METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
SİYER VE GAZVELER |
18- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Medine'ye Hicreti |
4291. İbn İshak
anlatıyor: Süraka, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekir'i aramaktan
dönerken atının başına gelenleri ve onları aramada çektiği zorluğu anlattı. Ebu
Cehil, Süraka'nın bu sözlerini işitince onun müsluman olmasından korktu. Bu
konuda şu beyitleri söyledi:
"Ey Müdlic
oğulları! Muhammed'e yardım etme konusunda akılsız adamınız Süraka nın aklı
çelinmiş! Sakın ha, dikkat edın! Sizin birliğinizi dagıtmasın. Yoksa izzet ve
efendilikten sonra darmadağın olursunuz. Kabilenin akılsızı, onun, hak
şüphesinden kurtaracak bir açıklıkla hidayet kılavuzu olarak geldiğini zannediyor!
Onun dediği nereden hak olsun! O, hakim olabilecek açık bir hakkı
getirmemiştir. O sadece, garipçe aramızdan ayrılıp bize kızarak Yesrib'e
gitmiştir. Doğduğu yere ne kadar da uzak! o kaçarak Yesrib'e gitmeseydi, keskin
Hint kılıçları tepesine inecekti!"
Ancak Süraka Ebu
Cehil'in bu sözlerine aldırmadı ve ona şu beyitlerle karşılık verdi: Ey
Hakem'in babası! Sen benim atımın ayakları yere battığı zamanki halimi görmüş
olsaydın, şaşırıp kalırdın.
Ve hiç şüphe etmezdin
ki, Muhammed delil ve Dumanla bize gelmiş peygamberdir! Artık ona kim
dayanabilir ki!? bana yaraşan, Kureyş kavmini ona saldırmaya kışkırtmak değil,
onlara engel olmaktır. Ben iyice kanaat getirdim ki, onun duyurmak ve yaymak
İstediği şey, muhakkak, bir gün yerleşecek ve gelişecektir! Öyle ki, bütün halk
ona karşı koymayı değil, uymayı ve kendisiyle barışıklık içinde bulunmayı
isteyecektir.
Tahric bilgisi: (İshak)
4292. Aişe, (babası) Ebu
Bekir'den naklen anlatıyor: "Müşriklerden bir adam, Resulullah'a
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) dönerek avretini gösterip işedi. Ben: "Ya
Resulallah! Adam bizi görmüyor mu?" diye sordum Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Eğer bizi görseydi avretini bize göstermezdi"
dedi. Yani onlar mağarada iken müşrik kişi gelip oraya bevletmiş ve içinde
onların olduğunu fark etmemişti.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
4293. İbn Cud'an der ki:
"Hicret esnasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sahabeleri
arasında en yaşlıları, Ebu Bekir es-Sıddık ile Sehl b. Beyza idi."
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Ömer)
4294. Hasan anlatıyor:
Süraka b. Malik el-Müdlici bize şöyle anlattı: Kureyş, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekir'in başına kırk ukryye altın koydu. Ben otururken
bir adam yanıma geldi ve: "Kureyş'in başına ödül koyduğu iki kişi sana yakın
olup falan yerdedirler" dedi. Ben hemen atımı hazırlayıp onların peşine
düştüm. Ben mızrağımı gizliyordum ki Kureyş'lilerden kimse ödülde bana ortak
olmasın. Ben onları görünce Ebu Bekir- "Ya Resulallah! Birisi peşimizden
geliyor" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arkasını döndü
ve şöyle dua etti: "Ey Allahım! BİZİ dilediğin şekilde ondan koru' dedi.
Bunun üzerine ben düzlük ve kuru bir arazide olmama rağmen atımın ayakları
çamura battı. Ben de bir taşın üzerine düştüm. Bunun üzerine ben, atıma böyle
yapan kimseye: "Dua edin ki bundan kurtulayım" dedim ve ona isyan
etmemeye söz verdim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de
dua etti ve at kurtuldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bizim
kuvvetli olduğumuz, ortaya çıkarsa yanımıza gel" dedi. Süraka:
"Tamam" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "BİZİ
insanlardan koru!" dedi. Sonra deniz tarafına düşen yoldan Medine'ye doğru
çıktı. Süraka der ki: Ben, günün başlangıcında onu öldürmek için ararken, günün
sonunda onun koruyucusu olmuştum. Resulullah bana: "Biz Medine'ye
yerleştikten sonra eğer bize gelmek İstersen gel" dedi. Nitekim Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldi ve Bedir savaşını yaptı,
müşriklere galip geldi, etrafındakiler de müslüman oldu. Süraka der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Halid b. el-Velid'i Müdlic
oğullarına bir orduyla göndereceğini işitince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına vardım... Süraka bundan sonra Nisa suresi tefsirinde geçen
hadisi anlattı.
Tahric bilgisi: (Ibn Ebi
Şeybe Ve el-Haris) Bu hadisi Buharı,başka bir kanalla Suraka'dan rivayet
etmiştir. Ancak yukarıda orada geçmeyen ibareler vardır.
4295. Kays b. en-Nu'man
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Bekir'le birlikte
mağarada gizlendiği zaman koyun otlatan bir kölenin yanından geçtiler. Ondan
kendilerine süt vermesini isteyince köle: "Allah'a yemin olsun ki süt
veren koyunum yoktur; fakat şurada kışın hamile kalan ve süt vermeyen bir keçi
var, onun hiç sütü yoktur. Ancak vaktinden önce doğuracağa benziyor" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sağıp sütünü bize getir"
dedi. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun bereketlenmesi için
dua etti. Bir tas sütü Ebu Bekir'e içirdi, sonra diğerini sağdı, onu da çobana
içirdi. Sonra tekrar koyunu sağdı ve kendisi içti. Köle: "Allah aşkına,
bana kim olduğunu söyle; çünkü senin gibi birisini hiç görmedim" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer sana kim olduğumu
söylersem bunu gizleyeceğine bana söz verir misin?" dedi. Köle:
"Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben
Allah'ın Resulü Muhammed'im" dedi. Köle: "Kureyş'in dinden döndüğünü
iddia ettiği kimse sen misin?" dedi. Resulullah: "Evet, onlar böyle
söylüyorlar" buyurdu. Köle: "Ama ben şahitlik ederim ki sen elbette
Allah'ın Resulüsün. Getirdiklerin kesinlikle haktır. Çünkü senin yaptığını
nebilerden başkası yapamaz" dedi. Sonra da "Ben de senin peşinden
geleceğim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır,
şimdi değil. Bizim galip geldiğimizi işitince o zaman gel!" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve arkadaşı mağaradan çıktıktan sonra
köle de onları izledi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: