METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

MENKIBELER

 

24- Ehl-i Kitabın Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Doğruluğuna Şahit Olmaları

 

3881. el-Feletan b. Asim el-Cermi bildiriyor: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte Mescid'de oturuyorduk. Mescid'de yürüyen bir adama gözle­rini dikti. Adam: "Buyur ya Resulallah!" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözünü bitirmeden, "Ya Resulallah buyur" diyordu. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Benim Allah'ın Resulü olduğuma şahitlik eder misin?" dedi. Adam: "Hayır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tevrat'ı okuyor musun?" diye sordu. Adam: "Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İncil'i okuyor musun?" dedi. Adam: "Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı okuyor musun?" dedi. Adam: "Varlığım elinde olan Allah'a yemin olsun ki istersem okurum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Allah için söylemeni istedim; sen Tevrat ve İncil'de beni peygamber olarak bulmuyor musun?" dedi. Adam: "Sana anlatayım: Evet, senin gibisini buluyoruz. Senin gibisinin şeklini, çıkışını biliyoruz; ancak biz onun içimizden olmasını umuyorduk. Sen çıktığın zaman senin o peygamber olduğundan korktuk. Düşündük ve baktık ki o gönderilecek peygamber, sen değilsin" dedi. Resulullah "Nasıl?" dedi. Adam: "Biz onun yanında yetmişbin kişinin olacağını biliyoruz; oysa seninle birlikte çok az kimse var" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki ben o peygamberim. O yetmiş bin kişi de benim ümmetimdir. Onlar yetmiş binden de fazla olacaktır" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)'

 

 

 

3882. Abdullah b. Selam naklediyor: Müslümanlar Nehavend şehrini fethedince Yahudilerden bazılarını esir aldılar. Müslümanlardan bir adam parlak ve güzel bir cariyeyi gördü. Bana: "Benimle birlikte şu insanın yanına gelir misin? Belki bana o cariyeyi hibe eder" dedi. Onunla birlikte gittim. Çok konuşan bir ihtiyarın yanına girdik. Onun tercümanı vardı. Ter­cümanına: "Bu cariyeye sor; bu Arap onunla cinsel ilişki kurdu mu?" Adam cariyenin güzelliğine ve dilinin fesahatine çarpılmıştı. İhtiyar adamın cariyeye çarpıldığını anlayınca diliyle bir işaret yaptı. Abdullah b. Selam: "Onun demek istediğini anladım" dedi. Ona: "Sen okuduğun kitapta bu cariyeyi istemekle günaha giriyorsun" dedim. Bana: "Yalan söylüyorsun! Benim kitabımın ne olduğunu nereden biliyorsun?" dedi. Ben: "Senin kitabını senden daha iyi biliyorum" dedim. Adam: "Benim kitabımı benden daha iyi mi biliyorsun?" Ben: "Evet senin kitabını senden daha iyi biliyorum" dedim. Adam: "Bu kimdir?" dedi. Oradakiler: "Abdullah b. Selam'dır" dediler. O gün adamın yanından ayrıldım. Adam bana haber gönderip yanına gelmemi istedi. Bana bir de hayvan göndermişti. .Ben de Müslüman olur umuduyla sevabını Allah'tan bekleyerek onun yanına gittim. Beni üç gün yanında tuttu. Ben ona Tevrat'ı okuyordum; o da ağlıyordu. Ben en son ona: "Allah'a yemin olsun ki Tevrat'ta bulduğunuz kişi Muhammed'dir" dedim. Adam bana: "Yahudileri ne yapacağım?" diye sordu. Ben: "Yahudiler Allah katında sana hiçbir fayda sağlayamazlar" dedim. Azgınlığı kendisine galip geldi; adam müslüman olmaktan kaçındı,

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer) Sahih mevkuf bir hadistir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Şefaatinin Faydası