METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

MENKIBELER

 

120- Bu Ümmetin Fazileti

 

4213. Mekhul bildiriyor: Hz. Ömer'in yahudi bir adamdan alacağı vardı. Ömer ondan alacağını istiyordu. Nihayet onunla karşılaşınca şöyle dedi: "Muhammed'i insanlar arasından seçen Allah'a yemin olsun ki senden bir şey istemeden ayrılacağım." Yahudi ise: "Allah'a yemin olsun ki Allah Muhammed'i insanlar arasında seçmedi!" dedi. Bunun üzerine Ömer onu tokatladı. O da şöyle dedi: "Benimle senin aranda Ebu'l-Kasım hüküm verecektir." Yahudi, Peygamberimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip şöyle dedi: "Ömer: Muhammed'i insanlar arasından seçen Allah'a yemin olsun ki dedi, ben de Allah'a yemin olsun ki Allah, Muhammed'i insanlar arasında seçmedi dedim; bunun üzerine beni tokatladı," Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ömer! Yahudiye vurduğun tokattan dolayı onu razı et" dedi. Sonra da yahudiye dönerek: "Sana gelince ey yahudi, Hz. Adem, Allah'ın seçtiği kimsedir, İbrahim Allah'ın dostudur, Musa, Allah'ın konuştuğu kimsedir, İsa Allah'ın ruhudur, ben ise Allah'ın habibiyim. Ey yahudi, Allah Teala ümmetimi kendi İsminden iki isimle isimlendirdi. Birisi Selam İsmidir ki ümmetimi müslüman diye isimlendirdi; diğeri de Mü'min ismidir ki ümmetimi mü"minler diye isimlendirdi. Ey Yahudi! Sizler Allah'tan bizim için saklanan bir gün istediniz. Bugün bizimdir, yarın da sizindir. Yarından sonrası da hristiyanlar içindir (yani cuma, cumartesi ve pazar günlerini kastediyor). Ey Yahudi! Sizler öncekiler, bizler ise sonrakileriz. Ancak kıyamette sizden önceyiz. Bilakis ben girmedikçe cennete benden önce hiçbir peygamber giremez ve benim ümmetim girmedikçe cennete hiç bir ümmet giremez" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

4214. Enes b. Malik der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'tan ümmetime diğer ümmetler gibi azab etmemesini istedim; duamı kabul etti."

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Şeybe)

 

 

 

4215. Ebu Hureyre ve İbn Abbas'tan: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bilal'e insanları namaza çağırmasını söyledi. İnsanlar toplanınca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere çıktı ve: "Arkanızdakilere yer veriniz" dedi. insanlar yaklaştılar . ve sıkıştılar. Sahabeler arkalarını dönüp bakınca kimseyi göremediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tekrar: "Sıkışın, yaklaşın ve arkadakilere yer verin" buyurdu. İnsanlar tekrar yaklaştılar ve tekrar birbirlerine sokuldular. Tekrar dönüp arkalarına baktılar; fakat kimseyi göremediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu üçüncü defa söyledi. İnsanlar yine kimseyi göremedi. Bunun üzerine bir adam kalkıp: "Ya Resulallah! Kime yer verelim? Meleklere mi?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, eğer onlar sizlerle birlikte olurlarsa, önlerinizde ve arkalarınızda olmazlar; sizin sağınızda ve solunuzda olurlar" dedi. Adam: "Neden bizim önümüzde ve arkamızda olmazlar? Onlar bizden daha faziletli midir?" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bilakis siz meleklerden daha faziletlisiniz. Otur!" dedi, adam oturdu.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

-- Busıri'nin dediğine göre bu, Davud b. el-Muhabber'in Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) adına uydurduğu hutbenin bir parçasıdır. Hafız İbn Hacer de -daha önce geçtiği gibi- bunun uydurma olduğunu açıklamıştır.

 

 

 

4216. Abdullah b. Amr'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimin örneği yağmur gibidir; başı mı daha faydalıdır, sonu mu fay dalıdır, bilinmez" dedi.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

4217. Zeyneb binti Yezid el-Atekiyye, Aişe'nin şöyle dediğini işittiğini söyledi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Geçmiş ümmetlerden yüz kişi bir ümmetti; bir kişinin iyi olduğuna şahitlik ettiler mi cennet o kişiye vacip olurdu. Benim ümmetimden ise elli kişi bir ümmettir. Bir kişinin iyi olduğuna şahitlik ettiler mi cennet o kişiye vacip olur" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

4218. Enes b. Malik'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Konuştuğunda doğru söyledikçe, hükmettiğinde adaletli oldukça, merhamet istendiğinde merhamet ettikçe bu ümmet hayırda olmaya devam edecektir."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

4219. Ebu Bürde, Muhacirlerden bir adamdan rivayet ediyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bu ümmetin (ilahi) cezası kılıçladır. "

 

Tahric bilgisi: {Ebu Ya'la)

 

 

 

4220. Ebu Hureyre dedi ki: "Bu ümmet rahmete mazhar olmuş bir ümmettir, ona helak olma yoktur; ancak kendi kendisine azap etmesi müstesna." Ben: "Kendi kendisine nasıl azab eder?" dedim. O: "Nehrevan günü azap değil midir? Cemel vakası azap değil midir? Siffin vakası azap değil midir?" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

121- İlk Üç Asrın Faziletleri