METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
TEFSİR |
45- Zariyat Suresi |
3748. Mücahid, Allah
Teala'nın "Öyleyse sen onlardan yüz çevir. Artık sen kınanacak
değilsin''(Zariyat 54) ayetiyle ilgili olarak Hz. Ali'den şöyle dediğini
nakletmiştir: "Bize bundan daha ağır gelen bir ayet yoktu. Bunun tek
nedeni ya (Allah'tan gelen) bir gazap ya da buğz'dur dedik. Ardından "Sen
öğüt verip hatırlat. Çünkü, hatırlatmak mü'minlere fayda verir''(Zariyat 55)
ayeti nazil oldu. Ayetin manası, Kur'an ile Öğüt verip hatırlat demektir."
Tahric bilgisi: (ishak)
3749. Mücahid der ki:
Hz. Ali başına bir hırka bağlamış ve geniş bir elbiseye bürünmüş olarak
yanımıza çıkageldi ve: "Öyleyse sen onlardan yüz çevir. Artık sen
kınanacak değilsin''(Zariyat 55) ayeti nazil olunca bu, Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına pek ağır geldi. Bizden kesin olarak
helak olacağını düşünmeyen kimse kalmadı. Zira Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlardan yüz çevirmekle emrolunmuştu. Derken "Sen öğüt verip hatırlat.
Çünkü, hatırlatmak mü'minlere fayda verir''(Zariyat 55) ayeti nazil oldu ve
gönlümüz ferahladı.
Tahric bilgisi: (İshak)
3750. Eyyub aynı hadisi
başka ifadelerle nakletmiştir. Demiştir ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bizden yüz çevirmekle emrolunmuştu ki, ... ayeti nazil oldu. İkinci
rivayeti ise benzer lafızlarla nakletmiştir. Ancak "Gönlümüz
ferahladı" ifadesini zikretmemiştir.
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni') Ben derim ki: el-Heysem b. Küleyb bunu Müsned'inde daha detaylı
olarak tahric etti. İmam Ahmed'in MUsned'mde Mücahid'in Ali'den başka bir
rivayeti yer almıştır.
3751. Halid b. Ar'are
anlatmaktadır: Hz. Osman öldürülünce, bu beni çok ürkütmüştü. Bizde kılıcın
kınından çıkarılmasının etkisi büyüktü. Bu yüzden evimde oturdum. Sonra pazara
gitmem gerekti. Yolda sarayın gölgesinde kırk kadar adamın oturup durduklarını
gördüm. Baktım kapının üzerine bir zincir çekilmişti. "İçeri
gireceğim" dedim ve içeri girmek için hareket ettim. Ama kapıcı beni
engelledi. Oradaki topluluk: "Kahrolası, bırak da girsin" dedi.
İlerledim. Baktım ki insanların eşrafı orada. Ortaya bir de yastık / döşek
atılmış. Derken bir elbise içinde yakışıklı bir adam geldi. Üzerinde ne gömlek,
ne de sarık vardı. Selam verip oturdu. Topluluk içerisinde benden başkasını
yadsımadı. Sonra: "Yalnızca fayda verip zarar vermeyecek şeyleri sormanız
şartıyla bana istediğinizi sorun" dedi. Bir adam kendisine:
"Söylediklerin tam da benim söylemeni istediğim şeylerdi. Sana bir şeyler
soracağım" dedi. O da: "İstediğini sor" dedi. Sonra ..... ne
demektir?" diye sordu. "Bundan başkasını soramaz mısın?" dedi
Adam: "Ben istediğimi soracağım" deyince, "Onlardan maksat,
rüzgarlardır" diye cevap verdi. ..... ne demektir?" diye sordu.
"Bulutlardır" dedi. ..... ne demektir?" diye sordu. "Gemilerdir"
dedi. ..... ne demektir?" diye sordu. "Meleklerdir" dedi..... Bu
uzun hadis içinde kendisine soru sorulan zatın Hz. Ali olduğu da
belirtilmiştir.
Tahric bilgisi: (İshak
ve el-Haris)
3752. Ebu'l-Esved ve başka
bir kanaldan Zazan'dan şöyle dediği nakledilmiştir: Bir gün insanlar Hz.
Ali'nin yanında bulunuyorlardı ve ondan sıcak bir yakınlık görünce: "Ey
mü'minlerin emiri! Bize arkadaşlarından bahset" dediler.... Hadisin
devamında şöyle geçmiştir: Derken Bekr b. Vail oğullarından olan Abdullah b.
el-Kevva el-A'ver ayağa kalkarak: "Ey Mü'minlerin emiri ..... ne
demektir?" diye sordu.... Hadisin devamında şu ilave geçmiştir: ..... ne
demektir?" diye sordu. "Mükemmel / düzgün yaratılışlı" demektir.
Metinde yine: "Tekrar bu konuya girme ve bana böyle şeyler sorma!"
ilavesi yer almıştır.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
3753. Ebu'l-Ala b.
eş-Şihhir bildiriyor: "Gök ve yerin Rabbine andolsun ki size edilen o
vaat, herhalde haktır. O tıpkı sizin konuşmanız gibi gerçektir''(Zariyat 23)
ayeti nazil olunca bazı adamlar ellerinde sopalarla dışarı çıktılar ve:
"Nerede o Rabbimize yemin ettirenler" dediler.
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni'}
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: