METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

TEFSİR

 

24- Şuara Suresi

 

3688. İbrahim b. el-Muhacir, "Bunu ve kardeşini eğle, şehirlere de toplayıcılar gönder''(Şuara 36) ayetinde geçen (toplayıcılar) kelimesini zabıtalar olarak açıklamıştır.

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni')

 

 

 

3689. İbn Mes'ud demiştir ki: İsrail oğulları Mısır'a 73 kişi olarak girdiler. Oradan 600 bin kişi olarak çıktılar. Nitekim Firavun "Esasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir topluluktur.''(Şuara 54) demiştir.

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni'}

 

 

 

3690. Mücahid, "ve secde edenler arasında dolaşmanı da (görüyor)''(Şuara 219) ayeti ile ilgili olarak şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), namazda önündekini gördüğü gibi arkasındakini de görürdü.

 

Tahric bilgisi: (el-Humeydi)

 

 

 

3691. Ubeydullah b. Ka'b b. Malik demiştir ki: "Şairler(e gelince), onlara da sapıklar uyar''(Şuara 224) ayeti nazil olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)-"Muhakkak ki mümin, eliyle ve diliyle cihad eden kimsedir. Nefsim elinde bulunana yemin ederim ki, (dil ile cihadınızda) adeta oklarla saldırıyormuş gibi olursunuz," buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3692. Zübeyr b. el-Avvam'ın azatlısı Ümmü Ata derdi ki: Aziz ve Celil olan Allah'ın "(Önce) En yakın hısımlarını uyar''(Şuara 214) ayeti nazil olunca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Kubeys dağından: "Ey Abdü Menaf! Ben bir uyarıcıyım" diye çağrı yaptı. Hemen Kureyşliler yanına geldiler. Onları sakındırıp uyarınca şöyle karşılık verdiler: "Sen vahiy alan bir peygamber olduğunu, rüzgar ve dağların Süleyman'ın hizmetine, denizin Musa'nın hizmetine verildiğini ve İsa'ya ölüleri diriltme mucizesi verildiğini iddia ediyorsun. Öyleyse Allah'a dua et de bizim tepemizden şu dağları çekip uzaklaştırsın. Bize nehirler fışkırtsın da onlardan kanallar yapalım, ekin ekip ürününden yiyelim. Bu olmazsa, Allah'a dua et de bizim için ölülerimizi diriltsin de biz onlarla konuşalım, onlar da bizimle konuşsunlar. Bu da olmazsa, Allah'a dua et de senin altındaki şu kayayı bizim için altına dönüştürsün de onu yontup zengin olalım, böylece kış ve yaz yolculuklarından kurtulalım. Zira sen kendinin onlar (önceki peygamberler) gibi olduğunu iddia ediyorsun."

 

Bizler onun etrafında dururken, üzerinde vahyin iniş izleri belirdi. Vahiy hali geçince şöyle buyurdu: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki, (Allah) sizin istediklerinizi bana verdi, isteseydim onlar olurdu. Fakat beni, sizin rahmet kapısından girip inananın inanması ile sizi kendiniz için tercih ettiğinizle baş başa bırakıp rahmet kapısından sapmanız ve inananınızın inancını terk etmesi arasında muhayyer bıraktı. Ben de rahmet kapısını ve inananınızın İnanmasını seçtim. Zira bana bildirdi ki, onları bana bahşettikten sonra, eğer onu inkar ederseniz, sizi, daha evvel alemlerden hiç kimseyi duçar etmediği şiddetli bir azap ile azaplandıracaktı." Bunun üzerine şu üç ayet nazil oldu: "Bizi, ayetler (mucizeler) ve peygamber göndermekten alıkoyan şey, ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır. Semud'a, açık bir mucize olarak o dişi deveyi vermiştik de ona zulmetmişlerdi (deveyi boğazlayarak kendilerine yazık etmişlerdi). Oysa biz, o mucizeleri ancak korkutmak için göndeririz..''(İsra 59...) Ayrıca "Bir Kur'an ki, onunla dağlar yürütülse veya onunla yer parçalansa yahut onunla ölüler konuşturulsa (o yine bu Kur'an olurdu)''(Ra'd 31) ayeti nazil oldu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25- Nur Suresi