METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

TEFSİR

 

3- Bakara Suresi

 

3533. Abdurrahman b. el-Esved demiştir ki: "Kim bir gecede Bakara suresini okursa, buna karşılık kendisine cennette bir taç giydirilir."

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Hanbel, ez-Zühd)

 

 

 

3534. Şa'bi anlatmaktadır: Hz. Ömer, Ravha'ya indiğinde bazı insanların taşlara seğirttiğini gördü. "Bu nedir?" diye sorduğunda "Diyorlar ki, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kayaların yanına gitmişti" dediler. Bunun üzerine: "Sübhanallah. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ancak binek sırtında vadileri geçerdi. Namaz vakti geldiğinde namazını kılardı" dedi, sonra şöyle devam etti: Ben kitaplarını müzakere günlerinde Yahudilere katılırdım. Bana "Bizim için arkadaşların arasında senden daha değerlisi yoktur, Çünkü sen yanımıza geliyorsun" dediler. Ben de dedim ki: "Bu şundandır: çünkü ben Allah'ın kitaplarının nasıl birbirlerini doğruladığına, Tevrat'ın Furkan'ı (Kur'an'ı) ve Furkan'ın Tevrat'ı nasıl tasdik ettiğine şaşıyorum." Bir gün ben onlarla konuşurken Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip geçti. Ben: "Allah ve O'nun kitabında okuduklarınız aşkına söyleyin, sizler onun Allah'ın elçisi olduğunu bilmiyor musunuz?" diye sordum. "Evet. biliyoruz" dediler. Ben: "Öyleyse helak oldunuz. Vallahi eğer onun Allah'ın elçisi olduğunu biliyorsanız, neden ona tabi olmuyorsunuz?" dedim. "Hayır helak olmadık. Fakat ona kendisine peygamberlik mesajlarını kimin getirdiğini sorduk. Düşmanımız olan Cebrail'in getirdiğini söyledi. Zira Cebrail kabalık, şiddet, harp, helak vb. haller indirir" dediler. "Peki meleklerden sizin barışık olduğunuz kimdir?" diye sordum. "Mikail'dir. O, yağmur, rahmet vb. indirir" dediler. Ben: "Bu iki meleğin Rableri katındaki mertebeleri nedir?" diye sordum. "Biri sağında, diğeri diğer cenahmdadır" dediler. Bunun üzerine ben de şöyle dedim: "Öyleyse Cebrail'in Mikail'e düşman olması helal olamayacağı gibi Mikail'in de Cebrail'in düşmanıyla barış yapması helal olmaz. Ben şahadet ederim ki, o iki melek ve Rableri, onlarla) barış yapanlarla barış, savaş açanlarla da savaş halindedirler." Sonra Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittim. Bunu ona haber vermek istiyordum. Yanına vardığımda bana: "Bana (biraz önce) nazil olan ayetleri sana haber vereyim mi?" buyurdu. "Elbette bildir ya Resulallah!" dedim ve şu ayetleri okudu: De ki: Allah'ın izniyle Kur'an'ı kendinden Öncekini doğrulayıcı ve inananlara yol gösterici ve müjdeci olarak senin kalbine indirdiği için, kim Cebrail'e düşman olursa... (Evet) kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikail'e düşman olursa, bilsin ki, Allah da inkar edenlerin düşmanıdır.''(Bakara, 97, 98) "Ya Resulallah! Vallahi, Yahudilerin yanından kalkmamın tek nedeni sana, onların dediklerini ve benim de onlara dediklerimi iletmekti. Gördüm ki, Allah beni geçmiş!" dedim. Hz. Ömer demiştir ki: "O zaman kendimi Allah hakkı için taştan daha sert gördüm."

 

Tahric bilgisi: (İshak) Hadis mürsel olup senedi sahihtir.

 

 

 

3535. Hz. Ali anlatmaktadır: Bazıları diyor ki, Araplar çiçeğe "Zehra" demekteler. Acemler ise "Enahid" ismini vermekteler. İki melek insanlar arasında hüküm veriyordu. Zehra bunlardan her birine arkadaşından habersiz ayrı olarak gitti. Meleklerden biri diğerine: "Ey kardeşim! İçimde bir şey var. Onu sana anlatmak istiyorum" dedi. O da: "Anlat kardeşim. Belki benim içimde olan, senin içindeki gibidir" dedi. Sonra o konuda aynı görüşte ittifak ettiler. Ama Zehra: "Hayır. Siz semaya ne ile çıktığınızı ve yere ne ile indiğinizi bana söylemedikçe buna razı olmam" dedi. Onlar da: "Allah'ın yüce ismiyle iner, yüce ismiyle çıkarız" dediler. Zehra: "Siz bunu bana öğretmedikçe ben sizin istediğinizi size vermeyeceğim" dedi. Bunun üzerine onlardan biri diğerine: "Onu ona öğret" dedi. Diğeri: "Ya Allah'ın azabının şiddetine nasıl dayanırız?" diyerek buna karşı çıktı. Öteki: "Rahmetinin genişliğini umarız" diye cevap verdi ve onu ona öğretti. Zehra, ismi azamı (Allah'ın yüce ismini) telaffuz edip semaya uçtu. Melek onun göğe çıkmasından korkuya kapılarak başını eğdi. Bir daha oturmadı. Nihayet Allah, Zehra'yı değiştirdi ve böylece gökte bir yıldız oldu.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

3536. Ali b. Ebi Talib'in bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah Süheyl'e lanet etsin. O, Yemen de vergi tahsildarı (Öşürcü) idi ve sureti değiştirildi. Yine Allah, Zehra'ya lanet etsin. Zira o, iki meleği yanıltmıştır" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: {İshak)

 

 

 

3537. ibn Abbas (.....) ayeti hakkında şu açıklamayı yapmıştır: şiddetli rüzgardır. Yine İbn Abbas'dan şöyle nakledilmiştir: "Faiz yiyenler {kabirlerinden) ancak şeytan çarpmış kimsenin kalktığı gibi kalkarlar (Bakara, 275) Yani, faiz yiyenler kıyamet günü bu halleriyle tanınırlar. Şeytan çarpmış cinnetli kimsenin kalkışı gibi, ayağa kalkamazlar. "Bu hal onların, ''Alışveriş tıpkı faiz gibidir demeleri yüzündendir." Böyle demekle, onlar Allah adına yalan söylemişlerdir. "Oysa ki Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabb'inden bir Öğüt gelir de faizcilikten geri durursa, geçmişte olan kendisinedir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faizciliğe dönerse, işte onlar cehennemliktir, onlar orada temelli kalacaklardır." "Ey iman edenler! Allah'tan korkun. Eğer gerçekten inanıyorsanız, mevcut faiz alacaklarınızı terk edin.'' (Bakara 278) ayeti hakkında da şunları söylemiştir: Bize ulaşan habere göre -Doğrusunu en iyi Allah bilir- bu ayet Sakif ten Amr b. Avf oğulları ile Mahzum oğullarından Muğire oğulları hakkında nazil olmuştur. Muğire oğulları Sakifle faizli işlem yapardı. Derken Allah, Resulüne Mekke'de zafer verdi. O gün Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) faizin bütün çeşitlerini kaldırdı. Taif halkı, faiz alacaklarının baki kalması, faiz borçlarının ise kaldırılması yönünde anlaşma yapmışlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlarla yaptığı anlaşma metninin sonuna şöyle yazdı: "Müslümanların sahip oldukları haklara, onlar da sahiptir. Müslümanların yerine getirmesi gereken yükümlülüklerden onlar da sorumludur." Müslümanlar kendileri faiz yemedikleri gibi başkalarına da yedirmemekten sorumlu idiler. Bunun üzerine Amr b. Avf oğulları Muğire oğullarını alıp Mekke'de bulunan Attab b. Useyd'e gittiler. Muğire oğulları: "Biz insanların en faizcisi olduk. Başkaları ise insanlardan faizi kaldırdı" dediler. Amr b. Umeyr oğulları ise: "Biz faiz alacaklarımızın bize ait olduğu yönünde anlaşma yaptık" dediler. Attab b. Useyd de olayı Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yazdı ve şu ayet nazil oldu: "Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, bunun Allah'a ve peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin'' (Bakara, 279) O zaman Amr oğulları Allah ve Resulü'ne savaş açacak güçleri olmadığını anladılar.

 

 

"Eğer tövbe ederseniz, sermayeniz sizindir. Böylece (ana paradan fazla alarak) haksızlık etmemiş ve (eksik alarak) haksızlığa uğramamış olursunuz.

 

Borçlu darda ise (onu bırakın), eli genişleyinceye kadar ona mühlet verin. Bilmiş olsanız borcu bağışlamanız sizin için daha hayırlıdır.

 

Allah'a döneceğiniz ve haksızlığa uğratılmaksızın herkesin kazancının Kendisine eksiksiz verileceği günden korkunuz.''(Bakara 279-281)

 

Bu son ayetle Nisa suresinin son ayetinin Kur'an'ın en son inen ayetleri olduklarını söylemişlerdir.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3538. Mücahid bir hadis zikretti. Ravilerden Yezid dedi ki: Fazl b. Atıyye'den de şöyle dediği nakledilmiştir: Kırk yıl 12 fersahlık bir alanda dönüp durdular. Vadiye indiklerinde ortalarına boğa başı gibi bir kaya kondu. Ondan on iki pınar fışkırdı."

 

Süleyman et-Teymi kanalıyla Ebu Miclez'den: "Bulutla üzerlerine gölge yaptık'' (Bakara, 160) ayeti hakkında: "Bulut onların üzerlerine Tih çölünde gölge yaptı" yorumu nakledilmiştir.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

3539. Ebu'd-Derda demiştir ki: Erkek hanımını boşuyor, sonra "Şaka yaptım" diyordu. Köle azat ediyor, sonra "Şaka yaptım" diyordu. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah "Allah'ın ayetlerini alaya almayın''(Bakara 231) ayetini İnzal buyurdu. Allah Resulü de (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim hanımını boşar ya da köle azat eder de Şaka yaptım derse, onun bu sözü bir anlam ifade etmez-Sözü yerini bulur ve onu bağlar buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

3540. Ubey b. Ka'b .... ayetini okurken ... kelimesindeki zayı noktalı okurdu (yani ..... şeklinde okumazdı)

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

3541. İbn Abbas: ... (''Yiyeceğine ve içeceğine bak henüz bozulmamıştır") (Bakara 259) ayetinde yer alan .... kelimesini "değişmemiştir" şeklinde açıklamıştır.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3542. Mücahid'in bildirdiğine göre Ebu Zer, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) imanın ne olduğunu sordu. Allah Resulü de "Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz birr demek değildir...''(Bakara 177) ayetini okudu.

 

Tahric bilgisi: Hadis mürsel olup senedi sahihtir. Ayrıca bir de şahidi vardır. (İshak)

 

 

 

3543. İkrime demiştir ki: Hüseyin b. Ali'ye Şam dönüşünde imanın ne olduğu soruldu. O da: "Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz birr demek değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, Ahiret gününe, Meleklere, Kitaplara, Nebilere inanır.''(Bakara 177) ayetini okudu.

 

Tahric bilgisi: (İshak) Hadisin başka bir tariki daha vardır.

 

 

 

3544. Said b. el-Müseyyib'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Başına musibet gelen bir Müslüman, kırk yıl sonra o musibetini hatırlayarak istirca çekerse (Biz Allah'tan gelmişiz yine O'na döneceğiz" derse), muhakkak Allah o gün kendisine başına musibet geldiği gündeki gibi ecir verir" buyurmuştur.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris) Bunu İmam Ahmed, Fatima binti'l-Hüseyin kanalıyla Hz. Hüseyin'den tahric etmiştir.

 

 

 

3545. Cabir anlatmaktadır: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adam gelerek "Benim bir komşum var. Gecenin başında Kur'an okuyor, sonra hırsızlık yapıyor" diye yakındı. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Eğer o gerçekten gecenin başında Kur'an okuyorsa bu, onu gecenin sonunda hırsızlık yapmaktan alıkoyar" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3546. İbn Abbas: "..." ("gökten sağanak halinde boşanan") ayeti (Bakara 19) ile ilgili olarak: ''...'' kelimesi, "yağmur"demektir, açıklamasını yapmıştır.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3547. İbn Abbas demiştir ki: "Şahadet ederim ki, belli bir vadeye kadar garanti edilen selef akdini Allah helal kılmış ve buna izin vermiştir. Zira şanı yüce Allah buyurmuştur ki: "Ey İnananlar! Birbirinize belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız.(Bakara, 282)

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

3548. Salim demiştir ki: Abdullah (b. Ömer) onun, yani orta namazın (Bakara, 238) sabah namazı olduğunu düşünürdü.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

3549. Hz. Ali demiştir ki: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Bakara 238) de geçen "orta namazı"nın ne olduğunu sordum. "Bu, ihmal edilmiş olan İkindi namazı dır" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

3550 Ebu Cafer Muhammed b. Ali ve Nafi' b. Ömer'in bildirdiklerine göre Ömer'in azatlısı Rafi' onlara şöyle anlatmış: Dediğine göre kendisi Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşleri döneminde mushaf yazarmış. Demiştir ki: Bana Hafsa bir mushaf yazdırttı. "Bakara suresinin şu ayetine geldiğinde onu yazma, bana getir. Onu sana Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduğum şekliyle ben imla ettireceğim" dedi. Söz konusu ayete ulaştığımda onu yazdığım sayfayı kendisine götürdüm. Şöyle yaz, dedi: ..... (Bakara, 238)

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

Derece / Mertebenin tefsiri ile ilgili Ebu Ubeyde hadisi Cihad kitabının Atıcılığın faziletine dair bölümünde geçmişti. ''....'' ayeti (Bakara 231) ile ilgili Ubade hadisi Evlilik kitabının Boşamanın geçerliliğine dair bölümünde geçmişti.

 

 

 

3551. İbn Abbas: (Bakara 197'de geçen) ... hakkında maksat cinsel ilişkidir, ... hakkında, ... dan maksat günahlardır ..... hakkında da ..... dan maksat tartışmadır" demiştir.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3552. Said b. el-Müseyyib demiştir ki: Suhayb muhacir olarak Hz. Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitmek üzere yola çıktı. Peşine bir grup Kureyşli takıldı. O da bineğinden inerek ok çantasındaki okları çıkarıp yaydı. Sonra şöyle seslendi: "Ey Kureyş topluluğu! İyi bilirsiniz ki, ben sizin en iyi ok atıcılarınızdan biriyim. Allah'a yemin ederim ki, çantamdaki bütün oklarımı atıp bitirmedikçe bana yaklaşamayacaksınız. Ondan sonra da kılıcımı çekip onunla, elimde ondan bir parça kaldığı sürece çarpışacağım. Ondan sonra da ne isterseniz onu yapın. İsterseniz size Mekke'deki malımın ve dirhemlerimin yerini göstereyim, yolumdan çekilin." Müşrikler; "Tamam. Olur" dediler. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına ulaştığında Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ebu Yahya! Bu karlı bir alışveriş oldu. Ebu Yahya! Bu karlı bir alış veriş oldu" buyurdu. Bu konuda şu ayet indi: "Yine insanlardan öyleleri vardır ki, Allah'ın rızasına ermek için kendini feda eder. Allah kullarına karşı çok şefkatlidir.''(Bakara, 207)

 

Tahric bilgisi: (el-Haris) Bunu İbn Ebi Hatim Tefsirinde tahric etmiştir.

 

 

 

3553. Ebu Meysere'nin bildirdiğine göre Hz. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Burası Rabbimizin halili (İbrahim)'in makamıdır. Burasını namazgah edinsek mi?" diye sordu. Bunun üzerine "Siz de Makam-ı İbrahim'den Kendinize bir namazgah edinin.'' (Bakara, 125) ayeti nazil oldu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

3554. İbn Abbas: gözetiyorlar ki, Allah, buluttan gölgelikler içinde meleklerle birlikte geliversin de iş bitirilİversin) (Bakara, 210 ) ayetinde yer alan ..... kelimesini "parça parça olmuş bulutlar" diye açıklamıştır.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3555. İbn Abbas: "İnsanlar tek bir ümmetti'' (Bakara, 213) ayetini "Hepsi de İslam üzere İdiler" diye açıklarken, Kelbi: "Hepsi küfür üzere idi" diye açıklamıştır.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

3556. Ebu Said el-Hudri demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında bir adam hanımıyla arkadan cinsel ilişki kurdu. "Falan kimse hanımına arkadan yanaştı" dediler. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah: "Kadınlarınız, sizin için bir tarladır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi varın''(Bakara, 223) ayetini indirdi.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

4- Bakara Suresinin Fazileti