METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
REKAİK VE ZÜHD |
3- Faydalı Öğütler |
3102. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Sevban'ın veya Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından başka birinin bildirdiğine göre Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden biriniz zikreden bir dil, şükreden
bir kalp, imanını sağlamlaştırmada kendisine yardımcı olacak mümine bir eş
edinsin" buyurmuştur.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
3103. Hibban b. Ebi
Cebele'nin bildirdiğine göre Ebu Zer şöyle demiştir: "Sizler ölüm için
doğuyorsunuz. Sonra harap mekanı imar ediyorsunuz. Fani / Geçici olana düşkün
olup baki / kalıcı olanı bırakıyorsunuz. İstenmeyen şu üç şey ne hoştur: ölüm,
hastalık ve fakirlik.
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Hanbel Kitabu'z-Zühdde)
3104. Abdülvahid
demiştir ki: Hz. İsa b. Meryem: "Ey Adem oğulları! Ölüm için doğup, harap
olanı imar edin. Zira eşleriniz ölüp giderken yurtlarınız baki kalır"
demiştir.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
3105. Abdullah b. Mes'ud
hutbesinde şöyle derdi: "Muhakkak ki sözlerin en doğrusu Allah'ın
kelamıdır. Kulpların en sağlamı takva kelimesidir. Dinlerin en hayırlısı
İbrahim'in dinidir. Kıssaların en hayırlısı bu Kur'an'dır. Sünnetlerin /
Yolların en güzeli Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yoludur. Sözlerin
en şereflisi Allah'ı zikirdir. İşlerin en hayırlısı azimetlerdir (zor
olanlardır). İşlerin en kötüsü ise bidatlerdir. Yolların en güzeli
peygamberlerin yoludur. Ölümün en şereflisi şehitlerin öldürülmesidir.
Dalaletlerin en çirkini hidayetten sonra düşülen dalalettir. Amellerin -ya da
ilimlerin- en hayırlısı, faydalı olanıdır. Yolların en hayırlısı takip edilen
yoldur. Körlüğün en kötüsü kalp körlüğüdür. Yüksek el (veren el) alçak elden
(alan elden) daha hayırlıdır. Az olup ihtiyaç karşılayan mal, çok olup azdıran
maldan daha hayırlıdır. İhya edeceğin bir can, altından kalkamayacağın
emirlikten daha hayırlıdır. Tövbelerin en kötüsü, ölüm anındaki tövbedir.
Pişmanlıkların en kötüsü, kıyamet günündeki pişmanlıktır. İnsanlardan Öyleleri
vardır ki, cumaya veya namaza ancak vakti çıktıktan sonra gelirler. Allah'ı
ancak gönülsüz olarak zikrederler. Hataların en büyüğü, yalanı alışkanlık haline
getirmiş dildir. Zenginliklerin en hayırlısı gönül zenginliğidir. Azıkların en
hayırlısı takvadır. Hikmetin başı Allah korkusudur. Kalbe atılan duyguların en
hayırlısı yakin / kesin kanaattir. Kuşku küfürdür. Ağıt yakıp feryadü figan
etmek Cahiliye adetlerindendir. Ganimet malına hıyanet, cehennem ateşine
düşmenin sebeplerindendir. Kenz (zekatı ödenmeyen mal), ateşten bir parçadır.
Şiir, İblis'in namelerinden bir namedir. İçki bütün günahların anasıdır.
Kadınlar, şeytanın tuzaklarıdır. Gençlik delilikten bir şubedir. Kazançların en
kötüsü, faizli kazançlardır. Yiyeceklerin en kötüsü, yetimlerin mallarını
yemektir. Talihli, başkalarından ders alan kimsedir. Talihsiz ise annesinin
karnında talihsiz yazılandır. Sizden birinize yalnız nefsinin kanaat ettiği mal
yeter. Sonunda mutlaka dört arşınlık bir yere varacaktır. İşlerin en hayırlısı
sonu hayırlı olandır. Amellerin özü, neticeleridir. En kötü rivayetler, yalan
rivayetlerdir. Her gelecek yakındır. Müslüman'a sövmek fasıklık; onunla
savaşmak küfür; etini yemek (gıybetini yapmak) da Allah'a isyana girer.
Müslüman'ın malı da canı gibi kutsaldır. Kim Allah adına yemin ederse, (Allah)
onu yalancı çıkarır. Kim birini bağışlarsa, Allah da onu bağışlar. Kim
affederse, Allah da onu affeder. Kim öfkesini tutarsa, Allah onu
mükafatlandırır. Kim musibetlere sabrederse, selamete çıkar. Musibeti tanıyan,
ona karşı sabreder. Kim musibeti bilirse, onu reddeder. Kim büyüklük taslarsa,
Allah onu alçaltır. Kim şöhret peşinde olursa, Allah onu rezil eder. Kim
dünyaya yönelirse, onu elde etmekten aciz kalır. Kim şeytana itaat ederse,
Allah'a isyan etmiş olur. Kim de Allah'a isyan ederse, (Allah) ona azap
eder."
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Ömer)
3106. Abdullah b. Mes'ud,
her Perşembe şöyle hutbe verirdi ve biz onu Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) hutbesi olduğunu düşünürdük: "Ey insanlar! Muhakkak ki sözlerin en
doğrusu Allah'ın kitabıdır. Yolların en güzeli Muhammed'in yoludur. İşlerin en
kötüsü, sonradan çıkarılanlarıdır. Her sonradan çıkarılan iş bir bidattir. Her
bidat da dalalettir. Dikkat edin, ey insanlar! Sizler bir yerde
durdurulacaksınız. O yerde bakan göz sizi görecek, münadi size duyuracaktır.
Kuşkusuz bedbaht annesinin karnında bedbaht olandır. Bahtlı ise başkasından
öğüt alandır."
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni')
3107. Bahili'nin
bildirdiğine göre Hz. Ömer, Şam girişinde Cabiye'de ayağa kalkarak insanlara
şöyle hitap etti: "Kur'an'ı iyi öğrenin ki, onu tanıyasmız. Onunla amel
ediniz ki, onun ehlinden olasınız. Muhakkak ki hak sahibinin mertebesi, Allah'a
isyan durumunda itaat edilecek dereceye varmamıştır. Biliniz ki, hak söz ve
önemli hatırlatma, ne eceli yaklaştırır, ne de rızkı uzaklaştırır. Biliniz ki,
kul ile onun rızkı arasında bir perde vardır. Eğer kul sabrederse rızkı gelir.
İleri atılıp perdeyi yıkarsa, rızkından fazlasını elde edemez. Atları eğitiniz,
yarış yapınız, nalın / sandalet giyiniz, misvak kullanınız, gösterişsiz olunuz.
Acemlerin adetlerinden, domuzlarla bir arada bulunmaktan sakınınız. Aranızda
haç görülmesin. İçki içilen sofraya oturmayın, hamamlara peştamalsız girmeyin.
Kadınların hamamlara girmesine müsaade etmeyin. Zira bu helal değildir. Sakın
Acemlerle ülkelerine girdikten sonra sizi orada tutacak bir ticaret anlaşması
yapmayın. Zira kendi ülkenize dönmeniz pek yakındır. Sakın kendinizi
alçaltmayın. Siz Arapların hayvan sürülerinden ayrılmayın. Her nereye
giderseniz, onları da götürürsünüz. Bilin ki içecekler üç maddeden üretilir:
Kuru üzüm, bal ve kuru hurma. Bunlardan süresi geçeni / bayatlayanı, içkidir ve
içilmesi helal değildir. Bilin ki, kıyamet günü Allah üç sınıf insanı paklamaz,
onlara rahmet nazarıyla bakmaz, onları yakın kılmaz. Bunlar dünyalık elde etmek
maksadıyla devlet başkanına biat eden; sonra dünyalığı elde ederse, ona
bağlılık gösteren, elde edemezse ahdini bozan kimse. Diğeri, ikindiden sonra
pazara mal çıkaran, malına şöyle, şöyle fiyat verildiğine dair yemin eden ve
bunun üzerine o fiyatla malı satın alınan kimse. Bir de Müslüman'a sövmek fasıklık,
onunla savaşmak ise küfürdür. Müslüman kardeşine üç günden fazla küs durman
helal değildir. Kim bir sihirbaz, kahin veya büyücüye gider de onun
söylediklerini tasdik ederse, Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
indirileni inkar etmiş olur."
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Ömer)
3108. Enes b. Malik
bildiriyor: Sekiz yaşında Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hizmet
etmeye başladım. Bana ilk öğrettiği şey şuydu: ''Ey oğul! Abdestini sağlam
al...." hadisin sonunda şu ifadeler geçmiştir: "Hiçbir gün kalbinde
Müslümanlardan birine karşı hıyanet duygusu olduğu halde akşamlama ya da
sabahlama. Bu, benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetime uyarsa, beni sevmiş
olur. Kim de beni severse, cennette benimle beraber olur.
Ey oğul! Buna göre
davranır, vasiyetimi tutarsan, sakın sana ölümden daha hoş gelen bir şey
olmasın. Zira senin rahatın ondadır. "
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni' ve Ebu Ya'la)
3109. Enes'den
nakledilen aynı hadisin devamında şöyle geçmiştir: "Evine girerken selam
ver ki, Allah bereketini artırsın. Müslümanların büyüğüne saygı, küçüğüne ise
sevgi göster. O zaman seninle ben -parmaklarını birleştirerek- şu şekilde
birlikte geliriz"
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
3110. Enes şöyle demiştir:
Resulullah fSallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle tavsiyede bulundu.... Aynı
hadisin devamında şu ifadeler geçmiştir: "Abdestli olarak geceler de o
gece ölürsen, şehit olarak ölmüş olursun. Ey Enes! Büyüğe saygı, küçüğe sevgi
göster. "
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
3111. Muhammed b. Ka'b
el-Kurazi anlatmaktadır: Ömer b. Abdülaziz'in Medine valisi olduğu sıradaki
haline tanık oldum. iri gövdeli, dolgun yapılı genç biriydi. Halife seçilip de
işlerden ve dertlerden çektiği kadar çekince, hali değişti. Bir gün ona bakmaya
başladım. Gözümü ondan çeviremiyordum. Bana: "Ey Ka'b'ın oğlu! Bana daha
evvel hiç bakmadığın bir şekilde bakıyorsun!" dedi. "Beni
şaşırttın" dedim. Seni şaşırtan nedir?" diye sordu. Ben:
"Değişen halin, dökülen saçların ve zayıflayan bedenin" deyince şöyle
söyledi:
Eğer sen beni göz
bebeklerim aşağı yüzüme akarken, ağız ve burnumdan irin ve kurt dökülürken
görseydin, beni daha çok yadırgardın. Daha evvel bize İbn Abbas'dan naklettiğin
hadisi bize tekrar anlat."
İbn Abbas bana Allah
Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen şöyle bildirdi: "Her
şeyin bir şerefi / zirvesi vardır. Oturuş şekillerinin en şereflisi, kıbleye
doğru dönmektir. Ancak emanet ile oturulur. Yılan ve akrepleri, namazda olsanız
bile öldürün, insanların en üstünü olmak isteyen, Allah'tan sakınsın.
İnsanların en takvalısı olmak İsteyen, Allah'a dayansın. İnsanların en zengini
olmak isteyen, kendi elindekinden çok Allah'ın elindekine güvensin. Sİzin en
kötülerinizi haber vereyim mi?" Evet, ya Resulallah" dediler.
Yalnız başına
konaklayan, yardımı esirgeyen ve kölesini döven kimsedir. Size bundan daha
kötüsünü bildireyim mi?" buyurdu. Evet, bildir, ya Resulallah"
dediler.
Kendisi insanlardan
nefret ettiği gibi, insanların da kendisinden nefret ettiği kimse" dedi.
Sonra: "Size bundan daha kötüsünü bildireyim mi?" buyurdu. Evet,
bildir, ya Resulallah" dediler.
Hiç bir sürçmeyi
affetmeyen, mazereti kabul etmeyen, suçu bağışlamayan kimse" buyurdu.
Sonra: "Size bundan daha kötüsünü bildireyim mi?" buyurdu. Evet,
bildir, ya Resulallah" dediler.
Cevaben şöyle buyurdu:
"Hayrı umulmayan, şerrinden emin olunmayan kimsedir. İsa b. Meryem bir gün
kavminin ortasında ayağa kalkarak şöyle hitap etti: Ey İsrail oğulları! Cahilin
yanında hikmetli söz söylemeyin, söze zulmetmiş olursunuz. Onu, ehlinden de
(layık olandan) esirgemeyin, onlara zulmetmiş olursunuz. Zulmetmeyin. Zalime
zulümle karşılık vermeyin. Sonra Rabbiniz, katındaki üstünlüğünüz boşa gider.
Ey İsrail oğulları! Meseleler üç türlüdür: Birincisi, doğruluğu ayan olan
mesele, ki buna uyunuz. İkincisi yanlışlığı ayan olan mesele, ki bundan
sakınınız. Üçüncüsü ise hakkında ihtilaf edilen mesele ki, bunu da bilenine
havale ediniz."
Tahric bilgisi: (Abd b,
Humeyd ve el-Haris) ibn Hacer der ki: "Başından bazı bölümler Sünen'lerde
yer almıştır."
3112. İbn Ömer
anlatmaktadır: Bir gün Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e
çıktı ve bir topluluğun konuşup güldüklerini gördü. Başlarında durup selam
verdi ve: "Zevkleri kaçıran ölümü hatırlayın!" buyurdu. Sonra bir
defasında Mescid'e çıktığında yine konuşup gülen bir topluluk gördü ve:
"Dikkat edin. Nefsim elinde bulunana yemin ederim ki, sizler benim
bildiğimi bilseniz, az güler, çok ağlardınız' buyurdu. Başka bir gün Mescid'e
çıktığında yine konuşup gülen bir topluluk gördü. Selam verdikten sonra:
"Dikkat edin. Muhakkak ki İslam garip başladı. Kıyamet günü gariplere ne
mutlu!" buyurdu. "Garipler kimlerdir, ya Resulallah?" diye
sorulunca da "İnsanlar bozulduğu zaman salih kalanlar" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: