METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
BİRR VE SILA |
75- Akıl Ve Aklın Fazileti |
2741. Muaviye b.
Kurre'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"(İnsanlar) hayır işlerler. Ama ecirleri akılları ölçüsünde verilir" buyurmuştur.
Tahric bilgisi:
(el-Haris) Hadiste zayıflık vardır.
2742. Said b.
el-Müseyyib'in bildirdiğine göre Hz. Ömer, Ebu Hureyre ve Ubey b. Ka'b
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) huzuruna girdiler ve: "Ey
Allah'ın Resulü! İnsanların en bilgilisi kimdir?" diye sordular.
"Akıllı olandır" buyurdu. "İnsanların en dindarı / abidi
kimdir?" diye sordular. "Akıllı olandır" buyurdu.
"İnsanların en faziletlisi kimdir?" diye sordular. "Akıllı olandır"
buyurdu. "Akıllı, kişiliği olgunlaşmış, fesahati aşikar ve mertebesi yüce
olan kimse değil midir?" diye sordular. Doğrusu bütün bunlar dünya
hayatının geçici zevkleridir. Bu, akıllı ve muttaki olan kimsedir. İsterse
dünyada hakir, değersiz ve sefil biri olsun" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2743. Amr b. Şuayb'ın
babasından, onun da dedesinden naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kuşkusuz kişi güzel ahlakıyla oruçlu ve
abidin derecesine ulaşır. Aklı kemale ermeden güzel ahlakı da kemale ermez. Aklı
kemale erince emanet (güvenirlik sıfatı) ve imam da kemale erer. O zaman
Rabbine itaat edip, düşmanı İblis'e isyan eder.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2744. Ebu Kılabe'nin
bildirdiğine göre Peygamber İnsanlar akılları ölçüsünde hesaba
çekileceklerdir" buyurmuştur.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2745. Aişe
anlatmaktadır: "Ya Resulallah! Dünyada insanlar neyle birbirlerinden üstün
olurlar?" diye sordum. "Akılla" buyurdu. "Peki ahirette
neyle?" diye sordum. "Akılla" buyurdu. "Sadece amellerine göre
karşılık görecekler (öyle değil midir?)" deyince de şöyle buyurdu:
"Ancak Yüce Allah'ın kendilerine verdiği akıl miktarınca amel etmiş
değiller midir? Ameller ancak kendilerine verilen akıl miktarınca
gerçekleşmiştir ve buna göre sadece amelleri miktarınca karşılık göreceklerdir.
''
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2746. İbn Abbas merfu
olarak şöyle bildirmiştir: "Her şeyin bir aracı ve bir azığı vardır.
Müminin aracı da, azığı da akıldır. Yine mü'minin dayanağı akıldır. Her şeyin,
bir zirvesi vardır. Kulluğun zirvesi ise akıldır. Her kavmin bir çobanı vardır.
Abidlerin çobanı ise akıldır. Her tacirin bir sermayesi vardır. Müçtehitlerin
sermayesi ise akıldır. Her ev halkının bir kayyımı / bakıcısı vardır,
Sıddıkların evlerinin kayyımı ise akıldır. Her harabenin bir imarı, vardır.
Ahiretin imarı da akılladır. Her kişinin kendisine nispet edilen ve adıyla
anılan bir nesli vardır, Sıddıkların, kendilerine nispet edilen nesli ise
akıldır. Yine onların anıldıkları şey de, akıldır. Her yolcu kafilesinin, sığındıkları
bir çadırı vardır. Müminlerin çadırı ise akıldır.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2747. Cabir'in
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin kıvamı
aklıyladır. Aklı olmayanın dini yoktur" buyurmuştur.
Tahric bilgisi: (el-Haris)
2748. Ebü Hureyre'nin
naklettiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Ey insanlar! Rabbinizi iyi anlayınız. Akıl sayesinde tevazu sahibi
olunuz. Size emredilenleri ve yasaklananları iyi belleyiniz. Bilin ki, akıl
sizi Rabbinize karşı uyarmaktadır. Yine bilin ki, akıllı kimse, Allah'a itaat
edendir, isterse çirkin, değersiz, mevkisiz ve pejmürde biri olsun. Cahil kimse
ise Allah'a isyan edendir, isterse yakışıklı, şerefli, güzel görünümlü fasih ve
konuşmasını bilen biri olsun. Maymunlar ve domuzlar bile Allah nezdinde O'na
isyan edenden daha akıllıdır. Dünya halklarının böyle kimseleri yüceltmelerine
aldanmayın. Sonra yarın hüsrana uğrayanlardan olursunuz.")
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2749. Enes der ki:
Denildi ki: "Ya Resulallah! Kişi olgun akıllı olduğu halde günahları pek
çok oluyor. (Bu nasıl oluyor)?" diye soruldu. "Her insanoğlunun
mutlaka işlediği bir takım hatalar ve günahlar vardır. Kimin seciyesi akıl ve
mizacı yakin / kesin iman ise günahlar ona zarar vermez" buyurdu. "Bu
nasıl olur ey Allah'ın Resulü?" denince de: "Çünkü insan hata
işlediği her defasında, çok geçmeden tövbe ederek ve yaptığına pişmanlık
duyarak bu kusurunu telafi eder ve bu, onun günahını siler. Geride kendisini
cennete sokacak bir fazileti kalır" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2750. Bera b. Azib
demiştir ki: Ben, Allah Resulü'nü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Şöyle
buyururken işittim: "Melekler ciddi oldular ve akıl sayesinde Allah 'a
itaate gayret ettiler. Müminler de ciddi oldular ve akılları miktarınca Allah'a
itaate gayret ettiler, Allah'a itaat sınırlarını en iyi bilenleri, aklı en
olgun olanlarıdır.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2751. Ebu Katade
demiştir ki: "Ya Resulallah! Yüce Allah'ın Hanginizin daha iyi amel
işleyeceğini denemek ıçin'''(Mülk 2) ayetiyle ne kastedilmektedir?" diye
sordum. "Yani, Hanginizin daha iyi akla sahip olduğunu sınamak için
demektir" buyurdu. Sonra şöyle devam etti: "Sizin en olgun akla sahip
olanınız, Allah'tan en çok korkanınız ve ibadet bakımından en azınız olsa bile,
onun buyrukları ve yasaklarını en iyi değerlendireninizdir.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2752. Ebu Eyyub
el-Ensari'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurmuştur: "İki kişi mescide yönelİp namaz kılarlar. Birinin namazı Uhud
dağından daha ağır gelir ve bu şekilde oradan ayrılır. Diğerinin namazı ise
zerre miktarına bile denk olmaz ve bu şekilde oradan ayrılır." Ebu Humeyd
es-Saidi: "Bu nasıl olur?" diye sorunca: "Eğer o kişi akıl
bakımından onların en iyisi ise" buyurdu. "Peki bu nasıl olur?"
diye sorunca da şöyle buyurdu: "Onların Allah'ın haramlarından en çok
sakınanı ve hayır işlerinde daha acele edeni olursa. İsterse ibadet bakımından
diğerinden geride kalsın" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2753. Eslem'in
bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab Temim ed-Dari'ye «Sizde egemenlik /
efendilik neye aittir?" diye sordu. "Akıla" deyince şöyle dedi:
"Doğru söyledin. Ben sana sorduğumun aynısını Resulullah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) sordum. O da senin verdiğin cevap gibi cevap verdi ve sonra
şöyle buyurdu: "Ben de Cebrail'e, insanlar nezdinde egemenlik / efendilik
neyindir? diye sordum. Aklındır diye cevap verdi.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2754. Ebu Said el-Hudri'nin
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Her şeyin bir direği vardır. Müminin direği ise akıldır. Zira o ancak
aklı miktarınca Rabbine kulluk eder. Facirin pişmanlık sırasında söylediği şu
sözünü duymadınız mı?: ("Eğer kulak vermiş veya akıl etmiş olsaydık,
çılgın alevli cehenneme girenler arasında olmazdık" derler).
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2755. Ebu Hureyre
demiştir ki: Ebul-Kasım'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Akıllı kimseye
danışın, doğruyu bulursunuz. Ona karşı gelmeyin, sonra pişman olursunuz"
buyururken işittim.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2756. Ebu Said'in
bildirdiğine göre Muaviye onlara bir hutbe okumuş ve hutbesinde şöyle demiştir:
Ben, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ashabımın en üstün ve en
hayırlı olanı, takvaca en üstün olanlarıdır buyururken işittim Ebu Said de
"Takvaca en üstün olanları ise en akıllılarıdır. Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) böyle buyurmuştur" diye ekledi.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2757. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Peygamber {Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Hükümranlık
elinde olan Allah yücedir ve O her şeye Kadir'dir. Hanginizin daha iyi iş
işlediğini belirtmek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O, güçlüdür,
bağışlayandır ayetlerini okumuş ve: "Yani, hanginizin daha üstün akla
sahip olduğunu, Allah'ın haramlarından daha çok sakındığını, aziz ve celil olan
Allah'a itaate daha çabuk koştuğunu belirlemek için" buyurmuştur.
Tahric bilgisi:
{el-Haris)
2758. Ebu'd-Derda'nın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cahil ancak çirkefliği deşifre edilip rezil olan kimsedir. İsterse
insanlar nezdinde akıllı ve zarif biri olsun. Akıllı ise ancak fazileti
sergilenen kimsedir. İsterse insanlar nezdinde aciz / sefil ve basit biri
olsun.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2759. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"İnsanlar nezdinde hakir ve çirkin olduğu halde Allah'ın buyruüunu akleden
nice kimseler vardır ki, bunlar yarın kurtuluşa ererler. Yine insanlar nezdinde
yakışıklı ve kibar olan nice kimseler vardır ki, onlar yarın kıyamet gününde
helak olurlar.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2760. Ebu Said şöyle
demiştir: Hz. Peygamber'i {Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken
işittim: "Allah aklı üç parçaya ayırdı. Bunlar kimde bulunursa, onun aklı
kemale ermiştir. Kimde bulunmazsa, onun aklı yoktur. Bunlar, Allah'ı iyi
tanımak, (O'na) güzelce itaat etmek ve emrine güzel bir şekilde sabretmektir.
"
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2761. Bera b. Azib
demiştir ki: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorulan meseleler
çoğalınca şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Her yolun sağlam bir bineği ve açık
bir işareti vardır. İnsanlardan bineği en sağlam, rehberi ve bilgisi en iyi
olanı, içlerinde akıl bakımından en üstün olanıdır.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2762. Ebu Hureyre
demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud gazvesinden dönünce
insanların kendi aralarında: "Falan falandan daha cesurdu. Falan falandan
daha atılgandı. Falan, başkasının katlanmadığına katlandı vb." diye
konuşarak bazı kimseleri övdüklerini duydu. Bunun üzerine: "Siz o şahsı
tanımıyorsunuz" buyurdu. "Bu nasıl olur, ey Allah'ın Resulü!"
diye sorduklarında ise şöyle buyurdu: "Onlardan her biri Allah'ın
kendilerine ayırıp verdiği akıl miktarınca savaştı. Zaferleri ve niyetleri
akılları miktarınca oldu. Her biri farklı mertebeler elde ettiler. Kıyamet günü
geldiğinde, niyetleri ve akıllarına göre mertebelerini bölüşeceklerdir.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2763. Enes b. Malik
demiştir ki: Bir topluluk Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanında bir zatı övdüler ve üstün özellikleri bakımından onu övmede ileri
gittiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adamın
aklı nasıldır?" diye sordu. "Ey Allah'ın resulü! Biz sana adamın
nasıl gayretle ibadet ettiğinden, iyiliklerinden bahsediyoruz, sen ise bize
aklını soruyorsun!" dediler. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
de: "Muhakkak ki ahmak, ahmaklığı yüzünden facirin fıskıyla kazandığından
daha büyük günah kazanır. Yarın kulların dereceleri ancak akılları miktarınca
yükseltilir ve Rablerine yakın olurlar.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2764. Enes anlatmaktadır:
(Abdullah) İbn Selam Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek:
"Ya Resulallah! Ben sana Allah'ın Musa b. İmran'dan başka kimseye
bildirmediği üstün özelliklerin neler olduğunu sormak istiyorum. Eğer bunu
biliyorsan, söyle. Değilse bu Musa b. İmran'a mahsus bir şeydir" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey İbn Selam, istersen bunu
sana anlatırım" dedi. O da "Söyle!" deyince, şöyle buyurdu:
"Kuşkusuz mukarreb (Hakka yakın) melekler Arş'ın yaradılışını tam
manasıyla kavrayamadılar. Ne onların, ne de Arş 'ın taşıyıcıları olan
meleklerin bu konuda bir bilgileri vardı. Allah gökleri ve yeri yarattığı zaman
melekler: "Ey rabbimiz, göklerden ve yerden daha büyük bir şey yarattın
mı?" diye sordular. "Evet. Denizleri" buyurdu. "Denizlerden
daha büyük bir şey yarattın mı?" diye sordular. "Evet. Arş'ı"
buyurdu. "Arş 'tan daha büyük bir şey yarattın mı?" diye sordular.
"Evet. Aklı" buyurdu. "Ey Rabbimiz, aklzn miktarı ve büyüklüğü
nereye ulaştı?" diye sordular. "Heyhat. Bunun bilgisi
kuşatılamaz" buyurdu. Sonra: "Sizler kum tanelerinin sayısını bilir
misiniz?" buyurdu. "Hayır" dediler. "İşte ben aklı, kum
tanelerinin sayısı kadar farklı seviyelerde yarattım. İnsanlardan kimisine
bundan bir tane, kimisine de bundan fazlası ve Allah'ın dilediği ölçüde bunun
kat kat fazlası verilmiştir." İbn Selam: "Bunlar kimlerdir, ey
Allah'ın Resulü?" diye sordu. "Amelleri, samimiyetleri ve kesin
inançları ölçüsünde Allah 'a itaat edenlerdir. Allah'ın onların kalplerine ve
zihinlerine koyduğu nur, onlara verdiği (akıl) miktarıncadır. Onlardan amel
edenler yalnız bu ölçüye göre amel eder ve dereceleri yükselir" buyurdu.
Bunun üzerine İbn Selam şöyle dedi: "Seni hidayet ve hak din ile gönderene
yemin ederim ki, Tevrat'ta bulduğum sözlerden bir harf bile eksiltmedin. Zira
Musa bu sıfatla tavsif edilen ilk kişidir. Sen de ikincisisin." Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) da: "Doğru söyledin, İbn Selam"
buyurarak onu tasdik etti.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2765. İbn Ömer'in
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Kişi, sahibini doğruya ileten ve yanlıştan çeviren akıl erdemi gibi bir
değer kazanmamıştır. Kişinin aklı kemale ermedikçe onun ne imanı kamil, ne de
dini istikamet üzere olur.
Tahric bilgisi: (el-Haris)
2766. Cabir b. Abdullah
demiştir ki: "Ya Resulallah! Kıyamet günü insanlar nasıl bir sonla
karşılaşacaklar?" diye sordum. "Amelleriyle. Kim zerre miktarı hayır
işlemişse, onu görecektir. Kim de zerre miktarı şer işlemişse, onu görecektir"
buyurdu. "Hangisinin ameli daha üstün olacaktır?" diye sordum.
"Aklı en olgun olanlarının" buyurdu. "Bu, dünyada böyledir. Ya
ahirette hangileri daha üstündür?" diye sordum. "Aklı en olgun
olanlarıdır: zira akıl her iki dünyada da amellerin efendisidir" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2767. Ebu'd-Derda'nın
bildirdiğine göre bir adam şöyle sordu: "Ya Resulallah! Gece ibadet eden,
gündüz oruç tutan, haccedip umre yapan, sadaka veren Allah yolunda savaşan,
hasta ziyaretinde bulunan, akrabalık bağlarını gözeten, cenaze namazlarına
katılan ve misafir ağırlayan kişinin -ki bütün bu on hasleti saydı- kıyamet
günü Allah katındaki mertebesi nedir? Bana söyle!" Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sahip olduğu bütün bu hasletlerde onun
elde edeceği sevap ancak aklı kadardır" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2768. Ebu'd-Derda'nın
bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ey Umeyr!
Aklını artır ki, Allah'a yakınlığın artsın" buyurmuş. Diyor ki: "Ben
de Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Bunu nasıl yapabilirim dedim.
"Allah'ın yasaklarından / haramlarından uzak durup, farzlarını yerine
getirirsen akıllı olursun. Salih amellerden nafile olarak işlersen, bunlar
sayesinde hem dünyada merteben ve şerefin artar, hem de (ahirette) Rabbine
yakın olma şerefi ve yücelik elde edersin" buyurdu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2769. Mücahid demiştir
ki: İbn Ömer'e; "Beytullah'ı ziyaret eden hangi hacı daha üstün olur ve
daha çok mükafat alır?" diye sordum. "Şu üç haslete sahip olan; sadık
niyet, olgun akıl ve helalinden harcama" diye cevap verdi. Sonra aynısı
İbn Abbas'a soruldu. O da: "Doğru söylemiş" dedi. Ben: "Niyeti
sadık ve harcaması helalinden olursa aklının kıt oluşu ona zarar vermez"
deyince şöyle dedi: "Ey Ebu'l-Haccac! Sen bana, daha önce benim Allah
Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorduğum şeyi sordun. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) o zaman nefsim kudret elinde bulunana yemin
ederek: "Kul, eğer yaptığının idrakinde değilse, Rabbine hiçbir şekilde,
ne cihatla, ne de diğer iyilik türlerinden herhangi bir şeyle itaat etmiş
sayılmaz.. Cahil kimse, ibadette müçtehitleri aşsa bile, onun bozduğu, ıslah
ettiğinden daha fazladır" buyurmuştu.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2770. Süveyd b. Ğafele'nin
bildirdiğine göre Ebu Bekir es-Sıddik bir gün dışarı çıktığında Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile karşılaştı. "Ne getirdin, ey Allah'ın
Resulü! diye sordu. "Akıl" buyurdu. "Neyle emrolundun?"
diye sordu. "Akılla" buyurdu. "Bu aklı nasıl elde ederiz?"
diye sorunca da şöyle buyurdu: "Aklın belli bir haddi yoktur. Fakat kim
Allah'ın helal kıldıklarını helal' haram, kıldıklarını haram kabul ederse, o
kimse "akıllı" diye nitelendirilir. Ama bir kimse de ibadette gayret
edip iyilik basamaklarında yükseldiği halde, kendisini Allah'ın buyruklarına
tabi olup yasaklarından sakınmaya sevk edecek akıldan bir nasibi yoksa, işte bu
gibi kimseler amelleri zayi olanlar ve onlar iyi işler yaptıklarını sansalar
bile, dünyadaki çalışmaları boşa gidenlerdir.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
2771. İbn Abbas merfu
olarak şöyle nakletmiştir: "Akıllının Özellikleri şunlardır: Kendisine
cahillik yapana hilimle / yumuşaklıkla muamele eder, kendisine zulmedeni
affeder. Kendisinden daha aşağı mertebede bulunana tevazu gösterir. İyilik
alanında kendisinden daha üstün olanlarla yarışır. Konuşmadan önce düşünür.
Söyleyeceği hayırsa, konuşur ve sevabını kazanır. Şer ise susar ve emin olur.
Bir fitneye maruz kaldığında Allah'a sığınır. Elini ve dilini korur. Bir
fazilet gördüğünde onu fırsat bilir. Asla hayadan ayrılmaz. Hiçbir şeyde hırs
göstermez- İşte kişi bu on hasletle akıllı tanınır. Cahilin özellikleri ise
şunlardır: Birlikte olduğu kimselere zulmeder. Kendisinden daha zayıflara
haksızlık yapar. Kendisinden üstün olanlara da dil uzatır. Düşünmeden konuşur.
Konuştuğu zaman günah kazanır. Sustuğu zaman gaflete düşer. Bir fitneye maruz
kaldığında hemen ona kapılır ve bu, kendisini rezil eder. Bir fazilet
gördüğünde, ondan yüz çevirir ve ağırdan alır. Ne eski günahlarından korkar ne
de kalan ömründe günahlardan sakınır. İyilikten uzak durur, bu konuda yavaş
davranır. Kaçırdığı ya da zayi ettiği iyiliklere aldırmaz. İşte bu on sıfat da,
akıldan mahrum bırakılan cahilin özelliklerindendir.
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
Davud b. el-Muhabber'in
naklettiği, aklın faziletine dair zikredilen bu hadisleri el-Haris b. Usame de
Müsned'ine almıştır. Hafız İbn Hacer de el-Metalibü'l-aliye'de bunları
zikrederek hepsinin uydurma olduğuna dikkat çekmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: