METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
HUDUD |
24- Hırsızlığın Cezası |
1814. Abdürrabbihi b. Ebi Umeyye naklediyor: el-Haris b. Abdullah b. Ebi Rabia ve İbn Sabit el-Ahvel ona şunları nakletmişlerdir: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
huzuruna bir köle getirilip: "Bu hırsızlık yaptı, delil mevcut olup
çaldığı şey de üzerinde yakalandı" denildi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu, malları olmayan fakir yetimlere ait bir
köledir, kendisinden başka birşeyleri yoktur"
deyip serbest bıraktı. Sonra aynı suçla ikinci defa, sonra üçüncü defa, sonra
dördüncü defa huzuruna getirildi ve her defasında Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu
serbest bırakıyordu. Arkasından aynı suçla beşinci defa huzuruna getirilince
elini kesti. Bilahare altıncı kez aynı suçla yakalanınca ayağını kesti,
arkasından yedinci defa huzuruna getirilince diğer elini kesti, bir süre sonra
sekizinci kez huzuruna getirildiğinde bu defa diğer ayağını kesti. el-Haris şöyle der: "Bununla Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
dörde dört uygulama yapmış oldu, yani dört defa affetti, dört defada
cezalandırdı."
Tahric bilgisi: (İshak ve el-Haris) Bu hadis mürseldir,
el-Haris ve İbn Sabit sahibi değillerdir. Bu hadisi
ayrıca Ebu Davud mürsel rivayetleri ihtiva eden K. el-Merasil'de
nakletm iştir.
1815. Abdullah b. Amr b. Osman b. el-Hadrami
naklediyor: O, hırsızlık yapan bir kölesini Hz. Ömer'in huzuruna getirdi ve:
"Bu şahıs, aileme ait bir ayna çaldı ki, o benim için atmış dirhemden daha
değerlidir" dedi. Bunun üzerine Ömer o zata: "Size hizmet eden
malınızı almıştır" dedi.
Tahric bilgisi: (el-Haris)
1816. Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban naklediyor:
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
bir örtü çalan bir adam getirildiğinde kendisine: "(Gerçekten) çaldın mı?
Senin çaldığını sanmıyorum" buyurdu. Adam: "Evet ya Resulallah, çaldım" deyince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Alıp götürün ve elini kesin, daha sonra da tedavi edin ve yanıma
getirin" buyurdu. Elini kesip diktiler ve Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
getirdiler. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Allah'a tövbe et!" buyurunca adam:
"Allah'a tövbe ettim" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"Allahım! Tövbesini kabul buyur!" diye dua
etti.
Tahric bilgisi: (Müsedded)
1817. el-Hasan (el-Basri) naklediyor: Bir adam, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
hırkasını çalan bir kişiyi getirdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
elinin kesilmesini emredince adam: "Ya Resulallah!
Hırkamın bir müslümanın elini kestirecek bir kıymette
olduğunu bilmiyordum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise:
"Bunu daha önce söyleseydin ya!" buyurdu.
Tahric bilgisi: (el-Haris)
1818. İbn Ebi Müleyke naklediyor: Amr b. Abdullah b. Ebi Rebia'nın bir hizmetçisi hırsızlık yapmış ve İbnu'z-Zübeyr'in huzuruna
getirilmişti. İbnu'z-Zübeyr
adamın karışla Ölçülmesini emretti; adam ölçüldü ve altı karış çıktı. Bunun
üzerine elini kesti.
Tahric bilgisi: (Müsedded)
1819. Aynı şekilde bize
şunları nakletti: Hırsızlık yapan Iraklı bir kölenin durumu Hz. Ömer'e yazılı
olarak bildirildiğinde cevaben şunları yazmıştı: "Onu altı karış
uzunluğunda bulursanız elini kesin." Adamı ölçtüler, altı karıştan bir
parmak az geldi, serbest bıraktılar. Bundan dolayı adama: "Bir
parmaklık" anlamında "Nümeyle" ismi
verildi.
Tahric bilgisi: (Müsedded}
1820. Süleyman b. Yesar naklediyor: Hırsızlık yapan bir köle Hz. Ömer'in
huzuruna getirildi, karışla ölçülmesini istedi. Adam ölçüldüğünde altı karıştan
bir parmak eksik çıktı. Serbest bırakıldı ve ona bir parmak anlamında "Nümeyle" ismi takıldı.
Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)
1821. Hasan (el-Basri), Hz. Ali'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "(Bir
hırsızdan) bir el ve bir ayaktan fazlasını kesmem."
Tahric bilgisi: (Müsedded)
1822. Muaz b. Abdullah b. Hubeyb, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ashabından olan Abdullah el-Cüheni'den
Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu nakleder: "Kim hırsızlık
yaparsa elini kesin, daha sonra bir daha hırsızlık yaparsa bu defa ayağını
kesin, arkasından bir daha yaparsa diğer elini kesin, peşinden bir daha
hırsızlık yaparsa diğer ayağını kesin."
Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni'}
1823. Ebu Matar şöyle dedi: Hz. Ali'nin
huzuruna bir adamın getirildiğini gördüm. Hz. Ali'ye: "Bu şahıs bir deve
çaldı" dediler. Adam huzuruna getirilince Hz. Ali ona: "Senin
hırsızlık yaptığını sanmıyorum" dedi. Adam: "Evet yaptım" dedi.
Bu defa Ali: "Belki de yaptın gibi gelmiştir sana" dedi. Adam:
"Hayır, hırsızlık yaptım" dedi. Bunun üzerine Ali: "Ey Kamber!
Git parmağını bağla ve ateşi yak, sonra da kesmesi için celladı çağır, sonra da
ben gelinceye kadar bekle!" dedi. Geldiğinde adama bir daha:
"Hırsızlık yaptın mı?" diye sordu. O da: "Hayır, yapmadım"
dedi. Bunun üzerine onu serbest bıraktı. Etrafındakiler: "Ey mü'mİnlerin emiri! Suçunu itiraf
etmişken neden bıraktın?" deyince Hz. Ali şu cevabı verdi: "İtirafı
üzerine tutuklar, ağzından çıkan sözle de serbest bırakırım." Akabinde Hz.
Ali şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e hırsızlık yapan birisi getirildi;
kesilmesini emretti ve sonra ağlamaya başladı. Kendisine: "Ya Resulallah! Niçin ağlıyorsun?" denildiğinde şu cevabı
verdi: "Ümmetim sizin gözleriniz önünde kesilirken nasıl
ağlamayayım?!" Bunun üzerine: "Ya Resulallah!
Affetseydin ya!" deyince şu cevabı verdi: "Allah'ın koyduğu cezaları
uygulamayıp affeden hükümdar, kötü hükümdardır, ancak sizler, birbirinize karşı
şer'i cezalarda affedici olun. "
Tahric bilgisi: {Ebu Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
25- Eşi Evinde
Bulunmayan Kadınların Yanında Oturmanın Yasak Olduğu