METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
VELİME |
6- Kocanın Hanımı Üzerindeki Hakkı |
1609. İbn Ömer,
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den naklediyor: Bir kadın Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: "Kocanın hanımı üzerindeki hakkı
nedir?" diye sordu. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Binek üzerinde de olsa kendini (kocasına) arzetmekten uzak durmayacak.
Onun izni olmadan evinden hiç birşey vermeyecek; eğer böyle bir şey yapacak olursa
verdiğinin sevabı kocasına, günahı kendisine yazılacaktır. Onun izni olmadan
birgün bile olsa nafile oruç tutmayacak, şayet böyle birşey yaparsa günah
işlemiş ve orucunun sevabına nail olmamış olur. İzni olmadan evinden dışarıya
çıkmayacak; şayet çıkacak olursa tevbe edinceye dek hem gazap, hem de rahmet
melekleri ona lanet edecek." Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e: "Kocası zalim ise de mi?" diye sorduklarında: "Evet,
zalim ise de" cevabını verdi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Davud et-Tayalisi)
1610. Abdülvahid b.
Ziyad: Biz Leys bildirdi... deyip, yukarıdaki hadisi nakletmiştir. "Zalim
İse de mi?" ifadesinden sonra anılan kadının: "Seni hak ile gönderen
Allah'a yemin olsun ki, bundan sonra asla bir erkeğin tasarrufu altına girmeyeceğim"
sözünü eklemiştir.
Tahric bilgisi:
(Müsedded ve Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)
1611. Abd b. Humeyd
şöyle der: Bize Ebu Bekir b. Ebi Şeybe, Ebu Muaviye'den, o da Ebu Kutbe'den, o
da Leys'ten... İlk rivayetin benzerini nakletmiş ancak: "Zalim ise de
mi?" ile başlayıp devam eden ibareyi zikretmemiştir.
İbn Abbas der ki: Bir
kadın, Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şöyle sordu... deyip Cerir'in
naklettiğine benzer bir rivayet nakletmiş, ancak sonundaki ilaveyi
zikretmemiştir. Söz konusu rivayet farklılığı Leys b. Ebi Süleym'den
kaynaklanmaktadır ki, bu zat zayıftır.
Tahric bilgisi: (Ebü
Ya'la)
1612. İbn Abbas
naklediyor: Has'am kabilesinden bir kadın Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e gelip: "Ya Resulallah! Ben dul bir kadınım. Bana kocanın hanımı
üzerindeki hakkını söyler misiniz?" diye sordu. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) cevaben şöyle buyurdu: "Kocanın hanımı üzerindeki hakkı,
(cinsel) arzusuna cevap vermesini Talep etmesi durumunda binek sırtında olsa
bile bu talebini engellememesi. Kocanın hanımı üzerindeki bir hakkı da, onun
izni olmadan bir gün bile olsa nafile oruç tutmamasıdır. Bunu yapması durumunda
aç, susuz kalmış, ancak orucu kabul edilmemiş olur. Kocanın hanımı üzerindeki
haklarından birisi de onun izni olmadan evinden hiçbir şey vermemesidir; şayet
verirse sevabını başkası, günahını da kendisi yüklenmiş olur. Yine kocanın
hanımı üzerindeki haklarından birisi de onun izni olmadan dışarıya
çıkmamasıdır; şayet çıkarsa dönünceye veya tevbe edinceye kadar gök melekleri,
rahmet melekleri ve azap melekleri ona lanet eder."
Tahric bilgisi:
(Müsedded ve Ebu Ya'la)
Bezzar der ki: Bize
Muhammed b. Abdülmelik el-Kureşi, Halid b. Abdullah kanalıyla bu hadisi
nakletmiş ve hadisin sonunda kadının şu ifadesini de ilave etmiştir:
"Artık hiçbir şekilde evlenmeyeceğim."
1613. Ebu Zabyan,
Ensar'dan bir kişiden şunları naklediyor: Muaz, Yemen'den döndüğünde: "Ya
Resulallah! Ben orada birbirlerine secde eden bir topluluk gördüm, biz de sana
secde etmeyecek miyiz?" diye sordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Bir kimsenin diğerine secde etmesini
emredecek olsaydım kadınların kocalarına secde etmelerini emrederdim."
el-A'meş der ki: Ben bu
hadisi İbrahim'e zikrettiğimde kendisi şu karşılığı verdi: "Eğer kadın,
cüzzam hastalığından dolayı eşinin akan burnunu yalasa bile onun hakkını yerine
getirmiş olmaz."
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
1614. Ebu Said
naklediyor: Bir adam kızını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirip:
"Ya Resulallah! Bu kızım evlenmeye yanaşmıyor" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kıza: "Babanı dinle!"
buyurdu. Bütün bunlara rağmen kız babasını dinlemiyordu. Daha sonra kız,
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şöyle dedi: "Seni hak ile
gönderen Allah'a yemin olsun ki, bana kocanın hanımı üzerindeki hakkının ne
olduğunu söylemedikçe evlenmeyeceğim." Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona şöyle buyurdu: "Eğer kocanın bir yarası
veya burnu kan veya irin aksa, sonra da sen onu dilinle yalasan onun hakkını
ödemiş olmazsın." Bunun üzerine kız: "Seni hak ile gönderen Allah'a
yemin olsun ki, asla evlenmeyeceğim" deyince Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Kızlarınızı rızaları / onayları olmadan evlendirmeyin".buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
1615. Fatıma binti Kays,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bir kadın topluluğunun yanından
geçtiğinde onlara şöyle dediğini nakletmiştir: "Ey size nimet bahşeden
kimselere nankörlük yapan kadınlar! Allah'ın selamı üzerinize olsun."
Bunun üzerine kadınlar: "Allah'ın nimetine nankörlük etmekten Allah'a
sığınırız" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Öfkelendiğinde biriniz eşine: Senden asla hiç bir hayır görmedim diyor."
Tahric bilgisi: (el-Haris)
1616. Enes naklediyor:
Bir kadın birisiyle evliyken kadının babası hastalanmış ve bunun üzerine
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: "Ya Resulallah! Babam
hasta, eşim de babama bakmaya müsade etmedi" dedi. Bunun üzerine Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kocanı dinle, ona itaat et!" dedi.
Daha sonra kadının babası vefat edince namazını kılması için eşinden izin
istedi, ancak eşi babasının cenaze namazına katılmasına müsade etmedi. Durumu
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e iletince şöyle buyurdu: "Kocanı
dinlemenden dolayı Allah, babanın günahlarını affetmiştir. "
Tahric bilgisi: (Abd b.
Humeyd)
1617. Yusuf b. Atiyye,
benzer bir ifadeyle rivayet etmiştir. Ancak hadisin başında şöyle geçmiştir:
Bir adam cihada çıkmıştı. Hanımı yüksek bir mevkide, babası ise aşağıda bir
yerde oturuyordu. Eşine evinden dışarı çıkmamasını emretmişti. Ancak babası
hastalanmıştı...
Tahric bilgisi:
{el-Haris}
1618. Umara b. Gurab bir
halasının kendisine, mü'minlerin annesi Aişe'ye şöyle bir soru yönelttiğini
nakletmiştir: "İçimizden birinin kocası kendisiyle beraber olmayı
arzuladığında, ya öfkeli olması veyahut kendini dinç hissetmesi sebebiyle
yanaşmamaktadır. Bundan dolayı kadın için herhangi bir günah söz konusu mudur?"
Aişe şöyle dedi; "Evet, eşinin senin üzerindeki haklarından birisi de,
seni arzuladığında, binek üzerinde olsan dahi talebini geri
çevirmemendir..."
Tahric bilgisi: (İbn Ebi
Ömer)
1619. İkrime naklediyor:
Esma binti Ebi Bekir, (kocası) ez-Zübeyr'i şikayet etmek üzere babası Ebu
Bekir'e geldiğinde, babası ona: "Kızım dön! Şayet sabredersen onunla iyi
geçinirsin, sonra da eşin ölürse ve sen ondan sonra kimseyle evlenmezsen ikiniz
beraber cennete girer ve orada onun zevcesi olursun" dedi.
Tahric bilgisi: (İshak)
1620. Malik b. Yuhamir
es-Sekseki, Muaz b. Cebel'den Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu nakletmiştir: "Bir kadının kocasının izni olmadan onun evinden
birşey alması helal değildir. O istemedikçe ve izin vermedikçe dışarı çıkması
uygun değildir, onunla beraber oldukça ondan başkasının sözünü dinlemesi de
uygun değildir. Kocasının gönlünü kırmayacak ve onu öfkelendirmeyecek, onu
yatakta dışlamayacak, ona dargın küskün davranmayacak, kendisinden gaddar da
olsa gönlünü edinceye kadar ona yakın olmaya çalışacak. Şayet kocası onu kabul
ederse üzerine düşeni yapmış olur ve Allah Teala onun özrünü kabul eder,
sıkıntısını giderir ve ona hiçbir günah terettüp etmemiş olur. Şayet koca razı
olmaya yanaşmazsa, gönlünü almak üzere yanına gelmiş olmakla ondan Özür dilemiş
gibi olur.
Yok eğer kadın bunlardan
hiçbirini yapmaz, üç gün boyunca kocasıyla küsgün / dargın olur, onun izni
olmaksızın anne-baba ziyaretine veya başka yere gider, ettiği yeminde durmaz,
kendisinin karşısında anne-baba veya çocuğu dinler, yatakta onu dışlar ve
gönlünü almayıp onu öfkelendirirse, yapmadığı halde kendisine üç büyük günah
yazılır durur: Bu büyük günahlardan biri Allah'a ortak koşmak, ikincisi kasten
mü'mini öldürmek, üçüncüsü de faiz yemektir. Kocasını her öfkelendirdiğinde bu
üç büyük günahı işlemiş hükmünde olması kadın için yeterli bir günahtır.
Böylece kadın, şeytanın kontrolüne girmiş ve cehennem ehlinden olmuş
olur." Muaz, bize Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu nakletmiştir: "Böyle bir kadına durmadan işlediği isyandan
dolayı melekler lanet eder, Allah lanet eder, rahmet ve gazap bekçileri de ona
lanet eder."
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
1621. Ümmü Selma binti Kays
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e Ensar'dan bir grup kadın ile
biat ettiğimizde "Kocalarınızı aldatmayın!' diye bizden ahit / söz aldı.
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanından ayrılıp gittiğimizde
birbirimize şöyle dedik: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e
eşlerimizi nasıl aldatmış olacağımızı sorsak" dedik ve tekrar O'na dönüp
bu soruyu sorduğumuzda şöyle buyurdu: "Malını / servetini başkasına hediye
etmen / ver mendir.
Tahric bilgisi: (İshak)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
7- Kadının Cimada
Hakkı Olmadığına Dair