METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
ALIŞVERİŞ |
37- Buluntu |
1412. Ebu Sa'lebe
el-Huşeni anlatmaktadır: Dedim ki: "Ey Allah'ın Nebisi! Meskun
köyde veya işlek yolda bulunan gümüş paranın hükmü nedir?" "Bir yıl boyunca
onu tanıt / ilan et! Sahibi çıkarsa, onu kendisine ver. değilse
torbasını ve bağını sakla, sayısını iyi belle, sonra onu kullan" buyurdu.
"Ya Resulallah! Normal arazide bulunan gümüş paranın hükmü nedir?"
diye sordum. "Onda ve rikazda (definede) beşte bir hak vardır"
buyurdu. "Ya Resulallah! Çölde bulunan koyunun hükmü nedir?" diye
sordum. "Onu ye! Zira bu ya senin veya kardeşinin veyahut kurdun
hakkıdır" buyurdu. "Ey Allah'ın Peygamberi! Çölde, üzerinde heybeleri
ve kovalarıyla bulunan yük devesi veya dişi devenin hükmü nedir?" diye
sordum. "Onu kendi haline bırak. Ondan sana ne!" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
1413. Abdullah b. Ebi
Evfa el-Eslemi bildiriyor: Dışarı çıkmıştım. Baktım Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), Hz. Ebu Bekir ve Ömer oturuyorlar. Bir küçük çocuk da
ağlıyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ömer'e: "Çocuğu alıp
bağrına bas.' Çünkü o, kaybolmuştur" buyurdu. Ömer çocuğu alıp bağrına
bastı... Hadisin tamamı Edep bölümünde gelecektir.
Tahric bilgisi: (Abd b.
Humeyd)
1414. Bilal b. Yahya
el-Habeşi'nin bildirdiğine göre Hz. Ali, (yolda) bir dinar bulmuş ve onu
parçalayarak iki kırat altın yapmış. Sonra Fatıma'ya giderek: "Bize yemek
yap!" demiş. Sonra Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
gidip onu (yemeğe) davet etmiş. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
beraberindekilerle birlikte gelmiş. Hz. Ali, kendilerine bir kap yemek
getirmiş. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu görünce,
hoşlanmamış ve: ''Bu nedir?" diye sormuş. O da anlatınca; "Buluntu
mu? Buluntu mu? İki kırat benim borcum olsun. Allah'ın adıyla ellerinizi
uzatın" buyurmuş.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. EbiŞeybe)
1415. Ebu Said
el-Hudri'nin bildirdiğine göre Hz. Ali, Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) pazarda bulduğu bir dinarı getirdi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Onu üç kere ilan et!" buyurdu. O da ilan etti,
sahiplenen çıkmadı. Sonra Hz. Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına
dönüp durumu anlattı. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ye veya
onu istediğin gibii kullan'" buyurdu. Hz. Ali onun üç dirhemiyle arpa, üç
dirhemiyle un, bir dirhemiyle et, bir dirhemiyle de sıvı yağ satın aldı. Bir
dirhem arttı. Bir dinar on bir dirhemdi. Derken paranın sahibi geldi ve
parasını tanıdı. Hz Ali de ona- ''Bana Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
böyle yapmamı emretti dedi. Adam olayı anlatınca Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "Eğer bize bir mal gelirse, bunu sana öderiz" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}
1416. Aişe bintı Sa'd,
babası Sa'd'dan nakletmıştir: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
birlikte yürüyordum. Yolda içinde iki kuru hurma bulunan bir hurma sapçığı
buldu. Bir hurma kendi aldı, bir hurma da bana verdi.'
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
1417. Ebu Hamza el-A'rac
bir komşusundan şöyle dediğini nakletmiştir: Ben buluntu mal hakkında İbn
Ömer'i: "Onu sultana / yöneticiye teslim ediniz" derken işittim.
Tahric bilgisi:
(Müsedded)
1418. Eyyub b. Musa'nın
babasından -veya bir adam yoluyla babasından-naklettiğine göre babası, Ömer b.
el-Hattab'a: "Ben bir dinar bulup aldım. Şimdi o yüz dinara ulaştı. (Ne
yapayım?)" diye sormuş. O da: "Onu bir yıl ilan et!" demiş.
Sonra tekrar gelmiş. Yine: "Bir yıl ilan et!" demiş. Sonra dördüncü
kez geldiğinde: "Onu bir kere daha ilan et, ondan sonra dilediğin gibi
kullan!" demiş.
Tahric bilgisi:
(Müsedded)
1419. el-Kasım b.
Muhavvel el-Behzi demiştir ki: Cahiliye dönemini de, İslam dönemini de idrak
etmiş olan babamın şöyle dediğini işittim: "Ya Resulallah! Göğüsleri sütle
dolmuş (sahipsiz) develere rastlıyoruz ve bizim onlara ihtiyacımız oluyor (ne
yapalım?)" diye sordum. Buyurdu ki: "Üç kere develerin sahibine
seslen. Gelirse, ne ala. Gelmezse, torbalarını çöz ve iç, sonra torbalarını
yeniden bağla ve memeye süt inmesi İçin geride biraz bırak!" uyurdu.
"Ya Resulallah! Yanımıza başıboş susuz develer gelmektedir. Onları
sularsak, bize sevap yazılır mı?" diye sordum. "Elbette. Susuz her
can sahibin(e su vermeniz) sebebiyle size mükafat
vardır" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
38- Dinar ve
Dirhemi Kırmaktan Men