METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
ALIŞVERİŞ |
26- Borçlanmaktan Sakındırmak ve Borçlanma |
Allah adına alışveriş
yapın. Allah adına borçlanın" sözleriyle nakledilen İbn Mes'ud hadisi
Cihad bölümünde gelecektir.
1375. Kesir b. Abdullah b.
Amr b. Avf, babasından, o da dedesinden, o da Hz. Peygamber'den (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ''İslam'da kimse borçlu bırakılmaz" buyurmuştur. Yani,
borçlunun borcu mutlaka ödenir.
Tahric bilgisi: Hadiste
zayıflık vardır. (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)
1376. Ebu Utbe'nin
bildirdiğine göre o, Ebu Umame'den şöyle işitmiş: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) zamanında bir adam, arkasında ödenmemiş iki dinar borç bırakarak
vefat etti. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yüzden namazını kılmayı
reddetti ve: "Arkadaşınızın namazını (kendiniz) kılın" buyurdu. Hemen
Ebu Katade yanına vararak: "Onun borcunu ben ödeyeceğim" dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp namazım kıldı.
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni)
İbn Vehb, Muaviye'den
benzerini nakletmiş, ancak Ebu Katade'nin ismini zikretmemiştir. (Ebu Ya'la)
1377. Ebu Said demiştir
ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) katıldığı bir cenaze
töreninde ben de bulundum. Cenaze (musalla taşına) konduğu zaman Allah'ın
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Borcu var mı?" diye sordu.
Ashap: "Evet, var!" deyince namazını kılmaktan vazgeçip:
"Arkadaşınızın namazını siz kılın" buyurdu. Hz. Ali, onun dönüp
gittiğini görünce, peşinden gidip: "Ya Resulallah! Borcundan kurtuldu.
Borcunu ben üsleniyorum" buyurdu. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) geri dönüp namazını kıldı. Namazı bitirince şöyle buyurdu:
"Ey Ali! Allah seni hayırla mükafatlandırsın. Sen Müslüman kardeşinin
ipoteğini kaldırdığın (bağlarını çözdüğün) gibi Allah da kıyamet günü senin
ipoteğini kaldırsın (bağlarını çözsün). Hangi kul, kardeşini borcundan
kurtarırsa, mutlaka kıyamet günü Allah da onu borcundan kurtarır (günahlarını
bağışlar)" buyurdu. Bunu duyan Ensar'dan bir zat ayağa kalkarak: "Ya
Resulallah, bu Ali'ye özgü bir şey midir?" diye sordu. O da: "Hayır.
Bütün Müslümanlar içindir" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Abd b.
Humeyd)
1378. Sadaka b. İsa
demiştir ki: Enes b. Malik'i şöyle anlatırken işittim: Namazını kılsın diye Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir erkek cenazesi getirildi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Borcu var mı?" diye sordu.
"Evet" dediler. Bunun üzerine: "Borcunu ödemeyi garanti
ederseniz, namazını kılarım" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
1379. İsa b. Sadaka b.
Abbad el-Yeşkuri demiştir ki: Babamla birlikte Enes b. Malik'in yanına girdim.
Ona: "Bize, Allah'ın izniyle istifade edeceğimiz bir hadis naklet"
dedim. Sonra şöyle dediğini işittim: "Sizden borçsuz ölmeyi becerebilen,
yapsın. Zira ben Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gördüm.
Kendisine borcu bulunan bir cenaze getirildi. "Borcunu ödemeyi garanti
etmediğiniz sürece onun namazını kılmam. Zira benim namazım, ona fayda
verir" buyurdu. İnsanlar borcunu ödemeyi garanti etmeyince, namazını
kılmadı ve: "O, kabrinde de borçludur / rehindir" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
1380. Enes'in
bildirdiğine göre Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem), namazını
kılması için bir cenaze getirildi. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Borcu var mı?" diye sordu. İnsanlar: "Evet, var"
deyince; "Cebrail beni borçlu kimsenin namazını kılmaktan menetti. Borcu
olan kişi, borcu Ödenene kadar kabrinde rehin tutulur" buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}
1381. Abdullah b. Amr'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç şeye
dikkat çevrilmez'' buyurdu. Bunlardan biri olarak: "Kişi, borcu sırtına
bininceye kadar ona dikkat çevirmez' buyurdu.
Tahric bilgisi: (Ahmed
b. Meni')
1382. Ebu Hureyre ve İbn
Abbas bildirmektedirler: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe
irat etti.... Zikrettikleri uzun hadiste şu sözler yer almıştır:
"Felaketzedeye borç veren, borcunu güzellikle istesin, sonra aynı ameline
yeniden başlasın. Zira Allah katında, verdiği her dirheme karşılık ona cennette
bin kantar verilir. Kim Müslüman kardeşine borç verirse, ona, verdiği her
dirheme karşılık Uhud, Hira, Sebir ve Sina dağları ağırlığınca (sevap) verilir.
Eğer vadesi geldiğinde borcunu talepte ona hoşgörülü davranırsa, ona, geçen her
gün için sadaka sevabı, yazılır. Hesap ve azap görmeksizin, Sırat köprüsünden,
çakan şimşek gibi geçer. Kime de Müslüman kardeşi borç için muhtaç olur da
verecek gücü bulunduğu halde ona borç vermezse, Allah, iyilik sahiplerini
mükafatlandırdığı, günde ona cenneti haram kılar. "
Tahric bilgisi:
(el-Haris) Hadis uydurmadır.!
1383. Ebu Kesir'in
bildirdiğine göre Sa'd b. Ebi Vakkas, bir adamdaki alacağını tahsil etmeğe
geldi. "Çıktı" dediler. Bunun üzerine o da: "Şahitlik ederim ki
ben Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir adam Allah yolunda
öldürülse, sonra diriltilse, sonra yine Öldürülse, sonra diriltilse, sonra yine
öldürülse bile borcunu ödemedikçe cennete giremez " buyururken işittim.
Tahric bilgisi: (Abd b.
Humeyd)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
27- Söz Hak
Sahibine Aittir Ve Borcunu Ödeyenin Fazileti