METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

ALIŞVERİŞ

 

23- Satış Adabı

 

1362. Bize Muhammed b. Ubeyd, Muhtar (b. Kani et-Temmar)dan, o da Ebu Matar'dan naklen bildirdi: Mescitten çıktım. Bir adamın arkamdan "İzarını / eteğini topla!" diye seslendiğini gördüm.... Baktım ki Hz. Ali. Sonra deve pazarına gitti ve: "Satış yapın, ama yemin etmeyin. Zira yemin, malı yok eder, bereketi kaldırır" dedi. Sonra hurma satıcısının yanına gitti. Baktı ki bir hizmetçi ağlıyor. "Ne oldu sana?" diye sordu. "Bu adam bana bir dirheme hurma sattı. Efendim onu kabul etmek istemedi" dedi. Bunun üzerine Hz. Ali: "Al onu ve parasını ona geri ver! Çünkü o bir hizmetçidir. Onun bir yetkisi yoktur" dedi. Adam da parayı geri ödedi. Sonra devam edip hurma satıcılarına uğradı ve: "Yoksulu yedirin ki, kazancınız artsın" dedi.

 

Abd b. Humeyd demiştir ki: Bize Muhammed b. Ubeyd ravi zinciri ile benzerini bildirdi. Metinde "Ona dirhemi geri verdi" sözünden sonra şu ilave yer almıştır: "Ey müminlerin emiri benden memnun kalmanı istiyorum" dedi. O da: "İnsanlara haklarını tam olarak vermen kadar beni hiçbir şey memnun edemez!" dedi.

 

Yine "Kazancınız artsın" sözünden sonra şu ilave geçmiştir: Sonra hareket edip beraberinde Müslümanlar olduğu halde balıkçıların yanına vardı ve: "Bizim pazarımızda ölüp suyun yüzüne çıkmış balık satılmaz" dedi. Sonra Dar-ı Fırat'a -Kerabis pazarına gitti. Bir Müslümanm yanına vararak: "Ey ihtiyar! Bana üç dirheme bir gömlek satıver" dedi. Satıcı onu tanıyınca, ondan bir şey satın almadı. Sonra başka birine gitti. O da tanıyınca, ondan da bir şey satın almadı. Sonra bir delikanlının yanına gitti ve ondan üç dirheme bir gömlek satın aldı ve onu, bileklerinden topuklarına kadar giydi

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

1363. Cabir b. Abdullah'ın naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki Allah fahiş (çirkin söz ve davranış sahibi) ve mütefahh'ışİ (çirkin söz ve davranış sergilemeye çalışanı) de, çarşı pazarlarda bağıranı da sevmez" buyurmuştur.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

1364. ibn Ömer, küçük boylu koyunlarını satan bir adama rastladı ve: "Koyunlarını kaça satıyorsun?" diye sordu. "Şu şu fiyata satıyorum" dedi. İbn Ömer de: "Ben şu şu fiyata satın alırım" dedi. Ama adam o fiyata satmamaya yemin etti. Bunun üzerine İbn Ömer oradan ayrıldı. İşini görüp tekrar geldi. Bu sefer adam: ''sy Ebu Abdurrahman! Koyunları bana verdiğin fiyattan al!" dedi. Fakat İbn Ömer: "Sen yemin etmiştin. Şeytana yardım edip sana yeminini bozdurmam" dedi.

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

1365. Enes'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sizden hiç biriniz kardeşinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın, kardeşinin dünür gittiğine dünür gitmesin" buyurmuştur.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

1366. Muhammed b. Musa b. Mihran'ın babasından naklettiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem) Veda haccında şöyle buyurmuştur: "Ey tüccar topluluğu! Sizlerin omuzlarına şu sorumluluğu yüklüyorum; Kervanları yolda karşılamayın. Şehirli de köylü adına satış yapmasın."

 

Tahric bilgisi: (İbn Ebi Ömer)

 

 

 

1367. Hz. Ali b. Ebi Talib bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir cenaze töreninde idi. Buyurdu ki: "Sizden kim Medine'ye giderek hiç bir put bırakmayıp kırar, hiç bir resim bırakmayıp karalar, hiç bir kabir bırakmayıp düzler?" Topluluk arasından bir adam ayağa kalkarak: "Ben ya Resulallah!" dedi. Adam hemen yola çıktı. Sanki Medine'den ürküp geri döndü. Sonra Hz. Ali gitti. Döndüğünde: "Ya Resulallah! Orada hiçbir put bırakmadım, hepsini kırdım. Hiçbir kabir bırakmadım, hepsini düzledim. Hiçbir resim bırakmadım, hepsini karaladım. Sonra döndüm" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bunlardan birini tekrar yaparsa,..." buyurarak, çok ağır söz söyledi. Hz. Ali'ye: "Ne fitneci, ne kendini beğenmiş, ne de hayır işleriyle meşgul olmayan tüccar ol! Zira bunlar amelde geri kalmışlardır" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Davud et-Tayalisi)

 

Kabirlerin düzlenmesi vb. ile ilgili kısmı Sahih'te geçmiştir.

 

 

 

1368. Nuaym b. Abdurrahman demiştir ki: Bana ulaştığına göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Rızkın onda dokuzu ticarettedir" buyurmuştur. Nuaym demiştir ki: "Geri kalan onda birlik kazanç da sürü (koyun) beslemektedir.

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

1369. Ebu Said demiştir ki: Hz. Ali'yi: "Hakkıyla alış veriş yapmayan tüccar facirdir" derken işittim.

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

1370. Ebu Hureyre ve İbn Abbas anlatmaktadırlar: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize hutbe irat etti... Uzun hadis içerisinde şu sözler geçmiştir: "Kim kardeşini aldatırsa, Allah ondan rızkı çeker alır, işlerini bozar ve onu, kötülüğe teslim eder. Müslümana zarar veren, dünya ve ahirette bizden değildir, biz de ondan değilizdir. Kim, Ödeme gücü bulunduğu halde alacaklısını savsaklarsa, ona öşür memurunki gibi günah yazılır. " Hemen Avf b. Malik el-Eşca'i ayağa kalkarak: "Öşür memurunun günahı nedir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de: "Öşür memurunun günahı, her gün Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lanetine uğramasıdır. Allah kime lanet ederse, ona hiçbir yardımcı bulamazsın" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

1371. Ebu Umame demiştir ki: "Kim, Allah biliyor ya, ödemek niyetiyle insanlardan bir borç alırsa, daha vadesi dolmadan Allah alacaklıyı memnun eder ve o alacağından vazgeçer. Kim de, Allah biliyor ya, ödememek niyetiyle bir borç alırsa, Allah ondan onun (kısasen) öcünü alır ve Sen, onun hakkını senden almayacağınıı düşündün (öyle mi?) buyurur.

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

1372. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre bir adam: "Ya Resulallah! Hem haccetmem gerekiyor, hem de borcum var (nasıl yapayım?)" diye sordu. O da: "Önce borcunu Öde!" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

1372b. Ebu Harız, İbrahim (b. Yezid en-Nehai)'den nakletmiştir: Esved b. Yezid, Naha' ailesinin tacir azatlılarından borç alır, sonra atası (devlet yardımı / ödeneği) çıkınca, öderdi. Atası çıktığında Esved ona: "İstersen, alacağını ertele. Çünkü bu atadan ödememiz gereken (başka) haklar vardı" dedi. Ama tacir: "Olmaz" dedi. Bunun üzerine Esved ona beş yüz dirhem nakit ödeme yaptı. Tacir parayı teslim alınca: "Al bunu. Sende kalsın" dedi. Esved: "Daha önce ben bunu istediğimde reddetmiştin" deyince tacir şöyle karşılık verdi: Ben senin bize, Abdullah b. Mes'ud'dan naklen Hz. peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim iki kere borç verirse, birini tasadduk etmiş gibi sevap kazanır" buyurduğunu naklettiğini işittim.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

İbn Hibban bunu sahih görmüş ve Ebu Ya'la'dan aynı senetle nakletmiştir. Ahmed b. Hanbel ve İbn Mace de Alkame yoluyla İbn Mes'ud'dan benzerini nakletmişlerdir. İçeriğinde Alkame'nin bir kıssası geçmekte olup metin farklıdır. Bunların iki ayrı olay olduğu anlaşılmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

24- Menfaat Karşılığı Borç Vermekten Men