METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
ALIŞVERİŞ |
13- Hakkını Tam Almak İsteyenin Ölçek Kullanma
Zorunluluğu Ve İndirimin Geçerli Oluşu |
1323. Tarik b. Abdullah
el-Muharibi bildiriyor: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki kere gördüm.....
Hadisin devamında demiştir ki: Beraberimizde bize ait bir de tahtırevan olduğu
halde bir kafileyle Rabeze'den yola çıkarak Medine yakınına gelip konakladık.
Biz otururken yanımıza üzerinde iki beyaz elbise bulunan bir adam çikageldi.
Selam verdi, selamını aldık. Sonra: "Bu kavim nereden geldi?" diye
sordu. "Rabeze ve Rabeze'nin güneyinden" dedik. Yanımızda kızıl bir
(erkek) devemiz vardı. "Deveyi bana satar mısınız?" dedi. "Tabi
ki satarız" dedik. "Kaça satarsınız?" dedi. "Şu kadar sa
hurmaya" dedik. Hiç indirim yapmadan: "Aldım gitti" dedi. Sonra
devenin başından tutup Medine'ye girdi ve gözden kayboldu. Sonra birbirimizi
kınayarak: "Siz devenizi tanımadığınız bir adama verdiniz" dedik.
Tahtırevan içindeki kadın: "Kendinizi kınamayınız. Benim gördüğüm o yüz,
size zarar vermez. Dolunay gecesinde onunki kadar yüzü Ay'a benzeyen birini
görmedim" diye teselli etti. Akşam olunca adam geldi ve şöyle söyledi:
"es-Selamü aleyküm (Selam olsun size). Ben, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) size gönderdiği elçisiyim. O, size doyuncaya kadar (hurmadan)
yemenizi emretmektedir. Hakkınızı tam olarak alıncaya kadar ölçüp alın."
Biz de doyana kadar yedik, ölçüp hakkımızı tam olarak aldık. Ertesi gün
Medine'ye girdik. Baktık ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberde
(hutbe irad ediyor).
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. EbiŞeybe)
1324. Ebu Sahra demiştir
ki: Bizden Tarik adında bir adam şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber'i
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki kez gördüm. Birinde Zülmecaz panayırında bir
hayvan üzerinde idi. Hayvanın ayakları kanamıştı. Sonra gelip Medine'de
konakladık. Yanımıza bir adam çıkageldi ve: "Nereden geldiniz?" diye
sordu. "Rabeze'den ve Rabeze civarından" dedik. "Satacak bir
şeyiniz var mı?" diye sordu. "Evet şu deveyi satacağız" dedik.
"Kaça satacaksınız?" diye sordu. "Şu kadar vesk (163 lt)
hurmaya" dedik. Bunun üzerine yularından tutup deveyi kendine doğru çekti
ve sonra onu alıp Medine'ye götürdü. Dedim ki: "Kaybettik. Tanımadığımız
birine deve sattık" dedim. Beraberimizde çadırın bir köşesinde duran bir
kadın vardı. Dedi ki: "Ben size devenin bedelini garanti ediyorum. Allah'a
yemin ederim ki, ben, adamın yüzünü dolunay gecesi parlayan Ay gibi gördüm.
Size hıyanet etmez" dedi. Sabah olunca adam yanında hurmayla geldi ve:
"Ben, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) size gönderdiği
elçisiyim. Doyuncaya kadar bu hurmadan yiyiniz. Hakkınızı tam olarak alıncaya
kadar ölçüp alınız" dedi. Biz de öyle yaptık.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
14- Alışverişte
Şart Koşma ve Dirhem (Gümüş Para)