METALİBU’L-ALİYE

İBN HACER el-Askalani

ORUÇ

 

35- Kadir Gecesi

 

1038. Feltan b. Asim el-Cermi şöyle nakletmiştir: Oturmuş Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bekliyorduk. Derken yüzünde öfke ifadeleriyle gelip oturdu. Sonra yüz renginin açıldığını gördük. Sonra şöyle buyurdu: "Bana Kadir gecesi ve sapıklık Mesih'i bildirilmişti. Hemen onları halka açıklamak için çıktım. Mescid'in eşiğinde birbiriyle tartışan / kavga eden iki adama rastladım. Şeytan da onlarla beraberdi. Aralarına girdim ve bu nedenle o iki şey bana unutturuldu. Fakat yine de size onların alametlerinden biraz bahsedeceğim. Kadir gecesini son on günün içinde arayınız. Sapıklık Mesih'i ise açık alınlı, kör gözlü ve geniş boyunlu bir adamdır. Sanki Falan b. Abdüluzza 'ya ya da Abdüluzza b. Katan'a benziyor.

 

Babam dedi ki: İbn Abbas'la sohbet ettim. Bana şunu anlattı: Ne tuhafsın! Ömer b. el-Hattab Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabının yaşlılarını (meclise) davet ettiğinde onlarla birlikte beni de çağırır, "Onlar konuşmadan sen konuşma!" derdi. Yine bir gün veya gece beni çağırarak şöyle hitap etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kadir gecesi hakkında sizin de bildiğiniz gibi Onu son on günün tek gecelerinde arayınız! buyurdu. Bu hangi tek gecedir?" Her biri kendi görüşünü söyleyerek: "Dokuzuncu, yedinci, beşinci, üçüncü gecedir" dedi. Sonra: "Sen niçin konuşmuyorsun İbn Abbas!" dedi. Ben de: "Ey müminlerin emiri! Sen istersen konuşurum" dedim. "Ben seni ancak konuşasın diye çağırdım" dedi. "Ama ben sadece kendi görüşümü söylerim" dedim. "Zaten kendi görüşünü soruyorum" dedi. O zaman dedim ki: "Allah'ın yedi rakamını sıkça zikrettiğini duydum. Mesela, yedi kat göklerden, yedi kat yerden... bahsetmiştir. Hatta buyurdukları arasında "yeryüzünün yedi çeşit bitki bitirdiğinden" bahsetmiştir. Hz. Ömer: Senin bu söylediklerini ben hep başka türlü anlardım. "Yeryüzü yedi çeşit bitki bitirdi" derken neyi kastediyorsun?" diye sordu. İbn Abbas şöyle cevap verdi: "Allah buyuruyor ki: Sonra toprağı göz göz yardık. Oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma bağları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik Bahçeler, yeryüzünün biten, insanların yemediği bitkilerdir." Bunu dinleyen Hz. Ömer: "Henüz aklının / başının yaşına ulaşmamış bu delikanlının söylediklerini söylemekten aciz misiniz?" dedi. Sonra bana dönerek: "Ben seni onların yanında konuşmaktan menetmiştim. Bundan sonra seni çağırdığımda onların yanında konuş" dedi.

 

Tahric bilgisi: (ishak)

 

 

 

1039. Asim b. Küleyb'in babasından, onun da dayısı Feletan b. Asım'dan naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; "Ben, Kadir gecesini gördüm, ama sonra bu bana unutturuldu. Sapıklık Mesih'ini di gördüm. Sonra birbiriyle tanışan iki adam gördüm. Aralarına girdim. Bu nedenle bu iki şey bana unutturuldu. Kadir gecesini son on günün içinde arayınız. Sapıklık Mesih'i ise alnı açık / kel, sol gözü kör ve boynu geniş bir adamdır. Ama biraz eğridir. Sanki Falan b. Abdüluzza ya da Abdüluzza b. Falan 'a benziyordu. "

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

1040. Asim babasından, o da Feletan'dan -kısa olarak- şu ibare ile nakletmiştir: "Kadir gecesini arayan onu (Ramazan'in) son on günün(ün) içinde arasın"

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe)

 

 

 

1041. Malik b. Mersed babasından şöyle dediğini nakletmiştir: Ebu Zer'e "Allah Resulü'nü Kadir gecesinden bahsederken işittin mi?" diye sordum. Şöyle cevap verdi: "Evet. İşittim. Ya Resulallah! Bana Kadir gecesinden bahset. O, Ramazan'da mı, yoksa Ramazan dışında bir ayda mı? diye sordum. "Bilakis Ramazan içindedir" buyurdu. "Ya Resulallah! Bu gece yaşadıkları sürece peygamberlerle birlikte var ve onların ruhu alınınca kaldırılacak mı? yoksa, kıyamete kadar devam edecek midir?" diye sordum. "Bilakis kıyamete kadar devam edecektir" buyurdu. "Ya Resulallah! Bunun Ramazan'ın neresinde olduğunu bana söyle!" dedim. "Son on gününde. Artık bana başka bir şey sorma!" buyurdu. "Ey Allah'ın Resulü! Sendeki hakkım için söyle, bu on günün neresindedir?" dedim. Bana öyle bir öfkelendi ki, ne ondan önce, ne de sonra öyle hiç öfkelenmedi. Sonra; "Eğer Allah dilerse sana onu gösterir. Onu son yedi günün içinde arayınız. Artık bana başka bir şey sorma!" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

1042. Mersed -veya İbn Mersed babasından- nakletmiştir. Demiştir ki: Ebu Zer'in yanındaydım..... Aynı hadisi zikretmiş ve şu ilaveyi yapmıştır: Dedim ki: Ey Allah'ın Resulü bize onu(n tam zamanını) bildir!" Eğer o konuda bana izin verilseydi, mutlaka onu size bildirirdim" buyurdu.

 

Tahric bilgisi: (İshak) Derim ki: İsnadı hasen sahihtir. Ahmed ve Nesai, Ebu Zumeyl tarikiyle bir bölümünü tahric etmişlerdir.

 

 

 

1043. Malik b. Mersed dedi ki: Bana babam Mersed bildirdi. Dedi ki: "Ebu Zer'e.... diye sordum..." Bir önceki hadisin benzerini zikretmiştir. Fazla olarak şu ibare yer almıştır: Şöyle buyurdu: "Şayet bana izin verilseydi, onu size haber verirdim."

 

Tahric bilgisi: (Ebu Bekir b. Ebi Şeybe ve Müsedded)

 

 

 

1044. Hüzeyl'in azatlısı Ebu Hazım demiştir ki: Hz. Peygamberin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından Beyada oğullarına mensup bir zatla birlikte Ramazan'ın son on gününü Medine mescidinin civarında o zata ait, kapısının üzeri bir hasır parçasıyla örtülü bir çadırda geçirdim. Sonrasını şöyle anlattı: Bizler Mescid'deydik. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de kendisine ait çadırda bulunuyordu. Derken çadırının kapısındaki hasır açıldı ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'de bulunanlara işaret ederek: "Toplanın!' buyurdu. Biz de toplandık. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize öyle bir vaaz etti ki, öyle vaazeden vaiz duymadım. Buyurdu ki: "Sizden biriniz, namaz kılmak üzere kalktığı zaman muhakkak rabbine münacat eder. Öyleyse rabbine nasıl münacat ettiğine baksın. Yüksek sesle Kuran okuyarak birbirinizi rahatsız etmeyiniz.-" Sonra hasırı kapadı. Her birimiz eski yerine döndü. Kendi aramızda şöyle konuştuk: "Bu gecenin mutlaka bir Önemi vardır. Çünkü Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu gece bize vaaz etti." Sonra öğrendik ki, o gece ayın 23. gecesi imiş!.

 

Tahric bilgisi: (İshak)

 

 

 

1045. Ubey b. Ka'b demiştir ki: "Kadir gecesi (ayın) 27. gece(si)dir."

 

Tahric bilgisi: (Müsedded)

 

 

 

1046. Zeyd b. Erkam demiştir ki: "Kadir gecesi, iki ordunun karşılaştığı hak ile batılın birbirinden ayrıldığı 17. gecedir. Bunu söylerken ne kuşku duyuyorum, ne de istisna yapıyorum. "

 

Tahric bilgisi: (Ahmed b. Meni')

 

 

 

1047. Ca'fer b. Burkan demiştir ki: Kureyşli bir adamı şöyle derken işittim: Abdullah b. Zübeyr derdi ki: "Bu gece Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Bedir halkıyla karşılaştığı günün gecesidir. Zira aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: "Eğer Allah'a ve o iki topluluğun karşılaştığı (hak ile batılın) ayrılma gününde (Bedir günü) kulumuz (Muhammed)e indirdiğimiz (ayetler)e inanmışsanız. Ca'fer demiştir ki: "Bana ulaşan habere göre bu gece, 16. veya 17 gecedir."

 

Tahric bilgisi: (el-Haris)

 

 

 

1048. Hz. Ali'nin naklettiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Kadir gecesi Ay'ı gördüm. Tencere kenarına benziyordu.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

1049. Enes şöyle nakletmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gece bize Kadir gecesini haber verme arzusuyla dışarı çıktı. Onu bize haber verdi de. Ama sonra Mescid'de bir gürültü işitti ve o gece zihninden çıktı.

 

Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la)

 

 

 

1050. Enes b. Malik anlatmaktadır: Cüheni: "Ey Allah'ın Resulü! Biz, sana gizli olmayan bir yerde yaşıyoruz. Bu ayda (Medine'ye) gelemiyoruz. Bize Kadir gecesini bildir!" dedi. Ben: "Ya Resulallah! Bu gece, ayın bitimine 8 gün kala, 23. gecedir" dedim. O da: "Hayır. Bu ay eksik olacaktır. Bu gece (ayın bitimine) 7 gün kaldığı gecedir.

 

Tahric bilgisi: (Ebü Ya'la)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

36- İtikaf