METALİBU’L-ALİYE İBN HACER el-Askalani |
CUMA |
1- Cumanın Fazileti Ve Duanın Kabul Olunması Umulan Saat |
577. Enes'in
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cebrail bana, ortasında siyah bir nokta bulunan parlak bir ayna getirdi.
Bu nedir? diye sorduğumda Bu, cumadır. Onda (duaların kabul edildiği) bir saat
vardır dedi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
578. Enes'in
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Bana günler gösterildi. Onlar arasında Cuma günü arzedildi. Baktım güzel
bir ayna gibiydi. Bir de baktım ki ortasında siyah bir nokta var. Bu siyahlık
nedir? diye sorduğumda İşte bu (duaların kabul edildiği) saattir dedi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b. Ebi Şeybe)
579. Enes'in
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
"Cebrail bana Cumayı getirdi. Ortasında siyah nokta bulunan parlak ayna
gibiydi. Cebrail! Bu nedİr? diye sorduğumda bana Bu, cumadır dedi. Cuma nedir?
diye sordum. Onda sizin için hayır vardır dedi. Bizim için onda ne vardır? diye
sordum. Bu gün senin ve senden sonra ümmetin için bayram olacak ve böylece
Yahudi ve Hıristiyanlar sana tabi olacaklardır buyurdu. Onda bizim için ne
vardır? diye sordum. Onda sizin İçin bir saat vardır ki, herhangi bir Müslüman
kul o saate rastlar da onda Allah 'tan din veya dünya işine ait bir dilekte
bulunursa, kalbinde bu konuda bir kuşku (kasem) varsa, Allah ona dilediği şeyi
verir. Kuşkusu yoksa, kendi katında onun için daha büyük bir mükafat saklar.
Veya onun sebebiyle yazgısında bulunan bir kötülüğü / şerri ondan savar. Ya da
ondan, daha büyük bir belayı defeder dedi. "Niçin?" diye sordum.
Şöyle anlattı: Çünkü Yüce Rabbin cennette beyaz miskten bir vadi edindi.
Kıyamet günü gelince bu, illiyyundan / üstün makamlardan onun kürsüsüne iner.
Sonra Kürsi'nin etrafını mücevherlerle süslenmiş altın minderlerle kaplar.
Sonra peygamberler getirilir ve onlara otururlar. Sonra bu minderlerin etrafına
nurdan sandalyeler konur ve şehitler getirilerek onlara oturtulur. Sonra
odalardakiler inerek tepeye otururlar. Sonra Rableri onlara tecelli
ederek:Benden dileyin ne dilerseniz, size vereceğim buyurur. Onlar da rızasını
dilerler. Rableri: Rızam sebebiyledir ki, sizi yurduma alıp size lütufta
bulundum. Dileyin benden ne dilerseniz, size vereceğim buyurur. Onlar yine
rızasını dilerler. Bunun üzerine Rableri hepsini, onlardan razı olduğuna dair
şahit tutar. Sonra onların Önüne hiç bir gözün görmediği, hiçbir kulağın
işitmediği ve hiçbir insanın aklına gelmeyen şeyler açılır. Bu, cumadan
ayrılmalarına kadar ki mükafatlarının miktarıdır. Sonra onunla birlikte
peygamberler, sıddikler ve şehitler yükselir. Oda sahipleri odalarına geri
döner. O gün beyaz, bir inci veya kırmızı bir inci veyahut yeşil zebercettir.
İçinde odaları, kapıları, sessizce akan berrak nehirleri ve sarkan meyveleri
vardır. Orada ne... ne de... vardır. Rablerine daha fazla bakmaları ve onun
daha fazla lütfuna nail olmaları için Cuma gününe olduğu kadar hiçbir şeye
muhtaç değillerdir. "
Tahric bilgisi: (Ebu
Bekir b, Ebi Şeybe)
580. Ali b. el-Hakem
kanalıyla Enes'den benzeri nakledilmiştir. Hadiste şöyle geçmiştir; Biz onu
katımızda Mezid günü diye çağırırız dedi. Mezid günü nedir? diye sordum. Şöyle
dedi: Allah cennette geniş bir vadi yarattı. Onun içinde misk tepeleri var
etti. Cuma günü olunca, oraya iner." Yine bu rivayette şunlar geçmiştir:
Kullarımı giydirin. Kullarımı yedirin. Kullarımı içirin. Kullarıma koku sürün
buyurur. Sonra ''Ne diliyorsunuz?> diye sorar. Onlar da ''Ey Rabbimiz! Senin
rızanı diliyoruz'' derler. Bunun üzerine Rableri ''Sizden razı oldum'' der ve
onlarda ayrılıp giderler. Huriler yeşil zümrüt veya kırmızı yakuttan olan
odalarına çıkarlar."
Tahric bilgisi: (Ebu Ya'la}
Bu tarikten hadisin son böyledir. Daha sonrasında bir şey zikredihnemiştir.
Senedi birincisinden daha ceyyid'dir.
581. Enes'in
naklettiğine göre Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş vakit
namaz, iki Cuma, büyük günahlardan sakınıldığı sürece, aralarda işlenen (küçük)
günahların kefaretidir" buyurdu. O zaman bir adam: "Ya Resulallah!
Cuma diğer cumaya kadarki günahlara kefaret mi olur?" diye sordu. Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç gün de fazlasına kefaret olur.
Onda öyle bir saat vardır ki, Müslüman bir kul ona rastlar da Allah'tan hayır
dilerse mutlaka Allah onu, ona verir. Bana günler gösterildi. Onlar arasında
Cuma gününü ayna gibi parlak ve aydın gördüm " buyurdu. "Sonra onda
siyah bir nokta gördüm. Cebrail'e onu sorduğumda bana: O, kıyametin kopacağı
saatle işarettir diye cevap verdi. "
Tahric bilgisi:
(el-Haris)
582. Enes'in
naklettiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cuma ve Cuma
gecesi 24 saattir. Onda bulunan her saatte Allah Teala 600 kişiyi cehennemden
azat eder" buyurmuştur. Ravi demiştir ki: Sonra onun yanından çıkıp
Hasan'ın yanına girdik. Kendisine Sabit'in hadisini zikrettiğimizde "Onu
ben de işittim" dedi ve "Hepsi de cehennemi hak etmişti"
cümlesini ekledi.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Enes'den benzeri
nakledilmiştir. Fakat bunda "600 bin kişi" ifadesi geçmiş, sonunda
da: "İkisinden biri Hepsi de cehennemi hak etmişti dedi" ilavesi yer
almıştır.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
Başka bir rivayet
kanalında Sabit benzerini nakletmiş ve: "Bu, dünya saatlerinin her
saatidir" ve "Hepsi de cehennemi hak etmişti" cümlelerini ilave
etmiştir.
Tahric bilgisi: (Ebu
Ya'la)
583. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızı Fatıma şöyle nakletmiştir: Resulullah'ı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururken işittim: "Cennette öyle bir
saat vardır ki, ona rastlayan bir Müslüman hayır duada bulunursa, mutlaka duası
kabul edilir." Fatıma: "Ey Allah'ın Resulü! Bu hangi saattir?"
diye sordu. "Güneşin batmaya meylettiği saaftir" buyurdu. Fatıma, Erbed
isimli uşağa: "Kayaların üzerine çık! Güneşin batmaya meylettiğini
gördüğünde bana haber ver!" derdi. Uşak bunu haber verdiğinde hemen
secdegahına / mescidine gider, Güneş batıncaya kadar dua eder ve sonra namaza
dururdu.
Tahric bilgisi: (İshak
b. Rahuveyh)
Ben derim ki: Zeyd
Fatıma'ya yetişmemiştir. Said b. Raşid de çürük bir ravidir.!
584. Ebu Bekir
es-Sıddik'ın naklettiğine göre bir bedevi Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gelerek: "Bana ulaşan habere göre sen İki Cuma ve beş vakit namaz,
büyük günahlardan sakınan kimsenin aralarda işlenen (küçük) günahlarına
kefarettir buyurmuşsun" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da:
"Evet" buyurdu ve ekledi: "Cuma günü alınan gusül de kefarettir.
Cumaya yürüyerek gitmek de kefarettir. Bunun için atılan her adım, yirmi yıllık
amel gibidir. (Kişi) Cuma namazından çıktıktan sonra ise iki yüz senelik amelle
mükafatlandırılır."
Tahric bilgisi: (İshak)
585. İmran ve Ebu
Bekir'in naklettiklerine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Cuma günü gusleden kimsenin günahları ve hataları bağışlanır. Yürümeye
başladığında attığı her adıma karşılık kendisine yirmi yıllık amel sevabı
yazılır. Cuma namazını bitirdiğinde de iki yüz yıllık amel sevabıyla
mükafatlandırılır" buyurmuştur,
Tahric bilgisi: (İshak)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2- Cumanın Kimlere
Farz Olduğu