MÜSNED-İ

ŞAFİİ

YEMİNLER VE ADAKLAR

 

ADAKLAR

 

246- (1174) Aişe radıyallahu anha'dan: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim Allah'a itaat etmeyi adarsa, itaat etsin. Kimde Allah'a isyan etmeyi adarsa isyan etmesin."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (19632) Ebu Davud (3289) 

 

 

 

247- (1175) Tavus rahimehullah'tan: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güneşte ayakta bekleyen Ebu İsrail'e: "Ona ne olmuş?" dedi. Onun gölgelenmemeyi, oturmamayı ve kimseyle konuşmadan oruç tutmayı adadığını söylediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun gölgeye geçmesini, oturmasını, insanlarla konuşmasını ve orucunu tamamlamasını emretti. Ona (böyle bir adakta bulunduğu için) keffaret emretmedi."

 

Tahric: Sahih ligayrilıi. Şafii, Sunen (19636) Ebu Davud (3300)

 

 

 

248- (1129/1) İmran b. Husayn radıyallahu anh'den: Nebl (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a isyan olan hususta ve Ademoğlunun sahip olmadığı şey hakkında nezir / adak yoktur."

 

Sahih. 

 

 

 

249- (1129/3) İmran b. Husayn radıyallahu anh'den: "Bir topluluk baskın yaparak Ensar'dan bir kadın ile Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesini aldılar. Kadın ve deve onların yanında idi. Sonra kadın kaçtı ve deveye binerek Medine'ye geldi. Onun Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesi olduğunu anladılar. Kadın dedi ki: ''Allah beni kurtarırsa bu deveyi kurban etmeyi adadım" Ona engeloldular ve bunu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e anlattılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Allah seni kurtarırsa bu deveyi cezalandırmakla ne kötü yapmışsın! Allah'a isyan olan konuda ve Ademoğlunun sahip olmadığı şey hakkında yaptığı adak geçersizdir." Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesini aldı."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sünen (18181, 18182)

 

 

 

250- (1129) Imran b. Husayn radıyallahu anh'den: "Ensar'dan bir kadın esir edildi. Ondan önce de Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesini götürmüşlerdi. Kadın prangada idi. Halk develerini evlerinin önünde eğreklendiriyorlardı. Derken bir akşam bu kadın bağdan boşanarak develerin yanına geldi. Kadın bir deveye yaklaştı mı hayvan böğürüyordu. Nihayet Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesinin yanına vardı. Fakat o böğürmedi; o uysal bir deve idi. Hemen arka tarafına oturdu. Sonra hayvanı sürerek yola revan oldu. Kadının kaçtığını hissederek aradilar, taradılar fakat kadın onları aciz bıraktı. Bir de eğer Allah kendisini kurtarırsa bu deveyi boğazlamayı Allah için nezretti. Medine'ye gelince halk kendisini görerek: "İşte Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in devesi!" dediler. Kadın, eğer Allah kendisini bu devenin üzerinde kurtarırsa onu mutlaka boğazlamayı nezrettiğini söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek meseleyi kendisine anlattıklarında: "Subhanallah! Onu ne kötü cezalandırmış! Eğer Allah kendisini bunun üzerinde kurtarırsa onu mutlaka boğazlamayı nezretmiş! Allah'a isyan olan konuda ve kulun - yahut "Ademoğlunun" dedi - sahip olmadığı şeyde nezir yoktur:" buyurdu."

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (18180) Muslim (1641) 

 

 

 

251- (1129/1) İmran b. Husayn radıyallahu anh'den: RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a isyan olan konuda ve Ademoğlunun sahip olmadığı şeyde nezir yoktur." Sonra kıssayı zikretti.

 

Tahric: Sahih. Şafii, Sunen (19633)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hudud (Had cezası