|
MÜSNED-İ ŞAFİİ |
LUKATA VE LAKİT |
|
LUKATA (BULUNTU MAL)– LAKİT (BULUNTU ÇOCUK) |
454- (844) "Zeyd b.
Halid el-Cuhenı radıyallahu anh'den: "Bir adam Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e geldi ve ona lukata (buluntu mal) hakkında sordu. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kabını ve bağını iyice
muhafaza et, sonra bir sene ilan et, eğer sahibi çıkıp gelirse ona verirsin.
Gelmezse, o sana kalmıştır."
Tahric: Sahih. Şafii,
Sunen (12398) Buhari (2429) Muslim (1722)
455- (845) Muaviye b.
Abdillah b. Bedr, babasından şöyle haber verdi:
"O Şam yolunda
bulunan bir kavmin evine inmiş ve orada seksen dinar bulunan bir kese bulmuş.
Bunu Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh'e anlatınca Ömer radıyallahu anh ona
şöyle demiş: "Mescidlerin kapılarında onu ilan et, bir sene boyunca
Şam'dan gelenlere bunu anlat. Bir sene geçtiği zaman ondan
faydalanabilirsin."
Tahric: Hasen. Şafii,
Sünen (12412)
456- (846) Nafi'den:
"Bir adam bir şey bulmuş ve Abdullah b. Ömer radıyallahu anhuma'ya
gelmişti. Dedi ki: "Ben bir şey buldum, ne yapayım dersin?" İbn Ömer
radıyallahu anhuma ona dedi ki: "Onu ilan et." Adam: "Bunu
yaptım" dedi. İbn Ömer radıyallahu anhuma: "İlan etmeye devam
et" dedi. Adam: "Bunu da yaptım" dedi. İbn "ömer
radıyallahu anhuma: "Onu yemeni sana emredemem. İsteseydin onu
almazdın" dedi.
Tahric: Sahih. Şafii
Sunen(12433)
LAKİT (BULUNTU ÇOCUK)
457- (858) Ebu Cemile
Suneyn'den: "Suleym oğullarından bir adam Ömer b. el-Hattab radıyallahu
anh devrinde sokağa atılmış bir çocuk buldu ve onu Ömer b. el-Hattab'a getirdi.
Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh de: "Bu çocuğu niçin aldın?" dedi.
Adam: "Ölüm tehlikesiyle karşı karşıya buldum ve aldım" dedi. Ömer b.
Hattab'a, o adamı tanıyan biri: "Ey Müminlerin emiri! O adam salih bir
kişidir" dedi. Ömer radıyallahu anh ona: "Öyle mi?" dedi. Adam:
"Evet" dedi. Bunun üzerine Ömer b. el-Hattab radıyallahu anh:
"Gidebilirsin o hürdür, vela'sı (mirası) sana ait, nafakası da bize
(hazineye) aittir" dedi."
Tahric: Sahih. Şafii
Sunen(12426)
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: