ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

NAS

6

 

مِنَ الْجِنَّةِ وَ النَّاسِ

 

6. "İster cinden olsun, ister insandan olsun."

 

Bu buyrukla vesvese verenin insandan olabileceğini haber vermektedir. el-Hasen dedi ki: Bunlar iki şeytandır. Cin şeytanı insanların kalblerine vesvese verir. İnsan şeytanı ise açıkça gelir.

 

Katade dedi ki: Şüphesiz cinlerden de şeytanlar vardır, insanlardan da şeytanlar vardır. O halde hem insan, hem cin şeytanlarından Allah'a sığın.

 

Ebu Zerr'den bir adama şöyle dediği rivayet edilmektedir: Sen insan şeytanlarından Allah'a sığındın mı? o: İnsanlardan da şeytan var mıdır? deyince şöyle dedi: Evet, çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Her peygambere ins ve cin şeytanlarını böylece düşman kıldık." (el-En'am, 112)

 

Bir takım kimselere göre; buradaki "insanlar" ile de yine cinler kastedilmiştir. Yüce Allah'ın: "Bir gerçek de şu ki: İnsanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı" (el-Cin, 6) buyruğunda kendilerinden "erkekler" diye; başka yerde "topluluk ve grub" (bk. el-Ahkaf, 29) diye sözedildiği gibi, burada da kendilerinden "insanlar" diye sözedilmiştir. Buna göre "ister insandan" buyruğu "ister cinden" buyruğuna atfedilmiş olup, bu tekrar (mananın değil de) lafızların farklı oluşundan dolayıdır.

 

 

Araplardan birisinin konuşurken şöyle dediği nakledilmektedir: Cinlerden bir kavim (bir topluluk) geldi ve durdu. Siz kimsiniz? diye soruldu, onlar: Cinlerden bazı insanlar, diye cevab verdiler. el-Ferra'nın açıklaması da bu anlamdadır.

 

''Vesvas" in şeytanın kendisi olduğu ve "ister cinden olsun" buyruğunun şeytanın cinlerden olduğunu beyan ettiği "ister insanlardan olsun" buyruğunun da "vesvas (vesvese veren)"a atfedildiği söylenmiştir. Mana da şöyle olur: De ki: Cinlerden olan vesvesecinin şerrinden ve insanların şerrinden, insanların Rabbine sığınırım. Buna göre hem insanların, hem cinlerin şerrinden sığınması emredilmektedir.

 

"Cinler" lafzı (...)'in çoğuludur Nitekim: "İnsanlar" ile; "İnsan" denilmesi de böyledir. ("Cinnet: Cinler" lafzının sonundaki "he (yuvarlak te)" çoğulun müennesliğinden ötürü gelmiştir.

 

Denildiğine göre İblis insanların kalplerine vesvese verdiği gibi cinlerin kalblerine de vesvese verir. Buna göre "insanların göğüslerine" buyruğu, hepsi hakkında umumi bir ifade olur. "İster cinden olsun, ister insandan olsun" buyruğu ise kalblerinde vesvese verdiği kimseleri açıklamaktadır.

 

Bir diğer açıklamaya göre: "Vesvese veren ... in şerrinden" lafzındaki "vesvese" cinlerin ve insanların verdiği vesvesedir. Bu da insanın içinden geçirdiği şeylere denir. Peygamber (s.a.v.)'ın de şöyle dediği sabittir: "Şüphesiz Yüce Allah fillen işlemedikçe yahut onu söylemedikçe içlerinden geçirdikleri şeyleri ümmetime bağışlamıştır." Bu hadisi Ebu Hureyre rivayet etmiş, Müslim de kitabında zikretmiştir. Artık bundan maksadın ne olduğunu en iyi bilen Yüce Allah'tır.

 

NAS SURESİ'NİN, ONDOKUZUNCU CİLDİN VE KURTUB! TEFSİRİ'NİN SONU

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

 

BU   MUAZZAM   ESERİ   BURAYA   AKTARMAMA   İZİN   VEREN   KERİM   ALLAH’A   GÖKLER,   YER   VE   ARASINDAKİLERİN   SAYISINCA,   ARŞ’ININ   AĞIRLIĞINCA   HAMD   OLSUN !!! (mahir)