ZİLZAL 1 |
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ إِذَا
زُلْزِلَتِ
الْأَرْضُ
زِلْزَالَهَا |
1. Yer, kendine has
bir sarsıntı ile sarsıldığı zaman,
Kökünden hareket
ettirildiği zaman, demektir. İkrime, İbn Abbas'tan böylece rivayet etmiştir.
Şöyle dermiş: Birinci üfürüşte yeri sarsıntıya uğratacaktır. Mücahid de böyle demiştir.
Çünkü Yüce Allah: "O gün sarsan sarsacak, arkasından onu Radife
izleyecek" (en-Naziat, 6-7) diye buyurmaktadır. Daha sonra ikinci defa
sarsılacak içindeki ölüleri dışarı çıkartacaktır. "Ağırlıkları" (2.
ayet) bunlardır. (Zilzal) mastarın(ın) zikredilmesi tekid içindir, sonra bu
mastar yere izafe edilmiştir. "Şüphesiz sana, sana ait olan bağışını
vereceğim" demeye benzer ki, benim sana vereceğim bağışı vereceğim
demektir. Böyle bir izafetin güzel görünmesi ise, bundan sonraki ayet sonlarının
da buna benzemesidir.
Bu kelime genel olarak
"zilzal"den gelen bir lafız olarak "ze" harfi kesreli
okunmuştur. el-Cahder'i ve İsa b. Ömer ise bunu (ze harfini) üstün
okumuşlardır, bu da mastardır. Vesvas, kalkal ve cerca (vesvese vermek, hareket
etmek, deve hançeresinde ses çıkarmak) kelimeleri gibidir. (Ze harfinin)
kesreli okunuşunun mastar, üstün okunuşunun isim olduğu da söylenmiştir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN