TİN 6 |
إِلَّا
الَّذِينَ
آمَنُوا
وَعَمِلُوا
الصَّالِحَاتِ
فَلَهُمْ
أَجْرٌ
غَيْرُ
مَمْنُونٍ |
6. İman edip, salih
ameller işleyenler müstesna. Çünkü onlar için sonu gelmez bir mükafat vardır.
"İman edip, salih
ameller işleyenler müstesna." Bunların yaptıkları iyilikleri yazılır, kötülükleri
silinir. Bu açıklamayı İbn Abbas yapmıştır. O şöyle demiştir: Bunlar
(kötülükleri silinenler) ise oldukça yaşlı kimselerdir. Bunlar yaşlılıklarında
yaptıklarından ötürü sorumlu tutulmazlar.
ed-Dahhak, ondan şöyle
dediğini rivayet etmektedir: Kul eğer gençliğinde çokça namaz kılan, çok oruç
tutup sadaka veren bir kimse ise daha sonraları (yaşlanınca) gençliğinde
işlediği amelleri işleyemeyecek kadar zayıf düşerse, Yüce Allah gençken
işlediği amelleri, mükafatını (işlemiş gibi) yazar. Bir hadiste Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kul yolculuğa çıkar yahut hastalanırsa Allah,
ona sağlıklı ve ikamet halinde iken yaptığı amellerin benzerini yazar. ''
"İman edip, salih
ameller işleyenler müstesna" buyruğunun böyleleri bunamazlar ve
kocamazlar, alim olup ilmiyle amel eden kimsenin aklı başından gitmez, diye de
açıklanmıştır. Asım el-Ahvel'den, onun İkrime'den rivayetine göre İkrime şöyle
demiştir: Kur'an okuyan bir kimse erzel-i ömre (ihtiyarlığa, bunaklığa)
döndürülmez. İbn Ömer'den: onun Peygamber (s.a.v.)'dan rivayetine göre
Peygamber şöyle buyurmuştur: "Ömrü uzayıp da ameli güzel olan kimseye ne
mutlu!"
Rivayet olunduğuna göre;
mümin kul vefat ettiğinde Allah onun üzerinde görevli olan iki meleğe kıyamet
gününe kadar kabri başında ibadet etmelerini emreder ve bu ibadetleri onun için
yazılır.
"Çünkü onlar için
sonu gelmez bir mükafat vardır." ed-Dahhak dedi ki: Amelsiz mükafatları
vardır. Bunun sonu kesilmeyen (mükafat) demek olduğu da söylenmiştir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN