ŞEMS 15 |
وَلَا
يَخَافُ
عُقْبَاهَا |
15. Ve O, bunun
sonucundan korkmaz.
Yani Yüce Allah;
herhangi bir kimsenin helak edilişinin sorumluluğu, gelir kendisini bulur diye,
korkmaksızın onlara bu işi yaptı. Bu açıklamayı İbn Abbas, el-Hasen, Katade ve
Mücahid yapmıştır.
"Bunun sonucu"
lafzındaki "he (bu)" zamiri yapılan işe racidir. Peygamber
efendimizin: "Kim cuma günü gusledecek olursa, o ne güzel ve ne iyi bir iş
yapmış olur" demesindeki "zamir"in yapılan işe raci olması
gibidir.
es-Süddi, ed-Dahhak ve
el-Kelbi şöyle demişlerdir: Zamir deveyi kesene racidir. Yani o deveyi kesen
kişi yaptığı işin akıbetinden korkmadı. Bu açıklamayı da İbn Abbas yapmıştır.
İfadede takdim ve tehir vardır ki bunun anlamı şudur: Onların en bedbahtları
onun akıbetinden korkmaksızın kalkıp gittiğinde" .
Şöyle de açıklanmıştır:
Allah'ın Resülü, Salih kavminin helak edilmesinin akıbetinden korkmadı, onların
azabından kendisine birtakım zararların geleceğinden çekinmedi. Çünkü o
kendilerini korkutup uyarmıştı. Yüce Allah da kavmini helak edince onu
kurtarmıştı.
Nafi' ve İbn Amir
"korkmaz" buyruğunun başındaki olumsuzluk lafzını "fe" ile;
(...) diye okumuştur. Daha güzel olan şekil budur. Çünkü bu, birinci anlam ile
alakalıdır. Yani Yüce Allah, onların helak ediliş akıbetinden korkmaz. Diğerleri
ise "vav" ile okumuşlardır. Bu da ikinci anlama daha uygun
düşmektedir. Kafir yaptığı işin akıbetinden korkmaksızın (bu işi yaptı),
demektir.
İbn Vehb ve
İbmı'l-Kasım, Malik'ten naklen şöyle dediler: Malik bize dedesine ait bir
mushaf çıkardı. Osman b. Affan'ın halifeliği döneminde sair mushafları yazdığı
vakit, kendisinde bu mushafı yazmış olduğunu söyledi. Orada; "Ve o".
korkmaz" buyruğunu "vav" ile; (...) diye yazılı olduğunu gördü.
Mekkelilerin ve Iraklıların mushaflarında bu böylece "vav" iledir.
Ebu Ubeyd ve Ebu Hatim de onların mushaflarına uyarak bu şekli tercih
etmişlerdir.
(Şems Süresi burada sona
ermek te dir. Allah'a hamd olsun).
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN