FECR 27 / 30 |
يَا
أَيَّتُهَا
النَّفْسُ
الْمُطْمَئِنَّةُ
{27} ارْجِعِي إِلَى
رَبِّكِ
رَاضِيَةً
مَّرْضِيَّةً
{28} فَادْخُلِي
فِي
عِبَادِي {29}
وَادْخُلِي
جَنَّتِي {30} |
27.
"Ey yakin ile huzur bulmuş nefs!
28.
"Kendin razı olmuş ve rızaya ermiş olarak dön Rabbine,
29.
"Haydi katıl kullarıma,
30.
"Ve gir cennetime!"
Yüce Allah bütün çabası dünyalık
olan, bundan ötürü zengin ve fakir kılınışında Allah'ı itham eden kimselerin
halini sözkonusu ettikten sonra; "ey yakin ile huzur bulmuş nefs!"
buyruğu ile Yüce Allah'a gönül hoşluğu ile, huzur ile teslim olmuş, işini
Allah'a havale etmiş, O'na güvenip dayanmış kimselerin durumunu sözkonusu
etmektedir.
Bu sözlerin meleklerin
Yüce Allah'ın dostlarına söyleyeceği sözlerden olduğu söylenmiştir.
"Yakin ile huzur
bulmuş nefs (en-nefsu'l-mutmainne)" huzura ermiş ve kesin yakın sahibi
olmuş, Allah'ın kendi Rabbi olduğuna kesin olarak inanmış ve bundan dolayı
Rabbine ibadete yönelmiş olan nefis, demektir. Bu açıklamayı Mücahid ve
başkaları yapmıştır.
İbn Abbas dedi ki:
Allah'ın sevabı ile ve O'ndan hoşnut olmuş mü'min nefis demektir. el-Hasen,
kesin inanç sahibi mü'min nefis, diye açıklamıştır. Yine Mücahid'den, kendisine
isabet etmeyen bir şeyin hiçbir şekilde esasen isabetinin sözkonusu
olmayacağını, isabet edenin de isabet etmemesinin sözkonusu olmayacağını kesin
olarak bilip Allah'ın hüküm ve kazasına razı olmuş nefs demektir.
Mukatil dedi ki:
Allah'ın azabından yana emniyette olan nefistir.
Ubeyy b. Ka'b'in
kıraatinde: "Ey yakın ile huzur bulmuş, güvenlik içerisindeki nefis"
şeklindedir.
Allah'ın, Kitabında vaadettiklerine
kesin olarak inanıp, amel eden nefis diye de açıklanmıştır.
İbn Keysan dedi ki:
Burada "mutmain nefs" ihlas sahibi nefis demektir.
İbn Ata dedi ki: Onsuz
bir göz açıp kapayacak vakit kadar dahi duramayan arif nefis demektir. Yüce
Allah'ın zikriyle huzur bulan nefis diye de açıklanmıştır. Yüce Allah'ın:
"Haberiniz olsun ki, kalbler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur"
(er-Ra'd, 28) buyruğu bunu açıklamaktadır.
İman ile huzur bulmuş,
öldükten sonra dirilişi ve amellerin mükafatının görüleceğini tasdik etmiş
nefis, diye de açıklanmıştır. İbn Zeyd dedi ki: Bu nefsin mutmain (huzur
içinde) oluş sebebi, ölüm halinde, diriliş vaktinde ve biraraya geliş
zamanlarında cennet ile müjdelenmesidir. Abdullah b. Büreyde babasından şöyle
dediğini rivayet etmektedir: Bundan kastedilen Hamza'nın nefsidir.
Ancak sahih olan bunun
mü'min, ihlaslı ve itaatkar her nefis hakkında umumi olduğudur. Hasan-ı Basri
diyor ki: Şüphesiz Yüce Allah, mü'min kulunun ruhunu almayı murad ettiği vakit
o nefis, Yüce Allah'tan geleni huzur ile karşıladığı gibi, Yüce Allah da onu
huzur ile kabul eder.
Amr b. el-As dedi ki:
Mü'min vefat ettiğinde, Allah ona iki melek gönderir. Bu iki melekle birlikte
cennetten hediyeler bulunur. Melekler o kişinin nefsine: "Ey mutmain nefs!
Sen hoşnut olarak, hoşnut kılınmış ve senden hoşnut olunmuş olarak çık. Sen
huzur ve sükuna, hoş kokulara gitmek üzere çık. Hoşnut olan ve kızgın olmayan
Rabbin huzuruna varmak üzere çık! Bu nefis bir kimsenin yeryüzünde kokladığı en
güzel misk kokusu gibi çıkar. .. '' deyip, hadisin geri kalan bölümünü
zikretmektedir.
Said b. Zaid dedi ki:
Bir adam Peygamber (s.a.v.)'ın huzurunda: "Ey yakın ile huzur bulmuş
nefs" buyruğunu okudu. Ebu Bekir: Bu ne kadar güzel bir haldir ey Allah'ın
Resulü! dedi Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki melek bu sözü
sana söyleyecektir, ey Ebu Bekir"
Said b. Cübeyr dedi ki
İbn Abbas, Taif'te vefat etti. Daha önce bu şekilde ona benzer hiçbir kuş
görülmemiş olan bir kuş geldi. Onun naaşına girdi. Sonra da o kuşun naaşından
çıktığı görülmedi. Defnolunduğu vakit kabrin kenarında kimin okuduğu
bilinmeksizin şu ayet-i kerimeler okundu: "Ey yakin ile huzur bulmuş nefs.
Kendin razı olmuş ve rızaya ermiş olarak dön Rabbine!"
ed-Dahhak'ın rivayetine
göre bu buyruk, Osman b. Affan (r.a) hakkında Rume kuyusunu vakfettiği vakit
nazil olmuştur.
Mekkelilerin asarak idam
ettiği yüzünü Medine'ye döndürdükleri halde Allah'ın yüzünü kıbleye doğru
çevirdiği Hubeyb b. Adiy hakkında indiği de söylenmiştir. Doğrusunu en iyi
bilen Allah'tır.
"Dön Rabbine!"
Sahibine ve bedenine! Bu açıklamayı İbn Abbas, İkrime ve Ata yapmış, Taberi de
bunu tercih etmiştir. Bunun delili de İbn Abbas'ın tekil olarak "Gir
kuluma!" şeklindeki okuyuşudur. Yarın Yüce Allah ruhlara tekrar cesetlere
dönmeleri için emir verecektir. İbn Mesud da: "Kulumun cesedine!"
diye okumuştur.
el-Hasen dedi ki:
Rabbinin sevabına, lütuf ve ihsanlarına dön! Ebu Salih dedi ki: Yani Allah'a
dön! Bu da ölüm halinde olacaktır.
"Haydi katıl
kullarıma!" Kullarımın cesedlerine demektir. Buna delil de İbn Abbas ile
İbn Mesud'un kıraatidir. İbn Abbas dedi ki: Bu kıyamet gününde olacaktır. ed-
Dahhak da böyle demiştir.
Cumhurun kanaatine göre
ise, cennet iyi kimselerin meskeni, salih ve hayırlı kimselerin yurdu olan
ebedilik diyarıdır. "Kullarıma" buyruğunun anlam! da kullarımın
arasından salih olan kimselerin arasına demektir. Nitekim Yüce Allah bir başka
yerde: "Biz elbette onları salihler arasına katacağız" (el-Ankebut,
9) buyurmuştur. el-Ahfeş dedi ki: "Katıl kullarıma!" Katıl Benim hizbime
yani Benim (dünyada iken) dinimin taraftarları arasına. Anlam aynıdır; yani sen
de onlar arasında yerini al, demektir. "Ve" sen de onlarla birlikte
"gir cennetime!"
(Fecr Süresi burada sona
ermektedir. Allah'a hamd olsun).
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN