HAKKA 47 / 48 |
فَمَا
مِنكُم
مِّنْ
أَحَدٍ
عَنْهُ
حَاجِزِينَ {47} وَإِنَّهُ
لَتَذْكِرَةٌ لِّلْمُتَّقِينَ
{48} |
47. O
zaman da sizden hiçbir kimse bunu ona yapmamıza engel olamazdı.
48.
Doğrusu o takva sahibleri için bir öğüttür.
"O zaman da
sizdenhiçbir kimse bunu ona yapmamıza engel olamazdı" buyruğundaki: "
... maz" edatı nefy (olumsuzluk) içindir. "Hiçbir kimse" ise
çoğul anlamındadır. Bundan dolayı onun sıfatı da çoğul olarak gelmiştir. Yani
aranızdan hiçbir topluluk ona bunu yapmamıza engel olamazdı. Yüce Allah'ın:
"Peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırmayız" (Bakara. 285)
buyruğunda olduğu gibi. Çünkü "arasında" lafzı ancak iki ve daha
fazla kişi hakkında kullanılır. Peygamber (s.a.v.) da şöyle buyurmuştur:
"Ganimetler sizden önce başları siyah hiçbir kimseye helal
olmamıştır." Görüldüğü gibi burada "kimse" lafzı tekil
olmaklabirlikte çoğul anlamındadır. Buyruktaki: (...) ise fazladan gelmiştir.
"Engel olmak"
demektir. ''Engel kimseler" lafzının, "kimse" anlamındaki
kelimenin -belirttiğimiz üzere manası göz önünde bulundurularak- sıfatı olması
mümkündür. Bu durumda cer mahallindedir. Haberi ise, "Sizden ...
kimse" lafzıdır. Haber olarak nasb konumunda olması da mümkündür. O
takdirde "sizden" anlamındaki lafız lağv olur ve: "Engel"
lafzına taalluk eder. Bu durumda lağv olan bu lafzın arada bulunması, haberin nasb
olmasına engel olmaz. Tıpkı: "Zeyd'in sana rağbeti vardı" tabirinde
araya gelen faslın (Zeyd lafzını nasbetmesine) engel olmadığı gibi.
"Doğrusu o"
Kur'an-ı Kerim "takva sahipleri için" Allah'tan korkan kimseler için
"bir öğüttür." Bu buyruğun bir benzeri daha önce el-Bakara .
Suresi'nin baş taraflarında (1-2. ayetler, 4. başlıkta) açıkladığımız gibi:
"Takva sahipleri için bir hidayettir" (el-Bakara, 2) buyruğudur.
Maksadın Muhammed
(s.a.v.) olduğu da söylenmiştir. Yani o bir ibret ve öğüt, bir rahmet ve bir
kurtuluştur.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN