ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

HAKKA

41

/

42

 

وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍ قَلِيلاً مَا تُؤْمِنُونَ {41}

وَلَا بِقَوْلِ كَاهِنٍ قَلِيلاً مَا تَذَكَّرُونَ {42}

 

41. O, bir şair sözü de değildir. Ne kadar az inanırsınız!

42. Bir kahin sözü de değildir. Ne kadar az düşünüp ibret alırsınız!

 

"'O bir şair sözü de değildir." Çünkü bütün şiir türlerinden farklıdır. "Bir kahin 'SÖzü de değildir." Çünkü bu sözde -şeytan'lar yenilmekte, onlara hakaret edilmektedir. Kendilerini yeren, kendilerine hakaret eden birisine hiçbir şey indirmezler .

 

"Ne kadar az inanırsınız" buyruğu ile! ''Ne kadar az düşünüp ibret alırsınız!" buyruklarında: (...) fazladan gelmiştir. Pek az iman edersiniz, pek az ibret ve öğüt alırsınız demektir. Onların bu az imanları ise kendilerine, kendilerini kimin yarattığı sorulduğu takdirde, Allah'tır demeleridir.

 

Bununla birlikte bu edatın fiil ile birlikte mastar olması ve: "Az" lafzının bu edattan sonraki fiil ile nasbedilmesi de caiz değildir. Çünkü o vakit sıla mevsule takdim edilmiş olur, Zira mastarın kendisinde amel ettiği şey, mastarın sılasındandır,

 

İbn Muhaysin, İbn Kesir, İbn Amir ve Yakub " ... iman ediyorlar" ile: "... düşünüp, ibret alıyorlar" diye "ye" ile okumuşlardır. Diğerleri ise "te" ile okumuşlardır. Çünkü bundan öncesi de, sonrası da hitap kipi ile dir. Çünkü ondan önce: "Gördüğünüz" ondan sonra ise: ''Sizden hiçbir kimse ... " (47. ayet) şeklindedir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Hakka 43

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR