ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

KALEM

49

/

50

 

أَن تَدَارَكَهُ نِعْمَةٌ مِّن رَّبِّهِ لَنُبِذَ بِالْعَرَاء وَهُوَ مَذْمُومٌ {49}

 فَاجْتَبَاهُ رَبُّهُ فَجَعَلَهُ مِنَ الصَّالِحِينَ {50}

 

49. Eğer ona Rabbinden bir nimet erişmemiş olsa idi, bomboş bir çöle kınanmış halde atılacaktı.

50. Sonra Rabbi onu seçti de onu salihlerden kıldı.

 

"Eğer ona Rabbinden bir nimet erişmemiş olsa idi" buyruğundaki: "Ona eriş(me)miş ... " şekli genelin okuyuşudur. Ancak İbn Hürmüz ve el-Hasen "dal" harfini şeddeli olarak: (...) diye okumuşlardır ki; bu da ondaki "te" harfinin "dal" harfine idgam edildiği müzari bir fiildir. Buyruk halin hikayesi takdirindedir. Eğer onun hakkında ona bir nimet ulaştı denilmeyecek olsaydı (denilmesi takdir edilmemiş olsaydı); denilmiş gibidir. İbn Abbas ve İbn Mesud; mushaftaki resimden (asıl yazılıştan) farklı olarak; (...) diye okumuşlardır.

 

"Ona ... erişti" mazi ve müzekker bir fiil olup, (müennes olan) nimet onun failidir. (Müennes gelmesi gerektiği halde fiilin müzekker geliş sebebi) "nimet" lafzının müennesliğinin hakiki olmayışından ötürüdür. (...) kıraati (İbn Abbas ve İbn Mesud'un okuyuşu) ise, nimetin lafzına uygun olarak gelmiştir.

 

Buradaki "nimet"in anlamı hususunda farklı açıklamalar vardır. Peygamberlik olduğu söylenmiştir. Bu ed-Dahhak'ın görüşüdür. Önceden yapmış olduğu ibadet olduğu da söylenmiştir. Bu da İbn Cubeyr'in görüşüdür.

 

Onun: "Senden başka ilah yoktur, seni tenzih ederim. Gerçekten ben zulmedenlerden oldum" (el-Enbiya, 87) şeklindeki duası olduğu da söylenmiştir. Bu açıklama da İbn Zeyd'e aittir.

 

Yüce Allah'ın onun üzerindeki nimetinin balığın karnından onu çıkartmak olduğu da söylenmiştir ki; bu da İbn Bahr'ın görüşüdür.

 

Rabbinden gelen bir rahmet demektir diye de açıklanmıştır. Yüce Allah ona merhamet buyurmuş ve tevbesini kabul etmişti.

 

"Bomboş bir çöle kınanmış halde atılacaktı." Yani kınanmış olarak atılacaktı; fakat kınanmaksızın hastalıklı bir şekilde atıldı. İbn Abbas'ın görüşüne göre; "kınanmış"; "Kınayıcı" anlamındadır. Ebu Bekr b. Abdullah; günah işlemiş olarak diye açıklamıştır.

"Kınanmış"ın hertürlü hayırdan uzaklaştırılmış anlamında olduğu da söylenmiştir.

 

"Çöl" dağı ve örtecek ağacı bulunmayan düzlük, geniş arazi demektir.

 

Şöyle de açıklanmıştır: Şayet Allah'ın onun üzerindeki lütfu bulunmamış olsaydı, kıyamet gününe kadar balığın karnında kalacaktı. Sonra da kınanmış olarak kıyametin düz arazisine (Mahşer yerine) atılmış olacaktı. Buna da Yüce Allah'ın şu buyruğu delil teşkil etmektedir: "Eğer o, gerçekten tesbih edenlerden olmasaydı, diriltilecekleri güne kadar (balığın) karnında kalırdı elbet." (es-Saffat, 143-144)

 

"Sonra Rabbi onu seçti de onu salihlerden kıldı." İbn Abbas dedi- ki: Allah tekrar ona vahiy göndermeye başladı. Hem kendisi, hem kavmi hakkında onu şefaatçi kıldı, tevbesini kabul etti. Onu yüzbin ya da daha fazla kimseye peygamber olarak göndermek suretiyle salihlerden kıldı.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Kalem 51

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR