ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

KALEM

23

/

25

فَانطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ {23}

أَن لَّا يَدْخُلَنَّهَا الْيَوْمَ عَلَيْكُم مِّسْكِينٌ {24}

 وَغَدَوْا عَلَى حَرْدٍ قَادِرِينَ {25}

 

23. Birbirleri ile gizlice konuşarak gittiler:

24. "Sakın bugün hiçbir yoksul karşınıza çıkıp oraya girmesin" diye.

25. (Yoksulları) alıkoymaya güçleri yetiyormuş gibi erkenden gittiler.

 

"Birbirleri ile gizlice konuşarak gittiler." Yani kimse onların gittiklerini bilmesin diye sözlerini sır gibi saklayarak gittiler. Bu açıklamayı Ata ve Katade yapmıştır.

 

"Gizlice konuşarak" buyruğu sessiz olup sükunetle ve açıklamaksızın konuştuğu vakit kullanılan: (...) fiilinden gelmektedir. Nitekim Dureyd b. es-Sımme şöyle demiştir: "Ve ben ciğerimdeki hastalıktan dolayı da ölmedim, sesim kesilerekte ölmedim. Fakat ziyaretime gelenlerin hepsi de hakkımda bütün bunları düşündü."

 

Kendilerini kimse görmesin diye insanlardan kendilerini gizleyerek; diye de açıklamıştır. Halbuki babaları fakir ve yoksullara haber veriyor, onlar da ekinlerin biçimi ve mahsüllerin toplanma zamanında hazır bulunuyorlardı.

 

"Alıkoymaya güçleri yetiyormuş gibi erkenden gittiler." Yani kendi maksatlarını gerçekleştirebilme imkanını elde ettiklerini zannederek kendilerince güç yetirdiklerini kabul edip kastederek (maksatlarını gerçekleştirmek üzere) gittiler, demektir. Bu anlamdaki açıklamayı İbn Abbas ve başkaları yapmıştır.

 

"Alıkoymak. kastetmek" anlamındadır. "Kastetti', kasteder" demektir. Mastarı: (...) diye gelir. Mesela; ''Senin maksadını ben de maksat olarak gözettim'' denilir. Recez vezninde şairin şu beyitinde de bu anlamdadır: "Allah tarafından bir sel yönelip geldi, O da verimli bahçenin maksadını güderek."

 

en-Nehhas da bu beyiti şöylece zikretmektedir: "Bir sel geldi, Allah'ın emrinden bir sel geldi, Verimli bahçenin maksadını güderek."

 

el-Müberred; (Şiirdeki); "Verimli" lafzını, geliri olan diye açıklamıştır. Başkaları da şöyle demiştir: Bu, suyun ağaçlarının dibinden aktığı bahçe demektir. (...) de buradan gelmektedir. Ancak ikincisinde "lam" yerine "ye" getirilmiştir. (...) diyenlerin görüşüne göre de bu uben onu bir kab kıldım" demek olur.

 

Katade ve Mücahid dedi ki: "Alıkoymaya" lafzı "ciddi olarak" anlamındadır. el-Hasen ise ihtiyaç ve fakirlik içerisinde olarak demektir, diye açıklamıştır. Ebu Ubeyd ve el-Kutebi de: Önlemeye, alıkoymaya anlamındadır, demişlerdir.

 

Bu da Arapların sütü azalan develer için kullandıkları: "Develerin sütü azaldı" tabirinden gelmektedir. "Sütü az dişi deve" anlamındadır. ''Yağmuru ve verimi az yıl" anlamındadır.

 

es-Süddi ve Süfyan dedi ki: "Alıkoymaya" gazab ve kızgınlıkla anlamındadır, Çünkü: ''Kızgınlık, öfke" demektir. el-Esmai'nin arkadaşı Ebu Nasr Ahmed b. Hatim dedi ki: Bu lafız (ortadaki harf olan "re" harfi) muhaffeftir (sakin değil, fetha ile hareketidir) ve şiir okuyarak dedi ki: "Asil atlar toynaklarını yere vura vura geldiklerinde Öfke ve kızgınlıkla dolu olarak."

İbnu's-Sikkıt dedi ki: Bu bazen harekelenebilir. Bu anlamda olmak üzere kesre ile: (...) denilir. İsm-i faili: (...) ile (...) diye gelir. Bu kabilden olmak üzere: "Öfkeli aslan ve öfkeli aslanlar" denilmiştir.

 

"Alıkoymaya" (diye anlamı verilen lafzın burada) "tek başlarına olmak üzere" anlamında olduğu da söylenmiştir. (...) denilir ki; bu "bir kimse kavminden bir kenara çekilerek onlarla karışmaksızın tek başına bir yerde konakladı (konaklar)" anlamındadır.

 

Ebu Zeyd dedi ki: .. (...): Yalnız başlarına bir topluluk arasından yalnız başına bir adam" "Arkadaşlarını terkedip onlardan uzakça bir yere çekildi, çekilir" denilir. "Diğer yıldızlardan ayrı bir yıldız" demektir. el-Esmai dedi ki: "Tek başına ve yalnız bir adam" demektir. (Yine el-Esmai) dedi ki: Huzeylilerin şivesinde: "Tek başına kimse" anlamındadır. Ebu Zueyb'e ait şu mısraı da zikretmektedir: "Sanki o hava boşluğunda yapayalnız bir yıldız gibidir."

 

Ebu Amr bunu bu mısraın son kelimesindeki "ha" harfini "cim" ile rivayet etmiş ve "yalnız başına" diye açıklamıştır. Bu, Suheyl yıldızıdır, demiştir.

 

el-Ezherı dedi ki: (Alıkoymaya diye meali verilen): Onların kasabalarının adıdır." es-Süddi, bahçelerinin adıdır, demiştir. Bu kelime "ra" harfi sakin ve üstün olmak üzere; (...) ile (...) şekillerinde söylenir, ama genel olarak "re" harfi sakin olarak okunmuştur. Ebu'l-Aliye ve İbn es-Semeyka' ise (ra harfini) üstün ile okumuşlardır. Bunlar iki ayrı söyleyiştir.

 

"Güçleri yetiyormuş gibi" buyruğu: Onlar işlerini ölçüp biçtiler ve buna göre karar aldılar, demektir. Bu açıklamayı el-Ferra yapmıştır.

 

Katade de şöyle demiştir: Kendi kanaatlerine göre bahçelerine güç yetireceklerini zannediyorlardı. eş-Şa'bi de şöyle demiştir: "Güçleri" yoksullara "yetiyormuş gibi" demektir. Anlamının; bulmaktan geldiği de söylenmiştir. Yani onlar ellerinde bulunan şeyleri alıkoydular.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Kalem 26-27

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR