ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

MÜLK

8

/

11

تَكَادُ تَمَيَّزُ  مِنَ الْغَيْظِ كُلَّمَا أُلْقِيَ فِيهَا فَوْجٌ سَأَلَهُمْ خَزَنَتُهَا أَلَمْ يَأْتِكُمْ نَذِيرٌ {8} قَالُوا بَلَى قَدْ جَاءنَا نَذِيرٌ فَكَذَّبْنَا وَقُلْنَا مَا نَزَّلَ اللَّهُ مِن شَيْءٍ إِنْ أَنتُمْ

إِلَّا فِي ضَلَالٍ كَبِيرٍ {9} وَقَالُوا لَوْ كُنَّا نَسْمَعُ أَوْ نَعْقِلُ مَا كُنَّا فِي  أَصْحَابِ السَّعِيرِ {10} فَاعْتَرَفُوا بِذَنبِهِمْ فَسُحْقاً لِّأَصْحَابِ السَّعِيرِ {11}

 

8. Öfkesinden neredeyse çatlayacak gibi olur. İçine herbir grub atıldığında, bekçileri onlara: "Size uyarıcı bir peygamber gelmedi mi?" diye sorarlar.

9. Onlar: "Evet, gerçekten bize bir uyarıp korkutucu geldi. Fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz dedik" diye cevap verirler.

10. Yine derler ki: "Eğer biz dinleseydik ve aklımızı kullanmış olsaydık, cehennemlikler arasında olmazdık."

11. Böylelikle günahlarını itiraf edecekler. Allah'ın rahmeti cehennemliklerden uzak olsun.

 

"Öfkesinden neredeyse çatlayacak gibi olur." Said b. Cubeyr dedi ki: Yani neredeyse ayrılıp dağılacak, paramparça olacak. İbn Abbas, ed-Dahhak ve İbn Zeyd dedi ki: Yüce Allah'ın düşmanlarına karşı aşırı derecedeki Öfkesinden dolayı neredeyse darmadağın olur.

 

"Öfkesinden"; kaynayıp coşmasından demektir, diye de açıklanmıştır. "çatlayacak" lafzının aslı: (...) şeklindedir.

 

"İçine" kafirlerden "herbir grup atıldığında, bekçileri onlara" azarlamak ve sitemde bulunmak üzere "size uyarıcı bir peygamber" dünya hayatında sakınasınız diye bu günü haber verip korkutan bir peygamber "gelmedi mi, diye sorarlar."

 

"Onlar: Evet, gerçekten bize bir uyarıp korkutucu geldi." Bizi uyardı ve korkuttu "fakat biz yalanladık ve Allah" sizin üzerinize "hiçbir şey indirmemiştir. Siz" ey peygamberler topluluğu "ancak büyük bir sapıklık içindesiniz dedik, diye cevap verirler." Ve böylelikle peygamberleri yalanladıklarını itiraf ederler. Daha sonra cahilliklerini de itiraf ederek, cehennemde oldukları halde şöyle diyeceklerdir:

 

"Eğer biz" uyarıcı peygamberlerin getirdiklerine kulak verip "dinleseydik ve" onların söyledikleri hakkında "aklımızı kullanmış olsaydık ... " İbn Abbas dedi ki: Eğer hidayete kulak veren yahut onu akleden kimseler olsaydık, yahut bizler belleyip düşünenlerin işittiği gibi işitmiş olsaydık; ya da düşünüp (iyiyi kötüden) ayırdedebilenler gibi akıl edebilseydik "cehennemlikler arasında olmazdık." Yani biz de cehennemliklerden olmazdık.

 

Bu buyruk kafire akıl(ını kullanmak) diye bir şey verilmediğini göstermektedir. Buna dair açıklama -Allah'a andolsun ki- daha önceden Tür Suresi'nde (32. ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

Ebu Said el-Hudrı'den, o Rasülullah (s.a.v.)'dan şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Günahkar kıyamet gününde pişman olacak ve: "Eğer biz dinleseydik ve aklımızı kullanmış olsaydık, cehennemlikler arasında olmazdık" diyecek. Yüce Allah da: "Böylelikle günahlarını itiraf ettiler" diye buyuracak." 

 

Günahlarından kasıt ise peygamberleri yalanlamış olmalarıdır. Buradaki "günah" çoğul anlamındadır. Çünkü bunda fiil manası da vardır. Mesela; ''İnsanlara maaş verildi" denilirken, maaşları verildi, demektir.

 

"Allah'ın rahmeti cehennemliklerden uzak olsun!" Onlar Allah'ın rahmetinden uzak olsunlar, demektir.

 

Said b. Cubeyr ile Ebu Salih şöyle demişlerdi!': O, Suhk; uzak olsun cehennemde bir vadi olup, ona "es-sahk" denilir.

 

el-Kisai ve Ebu Cafer "hı" harfini ötreli olarak; (...) diye okumuşlardır.

 

Bu okuyuş Ali'den de rivayet edilmiştir. Diğerleri ise "ha" harfini sakin olarak okumuşlardır. Bu da tıpkı: "Haram, korku" kelimelerinin iki türlü söyleyişi gibi iki ayrı söyleyiştir. ez-Zeccac dedi ki: Bu lafız mastar olarak nasbedilmiştir ki: "Allah onları alabildiğine uzaklaştıracaktır" demektir. İmruu'l-Kays da şöyle demektedir: "O batıya (ve doğuya) giderek her tarafı dolaşıp duruyor, Saba rüzgarı da onu alabildiğince uzaklaştırıyor."

 

Ebu Ali der ki: Kıyasa göre bu lafzın: (...) diye gelmesi gerekir. Ancak mastarı (ha'dan sonraki elif'in) hazfi ile gelmiştir. Şu mısrada olduğu gibi: "Eğer helak olursam, işte o benim kaderimdir." Yani (kaderim lafzı) "takdirim" anlamındadır.

 

Yüce Allah'ın: "Siz ancak büyük bir sapıklık içindesiniz" sözlerinin cehennem bekçilerinin cehennemliklere söyleyeceği sözler olduğu da söylenmiştir.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Mülk 12

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR