MÜLK 5 / 6 |
وَلَقَدْ
زَيَّنَّا
السَّمَاء الدُّنْيَا
بِمَصَابِيحَ
وَجَعَلْنَاهَا
رُجُوماً
لِّلشَّيَاطِينِ
وَأَعْتَدْنَا
لَهُمْ
عَذَابَ السَّعِيرِ
{5}
وَلِلَّذِينَ
كَفَرُوا
بِرَبِّهِمْ
عَذَابُ
جَهَنَّمَ
وَبِئْسَ
الْمَصِيرُ {6} |
5.
Andolsun Biz, dünya semasını kandillerle süsledik. Onları şeytanlara atış
taneleri yaptık. Ayrıca onlara Sa'ir azabını hazırladık.
6.
Rabblerini inkar edenlere de cehennem azabı vardır. O ne kötü dönüş yeridir!
"Andolsun Biz,
dünya semasını kandillerle süsledik" buyruğunda geçen:
"Kandiller" lafzı; ''(...)'in çoğuludur. Yıldızlara
"kandil" denilmesi aydınlık verdiklerinden dolayıdır.
"Onları şeytanlara
atış taneleri yaptık." Oranın alevli atışlarını ... yaptık, anlamında olup
muzaf hazfedilmiştir. Buna delil Yüce Allah'ın: "Meğer ki hızlıca
hırsızlayıp bir şey kapan olsun, Hemen arkasından parlak, delici bir alevona
yetişir" (Saffat, 10) buyruğudur. Buna göre kandiller yerlerinden
kaybolmazlar ve bizzat onlar şeytanlara atış için kullanılmazlar.
Şöyle de açıklanmıştır:
Şeytanların taşlanmaları bizatihi yıldızlardan olmak üzere, zamirin kandillere
raci olduğu da söylenmiştir. Bu durumda yıldızın kendisi düşmez, ancak ondan
ışığından olsun, şeklinden olsun bir şey eksilmeksizin kendisiyle şeytana atış
yapılan bir şeyler ayrılır. Bu açıklamayı, Ebu Ali: Bunlar kalıcı olmayan atış
taneleri olmakla birlikte, nasıl süs olabilirler? diyen kimseye cevap olmak
üzere yapmıştır.
el-Mehdevi dedi ki: Bu
açıklama şeytanların gökten hırsızlama işittikleri şeylerin yıldızların bir
yerinden olmasına binaendir. Birinci takdir ise, şeytanların hırsızlama
aldıkları haberlerin yıldızların bulunduğu yerden daha aşağıda bulunan havadan
olması takdirine göredir.
el-Kuşeyri dedi ki: Ebu
Ali'nin açıklamasından daha uygunu şöyle dememizdir: Bu yıldızlar kendileri ile
şeytanlara atış yapılmadan önce bir zinet idi.
"Atış
taneleri" Iafzı; (...)'in çoğulu olup kendisi ile atış yapılan şeye ad
olarak kullanılan bir mastardır.
Katade dedi ki: Yüce
Allah, yıldızları üç hikmetle yaratmıştır. Sema için zinet olmaları, şeytanlar
için atış taneleri ve karada, denizde ve zamanın bulunması için kendileri ile
yol bulunan alamet olmaları için. Buna göre kim yıldızlar hakkında bunların
dışında bir tevil ve açıklamada bulunacak olursa, hakkında bilgisi olmayan bir
şeyi açıklamaya kendisini zorlamış, haddi aşmış ve zulmetmiş olur.
Muhammed b, Ka'b dedi
ki: Allah'a yemin ederim. yer ve sema ehlinden hiçbir kimsenin bir yıldızı dahi
yoktur. Fakat onlar kahinliği bir yol ediniyorlar ve yıldızları da buna bir
sebep ve gerekçe gösteriyorlar.
"Ayrıca
onlara" şeytanlara "Sa'ir" yangın ve alevin en şiddetlisi
"azabını hazırladık" "Ateş şiddetlice alevlendi, yandı"
denilir. Bu şekilde yanan ateşe de: (...) ile, (...) denilir. Tıpkı öldürülen
kimseye: (...) ile (...) denilmesi gibi,
"Rabblerini inkar
edenlere de cehennem azabı vardır. O ne kötü bir dönüş yeridir!"
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN