MÜNAFİKUN 8 |
يَقُولُونَ
لَئِن
رَّجَعْنَا
إِلَى الْمَدِينَةِ
لَيُخْرِجَنَّ
الْأَعَزُّ مِنْهَا
الْأَذَلَّ
وَلِلَّهِ
الْعِزَّةُ
وَلِرَسُولِهِ
وَلِلْمُؤْمِنِينَ
وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ
لَا
يَعْلَمُونَ |
8. Derler ki:
"Eğer Medine'ye dönersek elbette en şerefli ve kuvvetli olan, en hakir
olanı oradan mutlaka çıkartacaktır." Halbuki şeref, üstünlük ve galibiyet Allah'ındır,
Resulünündür ve iman edenlerindir. Fakat münafıklar bilmezler.
Bu sözleri söyleyen
-önceden de geçtiği üzere- İbn Ubeyy'dir şöyle de denilmiştir: İbn Ubeyy'in:
"Elbetteki en şerefli ve kuvvetli olan, en hakir olanı oradan mutlaka
çıkartacaktır" demesi ile Medine'ye dönüp, ölmesi arasında ancak birkaç
gün geçmişti. Resulullah (s.a.v.) onun için mağfiret diledi ve ona gömleğini
giydirdi. Bunun üzerine şu: "Allah onlara asla mağfiret etmez" ayeti
nazil oldu. Bütün bunlara dair açıklamalar yeteri kadarıyla daha önceden
et-Tevbe Süresi'nde (84. ayet, 1. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
Bir diğer rivayete göre
Abdullah b. Abdullah b. Ubeyy b. Selul babasına (Abdullah b. Ubeyy'e) dedi ki:
Kendisinden başka hiçbir ilah olmayana yemin ederim ki; sen: Şüphesiz en
şerefli ve kuvvetli (aziz) olan Allah'ın Resulüdür. En hakir ve zelil olan da
benim, demediğin sürece Medine'ye giremeyeceksin demiş, o da bunu söylemişti.
Böylece onlar izzetin
(şeref, güç ve kuvvetin) kaynağının mal çokluğu ve uyanların fazlalığı olduğu
vehmine kapılmışlardı. Yüce Allah ise izzetin, güç ve kuvvetin ancak Allah'ın
olduğunu açıkladı.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN