CUMA 10 |
فَإِذَا
قُضِيَتِ
الصَّلَاةُ
فَانتَشِرُوا
فِي
الْأَرْضِ وَابْتَغُوا
مِن فَضْلِ
اللَّهِ
وَاذْكُرُوا
اللَّهَ
كَثِيراً
لَّعَلَّكُمْ
تُفْلِحُونَ |
10. Artık o namaz
kılındı mı yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan arayın ve Allah'ı çok
hatırlayın. Ta ki umduğunuzu elde edesiniz.
"Artık o namaz
kılındı mı yeryüzüne dağılın" buyruğundaki bu emir mübahlık bildiren bir emirdir.
Yüce Allah'ın: "İhramdan çıktığınızda avlanın" (Maide, 2) buyruğu
gibidir. Yüce Allah burada şöyle buyurmaktadır: Namazı kılıp bitirdiğinizde
ticaret ve ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere yeryüzüne yayılın. "Ve
Allah'ın lütfundan" yani rızkından "arayın."
İrak b. Malik, cuma
namazını kıldı mı namazdan çıkar, mescidin kapısında durur ve şöyle dermiş
Allah'ım, ben Senin çağrına icabet ettim. Farz kıldığın namazı kıldım ve bana
emrettiğin gibi işte dağılıyorum. Bana lütfundan rızık ver, Sen rızık verenlerin
en hayırlısısın,
Cafer b, Muhammed Yüce
Allah'ın: "Ve Allah'ın lütfundan arayın" buyruğunda kastedilenin
cumartesi günü çalışmak olduğunu söylemiştir.
el-Hasen b. Said b,
el-Müseyyeb'den, İlim talebi olduğunu söylediği rivayet edilmiştir. Nafile
namaz olduğu da söylenmiştir.
İbn Abbas'dan şöyle
dediği rivayet edilmiştir: Onlara herhangi bir dünyalık talebinde bulunmak
emrolunmuş değildir, Emrolunan ancak hastaları ziyaret etmek, cenaze
namazlarına katılmak, Allah için kardeş bildiği kimseleri ziyaret etmek(dir.)
"Ve Allah'ı çok
hatırlayın." İtaat ile, dille size nimet olarak ihsan etmiş olduğu
farzları eda etme muvaffakiyetine şükretmek ile " ... çok hatırlayın ...
Ta ki umduğunuzu elde edesiniz." Said b. Cübeyr dedi ki: Allah'ı
hatırlamak (zikir) Yüce Allah'a itaat etmek demektir. Allah'a itaat eden O'nu
zikretmiş olur. O'na itaat etmeyen kimse çokça tesbih eden birisi olsa dahi
Allah'ı zikreden, O'nu anan bir kimse olamaz. Bu söz, el-Bakara Süresi'nde
(152-153, ayetin tefsirinde) merfu olarak geçmiş bulunmaktadır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN