ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

HUCURAT

17

/

18

يَمُنُّونَ عَلَيْكَ أَنْ أَسْلَمُوا قُل لَّا تَمُنُّوا عَلَيَّ إِسْلَامَكُم بَلِ اللَّهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ أَنْ هَدَاكُمْ لِلْإِيمَانِ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ {17}

 

 إِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ غَيْبَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ بَصِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ {18}

 

17. Onlar İslam'a girdiler diye sana minnet ediyorlar. De ki: "Müslüman oldunuz diye bana minnet etmeyin. Bilakis sizi imana muvaffak etti diye Allah size minnet eder. Eğer siz doğru söyleyen kimseler iseniz."

18. Muhakkak Allah göklerle yerin gizliliklerini bilir. Allah yapmakta olduklarınızı çok iyi görendir.

 

"Onlar İslam'a girdiler diye sana minnet ediyorlar" buyruğu: Biz sana ağırlıklarımızla, çoluk çocuğumuzla birlikte geldik, sözlerine işaret etmektedir. "Diye" buyruğu, "İslam'a girdikleri için" takdirinde nasb konumundadır.

 

"De ki: Müslüman oldunuz diye" müslümanlığınızIa "bana minnet etmeyin. Bilakis sizi imana muvaffak etti diye Allah size minnet eder" buyruğundaki: "Diye" lafzı nasb konumunda olup: (...) takdirindedir, (...) takdirinde olduğu da söylenmiştir. Abdullah b. Mesud'un mushafında: "Size hidayet ettiği için" şeklindedir.

 

"Eğer siz" mümin olduğunuzu söylerken "doğru söyleyen kimseler iseniz."

 

Asım "sizi ... muvaffak etti diye" anlamındaki buyruğundaki: (...)'in hemzeyi kesreli okumuştur. Ancak bu uzak bir ihtimaldir, çünkü daha sonra Yüce Allah: "Eğer siz doğru söyleyen kimseler iseniz" diye buyurmuştur. Halbuki "Eğer sizi doğru yola iletirse, o size minnet eder. Eğer doğru söylüyor iseniz" anlamında-: (...) denilmez. Güçlü okuyuş şekli: "Sizi. .. muvaffak etti diye" şeklindeki okuyuştur. Bu onların mümin olduklarına delil değildir. Çünkü ifadenin takdiri: Eğer siz gerçekten iman etmiş iseniz, bu Allah'ın sizin üzerinizdeki bir minneti, bir lütfudur şeklindedir.

 

"Muhakkak Allah göklerle yerin gizliliklerini bilir. Allah yapmakta olduklarınızı çok iyi görendir" buyruğundaki "Yapmakta olduklarınızı" anlamındaki buyruğu İbn Kesir, İbn Muhaysın, Ebu Amr haber kipi olarak "ye" ile ve: "Bedevi Araplar... dediler" buyruğuna göre ("yapmakta olduklarını" anlamında) okumuşlardır. Diğerleri ise "te" ile ("yapmakta olduklarınızı" anlamında) ve muhatap kipi olarak okumuşlardır.

 

[Yazma nüshaların birinde şu ifade de yer almaktadır: "Doğrusunu bilen Allahtır. Dönüş ve varış yalnız O'nadır. Yüce ve büyük olan Allah'ın tak diri olmadıkça hiçbir şeye güç ve takat yetirilmez. O bana yeter, O ne güzel vekildir.] Yüce Allah'ın yardımıyla Kurtubi Tefsirinin onaltıncı cildi(nin arapça tercümesi) ve Hucurat Süresi'nin tefsiri burada sona ermektedir.

 

HUCURAT SURESİNİN SONU

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

50-KAF سورة ق

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR