ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

FETİH SURESİ HAKKINDA

 

Rahman ve Rahim Allah'ın Adı ile

 

Medine'de indiği ittifakla belirtilmiştir. Yirmidokuz ayettir. Mekke ile Medine arasında Hudeybiye (barışı) hakkında bir gece vakti inmiştir.

 

Muhammed b. İshak, ez-Zühri'den, o Urve'den, o el-Misver b. Mahreme ile Mervan b. el-Hakem'den şöyle dediklerini rivayet etmektedir: el-feth Süresi başından sonuna kadar Mekke ile Medine arasında Hudeybiye hakkında inmiştir.

 

Buhari ve Müslim'de, Zeyd b. Eslem'den, o babasından rivayetine göre Resulullah (s.a.v.) seferlerinden birisinde geceleyin yol alırken Ömer b. el-Hattab da onun yanında bulunuyordu. Ömer ona bir hususa dair soru sordu. Rasülullah (s.a.v.) ona cevab vermedi. Sonra tekrar ona sordu, yine ona cevab vermedi. Bir daha ona sordu, yine ona cevab vermedi. Bu sefer Ömer b. el-Hattab: Hay Ömer'in annesi oğlunu kaybedesice! Sen Rasülullah (s.a.v.)'a üç defa ısrarla soru sorduğun halde, o da sana her seferinde cevab vermedi. Devamla Ömer dedi ki: Ben de devemi harekete geçirdim, sonra insanların önüne geçtim. Hakkımda Kur'an ineceğinden korktum. Aradan zaman geçmeden bir kişinin yüksek sesle beni çağırdığını duydum ve: Gerçekten ben hakkımda Kur'an ineceğinden korkmuştum, dedim. Rasülullah (s.a.v.)'ın yanına vardım, ona selam verdim, şöyle dedi: Bu gece bana öyle bir süre indirildi ki o benim için üzerinde güneşin doğduğu her şeyden daha sevimlidir. Sonra da: "Gerçekten biz sana apaçık bir fetih nasib ettik'' diye okudu. Buhari'nin lafzı böyle. Tirmizi dedi ki: Bu hasen, garib, sahih bir hadistir.

 

Müslim'in, Sahih'inde, Katade'den rivayete göre Enes b. Malik kendilerine anlatarak dedi ki: Peygamber (s.a.v.) Hudeybiye'de hediyelik kurbanlarını kesmiş ve Hudeybiye'den dönüşünde -ashab da keder ve üzüntü ile dolup taşıyorken- "gerçekten Biz sana apaçık bir fetih nasib ettik. Allah geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın) üzerindeki nimetini tamamlasın ve seni dosdoğruyola iletsin diye ... işte bu) Allah)ınyanında büyük bir kurtuluştur'' (Fetih, 1-5) buyrukları nazil olunca dedi ki: "üzerime öyle bir ayet indirildi ki benim için o bütün dünyadan daha çok sevilen bir şeydir."

 

Ata, İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Yüce Allah'ın: "Bana da ne yapılacağını bilemem) size de'' (el-Ahkaf, 9) buyruğu nazil olunca yahudiler Peygamber (s.a.v.)'a ve müslümanlara dil uzatarak şöyle dediler: Kendisine ne yapılacağını bilemeyen bir adama nasıl uyarız? Bu Peygamber (s.a.v.)'a çok ağır geldi. Bunun üzerine Yüce Allah: "Gerçekten Biz sana apaçık bir fetih nasib ettik. Allah geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın ... '' (el-Feth, 1-2) buyruğunu indirdi. Buna yakın bir açıklamayı Mukatil b. Süleyman da yapmıştır: Yüce Allah'ın: "Ben bana da ne yapılacağını bilemem) size de'' buyruğu nazil olunca, müşriklerle münafıklar sevindiler ve: Kendisine ve arkadaşlarına ne yapılacağını bilemeyen bir adama biz nasıl uyarız, dediler. Bunun üzerine Hudeybiye'den dönüşünden sonra: "Gerçekten Biz sana apaçık bir fetih nasib ettik. ''Yani Biz senin lehine öyle bir hüküm verdik buyruğu nazil oldu ve bu ayet-i kerime öbürünü neshetti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: "Andolsun üzerime öyle bir sure indirildi ki onun karşılığında kırmızı develerimin olması beni memnun etmez."

 

el-Mesudi dedi ki: Bana ulaştığına göre bir kimse ramazanın ilk gecesi nafile namazda Fetih Suresini okuyacak olursa, Allah o kişiyi o yıl boyunca koruması altına alır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR