MUHAMMED 26 |
ذَلِكَ
بِأَنَّهُمْ
قَالُوا
لِلَّذِينَ
كَرِهُوا
مَا نَزَّلَ اللَّهُ
سَنُطِيعُكُمْ
فِي بَعْضِ
الْأَمْرِ
وَاللَّهُ
يَعْلَمُ
إِسْرَارَهُمْ |
26. Bu böyledir. Çünkü
onlar Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara: "Biz size bazı işlerde itaat
edeceğiz" dediler. Halbuki Allah onların gizlediklerini bilir.
"Bu böyledir. Çünkü
onlar ... dediler." Yani küfürleri sürüp gitsin diye onlara böyle bir süre
tanımanın sebebi, onların -ki münafıklarla, yahudileri kastetmektedir-
"Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanlara" müşriklere: "Biz size
bazı işlerde itaat edeceğiz, dediler."
Sözkonusu bu "bazı
işler" Muhammed'e muhalefet, ona düşmanlık üzere yardımlaşmak, onunla
birlikte cihada çıkmayıp oturmak ve gizli durumlarda da onun işinin
önemsizliğini belirtip zayıflatmaya çalışmak hususlarıdır. Onlar bu sözleri
gizlice söylemişlerdi. Yüce Allah da peygamberine bunu haber verdi.
"Gizledikleri"
anlamındaki buyruk, genel olarak "hemze" üstün olarak "sır"
lafzının çoğulu olmak üzere: "Onların sırlarını ... " diye
okunmuştur. Ebu Ubeyd ve Ebu Hatim'in tercih ettiği şekil de budur.
Kufeliler, İbn Vessab,
el-A'meş, Hamza, el-Kisai, Asım yoluyla Hafs ise mastar olarak hemze kesreli:
"Gizlediklerini" diye okumuşlardır. Yüce Allah'ın: "...hem de
kendilerine gizli gizli söyledim." (Nuh, 9) buyruğunda olduğu gibi.
(Genelin okuyuşunda)
"sırlar"ın çoğul olarak gelmesi ise, gizlice yapılan işlerin çeşitli
oluşundan dolayıdır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN