CASİYE 29 |
هَذَا
كِتَابُنَا
يَنطِقُ
عَلَيْكُم
بِالْحَقِّ
إِنَّا
كُنَّا
نَسْتَنسِخُ مَا
كُنتُمْ
تَعْمَلُونَ |
29. İşte bu, size
hakkı söyleyen kitabımızdır. Esasen Biz işlediklerinizi yazdırıyorduk.
"İşte bu size hakkı
söyleyen" yani tanıklık eden -ki bu bir istiaredir-
"kitabımızdır." Bu sözlerin Yüce Allah'ın onlara söyleyeceği sözler olduğu
söylendiği gibi, meleklerin söyleyeceği sözler olduğu da söylenmiştir. (Kitab
hakkında "söz söylemek" bir istiaredir.) Mesela: "Kitab şunu
söyledi" denilirken açıkladı demek istenir.
Denildiğine göre; onlar
o kitabı okuyacaklar, kitab da kendilerine işledikleri amelleri
hatırlatacaktır. Böylelikle o aleyhlerine konuşuyor gibi olacaktır. Buna delil
de Yüce Allah'ın: ''Vay bizim halimize! Bu kitaba ne olmuş? Küçük, büyük hiçbir
şey bırakmayıp sayıp dökmüş diyecekler" (el-Kehf, 49) buyruğudur. el-Muminun
Suresi'nde de: 'Nezdimizde hak ile konuşan bir kitab vardır. Onlara
zulmedilmez" (el-Muminun, 62) diye buyurulmaktadır ki, daha önce geçmiş
bulunmaktadır.
"Söyleyen"
buyruğu "kitab"ın hali konumunda ya da; "Bu" lafzından hal
konumundadır veya "bu"nun ikinci haberidir. Yahutta
"kitabımız" anlamındaki buyruk "bu"dan bedel olup
"söyleyen" haber de olabilir.
"Esasen Biz
işlediklerinizi yazdırıyorduk. " Yani sizin işlediklerinizin yazılmasını
emrediyorduk.
Ali (r.a) dedi ki: Yüce
Allah'ın birtakım melekleri vardır ki, bunlar beraberlerinde içinde
Ademoğullarının amellerini yazdıkları bir şey ile inerler.
İbn Abbas dedi ki: Allah
tertemiz bir takım melekleri görevlendirmiş ki, bunlar ramazan ayında
Ummu'l-kitab'tan Ademoğullarının işleyecekleri bütün amelleri yazarlar. Her
perşembe de Allah'ın kulları üzerindeki Hafaza melekleri(nin yazdıkları) ile
karşılaştırırlar. Böylelikle Hafaza meleklerinin yazdıkları kulların
amellerinin kendilerinin sözü geçen kitaptan istinsah ederek yazdıkları
kitaplarındakilere uygun olduğunu, hiçbir fazlalık ve eksikliğin bulunmadığını
görürler.
İbn Abbas dedi ki: Zaten
nesh (kopyalama) bir kitaptan başka neden olur ki?
el-Hasen dedi ki: Hafaza
meleklerinin Ademoğullarının amellerine dair yazdıklarını istinsah ediyoruz (kopya
ederek yazdırıyoruz.) Çünkü Hafaza melekleri amel defterlerini Hazene'ye (amel
defterlerini saklamakla görevli meleklere) teslim ederler.
Bir başka açıklamaya
göre her gün Hafaza melekleri kulun yazdıklarını alıp götürürler. Yerlerine
geri döndüklerinde oradaki hasenat ve seyyiat istinsah edilir. Mübah olan işler
ikinci nüshaya aktarılmaz.
Bir diğer açıklamaya
göre melekler, kulların amellerini Yüce Allah'a takdim ettiklerinde o
aralarında sevab ve cezayı gerektirecek şeyler bulunanların tesbit edilmesini
emreder. Aralarından da sevab ve cezanın sözkonusu olmadığı şeyler düşürülür.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN