ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

CASİYE

25

/

26

وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ مَّا كَانَ حُجَّتَهُمْ إِلَّا أَن قَالُوا ائْتُوا بِآبَائِنَا إِن

كُنتُمْ صَادِقِينَ {25}

 

 قُلِ اللَّهُ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يَجْمَعُكُمْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ لَا رَيبَ فِيهِ وَلَكِنَّ أَكَثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ {26}

 

25. Kendilerine ayetlerimiz apaçık okunduğunda, onların bütün delilleri: "Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi babalarımızı getiriniz" demekten ibaretti.

26. De ki: "Allah sizi diriltiyor, sonra sizi öldürüyor. Sonra kendisinden şüphe bulunmayan kıyamet gününe sizi toplayacaktır. Fakat insanların çoğu bilmezler."

 

"Kendilerine ayetlerimiz apaçık okunduğunda" yani bu müşriklere öldükten sonra dirilişin mümkün olduğuna dair ayetlerimiz okunduğu vakit "onların" bu ayetlere karşı ortaya koydukları "bütün delilleri eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi babalarımızı getiriniz demekten ibaretti."

 

Buradaki: "Delilleri" buyruğu, " ... di"nin haberidir. İsmi ise: "Haydi babalarımızı getiriniz demekten ibaret" buyruğudur.

 

O ölmüş babalarımızı getirin ki biz de sizin doğru söyleyip söylemediğinizi onlara soralım. Yüce Allah da şu buyruğuyla onlara cevap vermektedir: "De ki: Allah sizi diriltiyor." Yani siz önceleri cansız nutfeler halinde idiniz. (Sonra sizi diriltti.) "Sonra sizi öldürüyor, sonra kendisinden şüphe bulunmayan kıyamet gününe sizi toplayacaktır." Tıpkı dünya hayatında size hayat verdiği gibi.

 

"Fakat insanların çoğu" Allah'ın ilkin kendilerini yarattığı gibi tekrar kendilerini iade edeceğini "bilmezler."

 

ez-Zemahşeri dedi ki: Şayet delil olmadığı halde Yüce Allah onların sözlerine niye "delil" adını verdi, diye sorulursa, şöyle cevap verilir: Çünkü onlar bu sözlerini delil getiren kimsenin delilini ortaya koyduğu üslubla ileri sürmüşler ve delil diye ortaya koymuşlardı. Onlar ile bir çeşit alaylı üslub kullanılarak onların bu sözlerine "delil" denilmiştir. Yahutta kendi kanaatlerine ve değerlendirmelerine göre delil olduğu için böyle denilmiştir ya da şairin şu üslubunda sözkonusu ettiği hale benzediği için böyle denilmiştir: "Onların arasındaki selamlaşma çok acıtıcı bir döğüştür."

 

Buna göre şöyle denilmiş gibi olmaktadır: Onların delil diye ileri sürdükleri şey, ancak delil olamayacak bir şeydi. Maksat, onların hiçbir delillerinin bulunmadığını ifade etmektir.

Şayet Yüce Allah'ın: "De ki: Allah sizi diriltiyor" buyruğu onların: "Eğer doğru söyleyenler iseniz haydi babalarımızı getiriniz" sözlerine nasıl cevap teşkil etmektedir diye sorulursa, şöyle deriz: Onlar öldükten sonra dirilişi inkar edip rasülleri yalanlayınca söyledikleri sözlerin de susturucu bir delil olduğunu zannettiklerinde, onlara hayat verip sonra da kendilerini öldürenin Yüce Allah olduğu şeklinde kabul etmiş oldukları bir gerçek ile susturulmuş oldular. Buna ek olarak da eğer hakka davet edene kulak verip insaflı davranacak olurlarsa, kabul edilmesi zorunlu olan bir bağlayıcı ifade de ilave edilmiş oldu. İşte bu da onların kıyamet günü bir araya getirilecekleridir. Buna (öldürüp diriltmeye) kadir olan, atalarını getirmeye de kadirdir ve bu, O'nun için çok kolay bir şeyolur.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Casiye 27

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR