CASİYE 16 / 17 |
وَلَقَدْ
آتَيْنَا بَنِي
إِسْرَائِيلَ
الْكِتَابَ
وَالْحُكْمَ
وَالنُّبُوَّةَ
وَرَزَقْنَاهُم
مِّنَ
الطَّيِّبَاتِ وَفَضَّلْنَاهُمْ
عَلَى
الْعَالَمِينَ
{16} وَآتَيْنَاهُم
بَيِّنَاتٍ
مِّنَ الْأَمْرِ فَمَا
اخْتَلَفُوا
إِلَّا مِن
بَعْدِ مَا جَاءهُمْ
الْعِلْمُ
بَغْياً
بَيْنَهُمْ
إِنَّ رَبَّكَ
يَقْضِي
بَيْنَهُمْ
يَوْمَ
الْقِيَامَةِ
فِيمَا
كَانُوا
فِيهِ
يَخْتَلِفُونَ {17} |
16.
Andolsun ki Biz İsrailoğullarına Kitabı, hükmü ve peygamberliği vermiş,
kendilerini hoş ve temiz şeylerle rızıklandırmış ve onları alemlere üstün
kılmıştık.
17. Onlara
din hususunda apaçık belgeler de verdik. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra
ancak aralarındaki kıskançlıktan dolayı anlaşmazlığa düştüler. Muhakkak Rabbin
ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet gününde aralarında hüküm
verecektir.
"Andolsun ki Biz
İsrailoğullarına Kitabı" Tevrat'ı "hükmü" kitabı kavramayı,
insanlar hakkında hüküm verip yargıda bulunmayı "ve peygamberliği"
Yusuf (a.s)'dan itibaren İsa (a.s)'a kadarki peygamberleri kastetmektedir
"vermiş, kendilerini hoş ve temiz şeylerle" yani Şam bölgesinde
bulunan gıda, meyve ve yiyeceklerin helal olanlarıyla, bir görüşe göre de
Tihde, Men ve Selva ile "rızıklandırmış ve onları" daha önce Duhan
Süresinde (32. ayetin tefsirinde) geçtiği üzere çağdaşları olan "alemlere
üstün kılmıştık. "
"Onlara din
hususunda apaçık belgeler de verdik." İbn Abbas dedi ki:
Peygamber (s.a.v.)
hakkında ve onun peygamberliğinin tanıkları arasında Tihame'den, Yesrib'e göç
edeceğine Yesriblilerin ona yardım edeceğine dair bilgiler kastedilmektedir.
Bir diğer görüşe göre bu "apaçık belgeler" helal ve haram hakkındaki
açık şer'i hükümler ile mucizelerdir.
"Onlar kendilerine
ilim geldikten sonra ancak aralarındaki kıskançlıktan dolayı anlaşmazlığa
düştüler." Burada "ilim"den kasıt Yuşa b. Nun'dur. Kimisi iman
etmiş, kimisi kafir olmuştu. Bu açıklamayı en-Nekkaş zikretmiştir.
"Onlar kendilerine
ilim geldikten sonra" buyruğu ile kastedilenin, Peygamber (s.a.v.)'in
peygamberliği olduğu ve onun hakkında anlaşmazlığa düşmeleri olduğu da
söylenmiştir. "Ancak aralarındaki kıskançlıktan dolayı" yani
Peygamber (s.a.v.)'i kıskandıklarından ötürü (anlaşmazlığa düştüler.) Bu
anlamdaki açıklamayı ed-Dahhak yapmıştır.
"Kıskançlıktan
dolayı" buyruğunun üstünlük ve başkanlık arzusu ve isteği ile biri
diğerine haksızlık etmesi ve peygamberleri öldürmelerine işaret olduğu da
söylenmiştir.
İşte ey Muhammed, senin
çağdaşın müşrikler de böyledir. Bunlara apaçık belgeler gelmiş, fakat onlar
başkanlık hususundaki yarışlarından ötürü ondan yüz çevirmiş bulunuyorlar.
"Muhakkak
Rabbin" dünya hayatında iken "ayrılığa düştükleri şeyler hakkında
kıyamet gününde aralarında hüküm verecektir" ve haklıyı haksızdan
ayırdedecektir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN