ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

CASİYE

3

/

5

إِنَّ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَآيَاتٍ لِّلْمُؤْمِنِينَ {3}

 وَفِي خَلْقِكُمْ وَمَا يَبُثُّ مِن دَابَّةٍ آيَاتٌ لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ {4}

 وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا أَنزَلَ اللَّهُ مِنَ السَّمَاءِ مِن رِّزْقٍ فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ آيَاتٌ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ {5}

 

3. Muhakkak ki göklerde ve yerde müminler için ayetler vardır.

4. Sizin yaratılışınızda da, yaymakta olduğu her canlıda da kesin bir kanaate sahip bir topluluk için ayetler vardır.

5. Gece ve gündüzün değişip durmasında, Allah'ın gökten bir rızık indirip onunla yeri ölümünden sonra diriltmesinde ve rüzgarları evirip çevirmesinde de aklını kullanan bir topluluk için ayetler vardır.

 

"Muhakkak ki göklerde ve yerde" bunların yaratılışında "müminler için ayetler vardır. Sizin yaratılışınızda da, yaymakta olduğu her canlıda da kesin bir kanaate sahip bir topluluk için ayetler vardır. Gece ve gündüzün değişip durmasında, Allah'ın gökten bir rızık" yağmur "indirip, onunla yeri ölümünden sonra diriltmesinde ve rüzgarları evirip çevirmesinde de aklını kullanan bir topululuk için ayetler vardır." Bütün bunlara dair açıklamalar yeteri kadarıyla daha önce el-Bakara Süresi'nde (164. ayetin tefsirinde) ve başkalarında (mesela, Lokman, 10-16. ayetlerin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

"Yaymakta olduğu herbir canlıda da ... ayetler vardır" buyruğu ile; "Ve rüzgarları evirip çevirmesinde ... ayetler vardır" buyruklarında her iki yerde de (ayetler lafzı) ref' ile okunmuştur.

 

Ancak Hamza ve el-Kisai her iki yerde de "te" harfini esreli okumuştur.

Birincisinde nasb ile okuyuşun: "Muhakkak ki"nin, ismi olarak nasb ile okunduğunda, haberinin de: "göklerde" lafzı olduğunda görüş ayrılığı yoktur. Ancak ikinci "ayetler" lafzının (nasb ile) esreli okunuşu ise onda (ayetler lafzında) amel edene atıf iledir.

ifadenin de takdiri: "Muhakkak ki sizin yaratılışınızda ve yaymakta olduğu her canlıda ayetler vardır" takdirindedir. üçüncü açıklamaya göre de şöyle denilmiştir: Buradaki nasb (lafzan kesre) ile okuyuşun izahı, ifade uzaması dolayısıyla "ayetler" anlamındaki lafzın tekrarlanmasıdır. Nitekim: "Zeyd'i dövdüm Zeyd'i" demeye benzer. Bir görüş de şöyledir: Bu; "Muhakkak ki" lafzının kendisinde amel etmiş olduğu lafza atf ile okunmuştur. Bu da: (...)'nin hazfi kabul edilerek böyledir. ifadenin takdiri de: "Ve muhakkak ki gece ile gündüzün değişip durmasında ayetler vardır" takdirindedir. Daha önce zikredildiğinden dolayı burada: (...) hazfedilmiştir.

 

Sibeveyh hazfe örnek olmak üzere şu beyiti zikretmektedir: "Sen her kişiyi yiğit mi sanırsın, Ve geceleyin yanıp duran (her) ateşi ateş mi (sanırsın)?"

 

Burada görüldüğü gibi şair daha önceden sözkonusu edildiğinden ötürü cer konumunda olan "ateş"e muzaf olan: "Her" lafzını hazfetmiş bulunmaktadır.

 

Şöyle de açıklanmıştır: Bu, iki amile atf kabilindendir. Ancak Sibeveyh böyle bir şeyi kabul etmez, fakat el-Ahfeş ve bir grub Kufeli bunu caiz kabul etmiştir. Buna göre: "Değişip durmasında" buyruğunu: "Sizin yaratılışınızda" buyruğuna atfettikten sonra: "Ve rüzgarları evirip çevirmesinde de ... ayetler vardır" diye buyurmaktadır. Bu durumda atfın iki amile ihtiyacı olmaktadır. iki amile atıf ise, atıf harfleri amilin yerini tuttuğundan ötürü çirkin bir şeydir. Dolayısı ile atıf harfinin birbirinden farklı iki amilin yerini tutma imkanı olmamaktadır. Zira hem ref' eden, hem de nasbeden amilin yerine geçecek olsa, bu takdirde aynı halde hem ref 'edici, hem nasbedici olması icab ederdi.

 

Ref' ile okuyuşa gelince, bu da kendisinde amel ettiği ifade ile birlikte: "Muhakkak ki" lafzının mahalline atf ile okunmuştur. Nahivciler de bu hususta iki amile atfın gerektiğini söylemişlerdir. Yüce Allah: "Değişip durmasında" buyruğunu "sizin yaratılışınızda" buyruğuna atfetmiş ve (ikinci) "ayetler" lafzını da birinci "ayetler" lafzının mahalline atfetmiştir. Bununla birlikte burada: "... da"nın tekrarlanmış olması takdiren kabul edilir.

 

Ayrıca kendisinden önceki buyrukla ilişkisinin olmadığı kabul edilerek mübteda olarak merfu' kabul edilmesi de mümkündür. Bundan önceki buyruklar da onun haberidir. Bu durumda cümle cümleye atfedilmiş olur.

 

Ayrıca el-ferra "değişip durmasında" ve "ayetler" lafızlarının ref' ile okunduğunu nakletmiştir ki burada "değişip durma"nın kendisini bizzat "ayetler" olarak değerlendirmiştir. 

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Casiye 6

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR