DUHAN 58 / 59 |
فَإِنَّمَا
يَسَّرْنَاهُ
بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ
يَتَذَكَّرُونَ
{58} فَارْتَقِبْ
إِنَّهُم
مُّرْتَقِبُونَ
{59} |
58.
"Muhakkak Biz onu öğüt alırlar diye senin dilin ile kolaylaştırdık."
59. O
halde gözetle! Çünkü onlar da gözetlemektedirler.
"Muhakkak Biz
onu" Kur'an-ı Kerim'i "öğüt alırlar" ve böylelikle kötülüklerden
vazgeçerler "diye senin dilin ile kolaylaştırdık." Yani hem 'sana,
hem de okuyacak olanlara kolaylaştırdık. Bunun bir benzeri de Yüce Allah'ın şu
buyruklarıdır: "Andolsun ki Biz bu Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık.
O halde var mı ibret alıp düşünen?" (el-Kamer, 7. 22. 32,40. ayetler)
Böylece Yüce Allah
-önceden- sürenin baş taraflarında: "Şüphesiz Biz onu mübarek bir gecede
indirdik." (Duhan, 3) ile "Şüphesiz ki Biz onu Kadir gecesinde
indirdik" (el-Kadr, 1) buyruklarında olduğu gibi: kendisinden ismen söz edilmemiş
olsa bile Kur'an'a tabi olmaya teşvik ile sureyi sona erdirmektedir.
"O halde gözetle.
Çünkü onlar da gözetlemektedirler." Yani Yüce Allah'ın Sana vaadetmiş
olduğu onlara karşı zafer kazanmayı gözetler Onlar da 'senin ölümünü
beklemektedirler. Bunu en-Nekkaş nakletmiştir.
Bir diğer açıklamaya
göre: Sen Rabbinden gelecek zaferi bekler Onlar da kendi kuruntuları ile senin
kahrolmanı gözetlemektedirler. Allah senin ile onlar arasında hüküm verinceye
kadar bekle! Çünkü onlar da 'senin başına gelecek kötü musibetleri
gözetlemektedirler. Anlamlar birbirine yakındır.
Bir diğer açıklama da
şöyledir: Benim sana vaadetmiş olduğum sevap ve mükafatı gözetle! Onlar da
Benim kendilerine vaadetmiş olduğum cezayı gözetleyenlere benzemektedirler.
Sen kıyamet gününü
gözetle! O ayırdetme günüdür. İsterse onlar kıyametin gerçekleşeceğine
inanmasınlar; diye de açıklanmıştır.
Böylelikle onlar
gözetleyenler gibi değerlendirilmiş olmaktadırlar. Çünkü onların varacakları
akıbet budur. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
DUHAN SüRESİ VE
ONBEŞİNCİ CİLDİN SONU
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN