ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

DUHAN

54

كَذَلِكَ وَزَوَّجْنَاهُم بِحُورٍ عِينٍ

 

54. İşte böyle. Hem Biz huru'l-İyn'i de kendilerine eş yaptık.

 

"İşte" durum sözünü ettiğimiz şekliyle "böyle" dir.

 

Bu durumda: "İşte böyle" üzerinde vakıf yapılır.

Bunun, Biz onları cennete koyduğumuz ve daha önce sözünü ettiğimiz şeyleri yaptığımız gibi, onlara huru'l-ın'i de eş yapmak suretiyle ikramda bulunduk, anlamında olduğu da söylenmiştir. "in (iyn)"e dair açıklamalar daha önceden es-Saffat Süresi'nde (48, ayetin tefsirinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

"el-Hur" ise Katade ve genelin açıklamasına göre beyaz tenli kadınlar demektir, (...)'nın çoğuludur, Bu ise elbiselerinin arkasından bile bacakları görülen beyaz kadın demektir. Ona bakan ayak topuğunda yüzünü görür, tıpkı ayna gibi, Bu da derisinin inceliğinden, teninin parlaklığından ve renginin oldukça arı oluşundan dolayıdır. Bu te'vilin delili İbn Mesud'un; "Kırmızıya çalan beyaz tenli iri gözlülerle ... '' şeklindeki okuyuşudur.

 

Ebu Bekr el-Enbarı şunu zikretmektedir: Bize Ahmed b. el-Huseyn anlattı, dedi ki; Bize Huseyn anlattı, dedi ki: Bize Ammar b. Muhammed anlattı, dedi ki: Ben Mansur b. el-Mutemir'in arkasında namaz kıldım. Ha, Mim, ed-Duhan Süresi'nde; "(Huru'l-İyn'i diyecek yerde) ısim'i de kendilerine eş yaptık, Onlar orada ilk ölümden başka ölümün tadını tatmazlar." diye okudu. "Is" ise beyaz tenliler demektir. Bundan dolayı beyaz renkli devdere de "ıs" denilmiştir. Tekili ise: "Beyaz tüylü erkek deve" ile "Beyaz tüylü dişi deve" şeklinde gelir. İmruu'l-Kays da şöyle demiştir:

 

"Sesimi işittiler mi hemen sesime kulak kabartırlar, Gebe kalmayan genç dişi devenin beyaz tüylü erkek devenin sesine kulak verdiği gibi."

 

Burada "el-hur", oldukça güzel ve parlak beyaz tenliler demektir. İbnu'I-Mübarek şunu zikretmektedir: Bize Ma'mer, Ebu İshak'dan haber verdi. O Amr b. Meymun el-Evdi'den, o da İbn Mesud'dan şöyle dediğini nakletti: Huru'l-İyn'den olan bir kadının bacağının kemik iliği, etin ve kemiğin ötesinden yetmiş elbise altından görülür. Tıpkı beyaz cam içindeki kırmızı şarabın görüldüğü gibi.

 

Mücahid dedi ki: "Hur"a bu adın veriliş sebebi güzellikleri, beyazlıkları ve ten renklerinin saflığı sebebiyle, kendilerine uzun boylu bakılamadığından dolayıdır. Onlara bu ismin veriliş sebebinin gözlerindeki ileri derecedeki beyazlık olduğu da söylenmiştir. İleri derecede beyazlık anlamı verilen:

 

"Gözün siyahının oldukça siyah olmakla birlikte, beyazının da oldukça beyaz olması" demektir. "Gözünün beyazı oldukça beyaz ve bu beyazlığı da açıkça görülen kadın" demektir. Mesela:

 

"Gözünün beyazı oldukça beyaz oldu" ve: "O şey oldukça beyaz oldu" denilir.

el-Esmai dedi ki: Ben gözde haver (beyazlık)ın ne olduğunu bilemiyorum.

 

Ebu Amr da şöyle demiştir: Haver gözün tamamının tıpkı ceylan ve ineklerin gözleri gibi siyah olmasıdır. Fakat AdemoğuIlarında haver yoktur. Kadınlara "huru'l-ın" denilmesinin sebebi -bu yönleriyle- ceylanlara ve ineklere benzediklerindendir. el -Accac şöyle demiştir: "Son derece haverb hur gözlerle ... "

 

O bu ifadeleriyle beyazları katıksız beyaz ve gözbebeklerinin etrafı oldukça siyah olanları kastetmektedir.

 

"el-İyn" kelimesi: (...)'in çoğuludur. Bu da gözleri iri ve geniş demektir, Ebu Hureyre (r.a)'dan rivayete göre Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

 

"Huru'l-İyn'in mehirleri avuçlarla hurma (vermek) ve ekmek parçaları (infak etmek)dır,'' 

 

Ebu Kirsafe'den: Peygamber (s.a.v.)'ı şöyle buyururken dinledim: "Çöplerin mescidden dışarıya çıkartılması huru'l-ın'İyn mehirleridir,"

 

Enes (r.a)'dan da rivayete göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Mescidleri süpürmek huru'l-ın'in mehirleridir.'' Bunu es-Sa'lebi -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- zikretmiştir. Biz de "et-Tezkire" adlı eserimizde bu hususa bağımsız bir bölüm ayırmış bulunuyoruz, Yüce Allah'a hamdolsun,

 

Cennette Ademoğullarından olan kadınlar mı yoksa huriler mi daha faziletli olduğu hususunda görüş ayrılığı vardır,

 

İbnu'I-Mübarek şöyle bir rivayet zikretmektedir: Bize Rişdin, İbn En'um'den haber verdi, O Hibban b, Ebi Cebele'den dedi ki: Ademoğulları kadınları arasından cennete girenler dünyada işledikleri ameller sebebiyle hunı'l-İyn'den üstün kılınmış olacaktır  Ayrıca Peygamber (s.a.v.)'e merfu olarak da şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ademoğullarından olan kadınlar huru'l-İyn'den yetmişbin kat daha üstündürler."

 

Huru'l-İyn'in daha faziletli olduğu da söylenmiştir, Çünkü Peygamber (s.a.v.) duasında: "Ye sen ona hanımından daha hayırlı bir eş ver. "(...) diye buyurmuştur, Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. "Huru'l-ıyn"i buyruğunu İkrime (...) şeklinde izafet ile okumuştur. Bunun izafet ile de tenvin ile de okunması aynıdır.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Duhan 55

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR