DUHAN 41 / 42 |
يَوْمَ
لَا يُغْنِي
مَوْلًى عَن
مَّوْلًى
شَيْئاً
وَلَا هُمْ
يُنصَرُونَ {41} إِلَّا
مَن رَّحِمَ
اللَّهُ إِنَّهُ
هُوَ
الْعَزِيزُ
الرَّحِيمُ {42} |
41. O
günde hiçbir mevlanın, mevlasına bir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez.
42.
Allah'ın rahmet ettikleri müstesna. Şüphesiz ki O, Azizdir, Rahimdir.
"O günde hiçbir
mevlanın mevlasına bir faydası olmaz" buyruğundaki: "O günde"
lafzı daha önce geçen "ayırdedme günü"ndeki "gün"den
bedeldir.
Mevla; veli demek olup
bu da amcanın oğlu ve yardım eden kişi anlamındadır. Yani hiçbir amca oğlu amca
oğlunun üzerindeki bir sıkıntıyı gideremeyeceği gibi, hiçbir yakın yakınının,
hiçbir arkadaş da arkadaşının sıkıntısını gidermekle faydalı olamayacaktır.
"Onlara yardım da
edilmez." Yani hiçbir mümin akrabalığı dolayısıyla kafire yardım
etmeyecektir. Bu ayetin bir benzeri de Yüce Allah'ın: "Ve öyle bir günden
korkun ki; kimse kimseye hiçbir fayda veremez" (el-Bakara, 48) buyruğudur.
"Allah'ın rahmet
ettikleri müstesna" buyruğundaki: " ... leri'' buyruğu ''Onlara
yardım edil(mez)" buyruğundaki zamirden bedel olarak merfudur. ''Hiç kimse
kalkmasın. filan müstesna" ifadesinde olduğu gibi. Yahut mübteda olarak da
merfu olup haber gizli olabilir. Sanki Yüce Allah: Allah'ın rahmet ettiği
kimseler müstesna. onların günahları bağışlanır. Yahutta; ona fayda verir ve o
kimse şefeat de eder, yardım da eder, denilmiş gibidir. Ya da önce geçen
"mevILı'dan bedel olabilir. Sanki:
Allah'ın rahmet ettiği
dışında kimse fayda vermez, denilmiş gibidir.
Bu buyruk el-Kisai ve
el-Ferra 'ya göre ise munkati istisna olarak nasb mahallindedir. Ama Allah'ın
rahmet ettiklerine gelince, yaratılmışlardan kendilerine fayda sağlayacak
kimselere ihtiyaç duyacakları herhangi bir şey ile karşılaşmazlar, demektir.
İstisnanın muttasıl olması da mümkündür. Yani müminler müstesna, hiçbir yakının
yakına faydası olmaz. Onların birbirlerine şefaatçi olmalarına izin
verilecektir.
"Şüphesiz ki O,
Azizdir." Yani düşmanlarından intikam alandır. Dostlarına karşı oldukça
merhametli olan "Rahimdir." Nitekim Yüce Allah: "Azabı çetin ve
nimeti pek bol olandır" (el-Mumin, 3) buyruğunda da vaad ile tehdidi birlikte
sözkonusu etmiştir.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN