ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

DUHAN

13

/

14

 

أَنَّى لَهُمُ الذِّكْرَى وَقَدْ جَاءهُمْ رَسُولٌ مُّبِينٌ {13}

ثُمَّ تَوَلَّوْا عَنْهُ وَقَالُوا مُعَلَّمٌ مَّجْنُونٌ {14}

 

13. Onlar nerede, düşünüp ibret almak nerede? Halbuki onlara açıklayıcı bir peygamber de gelmişti.

14. Sonra yine ondan yüz çevirdiler ve: "Kendisine öğretilmiş bir delidir" dediler.

 

"Onlar nerede, düşünüp ibret almak nerede?" Yani azabın gelip çatması esnasında onlar nereden öğüt ve ibret alacaklar ki?

 

"Halbuki onlara açıklayıcı" kendilerine hakkı açıklayan "bir peygamber de gelmişti." Buhari'nin dediğine göre; "zikra (düşünüp, ibret almak)" ve zikr aynı anlamdadır.

 

"Sonra yine ondan yüz çevirdiler." İbn Abbas dedi ki: Yani onlar Muhammed (s.a.v.)'dan yüz çevirip onu yalanladıktan sonra, Yüce Allah da kendilerini öğüt ve ibret almaktan uzaklaştırmış iken, ne zaman öğüt alacaklar ki? Şöyle de açıklanmıştır: Yarın azabın görülmesinden yahutta kıyamet alametlerinin ortaya çıkmasından sonra, "çünkü biz iman edeceğiz" diye söyleyecekleri sözün onlara ne faydası olacak ki? Çünkü bu halde bu gibi şeyleri bilip kabullenmek kaçınılmaz olacaktır. Bu açıklama dumanın gözetlenen bir alamet olarak kabul edilmesi halinde uygundur.

 

"Ve: Kendisine öğretilmiş bir delidir, dediler." Yani ona insan veya kahinler ve şeytanlar öğretmiştir, Diğer taraftan o bir delidir, Rasül değildir, dediler.

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

Duhan 15

 

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR