ZUHRUF 74 / 76 |
إِنَّ
الْمُجْرِمِينَ
فِي عَذَابِ
جَهَنَّمَ
خَالِدُونَ {74} لَا
يُفَتَّرُ
عَنْهُمْ
وَهُمْ فِيهِ
مُبْلِسُونَ
{75} وَمَا
ظَلَمْنَاهُمْ
وَلَكِن
كَانُوا
هُمُ
الظَّالِمِينَ
{76} |
74.
Muhakkak günahkarlar cehennem azabında ebedi kalıcıdırlar.
75.
Onlara hafifletilmez. Onlar o azab içinde ümitsiz kalacaklardır.
76. Biz
onlara zulmetmedik. Fakat onlar bizzat zalimler idiler.
Yüce Allah cennetliklerin
halini sözkonusu ettikten sonra. itaatkarın isyankara üstünlüğünü açıklamak
maksadıyla cehennemliklerin halini şöylece sözkonusu etmektedir: "Muhakkak
günahkarlar cehennem azabında ebedi kalıcıdırlar. Onlara" bu azab
"hafifletilmez. Onlar o azab içinde ümitsiz kalacaklardır." Hiçbir
şekilde rahmet ümit edemeyeceklerdir. ümitsizce susacaklardır, diye de
açıklanmıştır. Bu husus daha önce el-En'am Suresi'nde (44. ayetin tefsirinde)
geçmiş bulunmaktadır.
"Biz onlara"
azab etmekle "zulmetmedik, fakat onlar bizzat" şirk ile kendi
kendilerine zulmeden "zalimler idiler."
"Fakat onlar bizzat
zalimler idiler" buyruğunun mübteda ve haber olarak: (...) şeklinde
gelmesi ve cümlenin; (...)'in haberi olması da mümkündür.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN