ZÜMER 65 / 66 |
وَلَقَدْ
أُوحِيَ
إِلَيْكَ
وَإِلَى
الَّذِينَ
مِنْ
قَبْلِكَ
لَئِنْ أَشْرَكْتَ
لَيَحْبَطَنَّ
عَمَلُكَ
وَلَتَكُونَنَّ
مِنَ
الْخَاسِرِينَ
{65} بَلِ
اللَّهَ فَاعْبُدْ
وَكُن مِّنْ
الشَّاكِرِينَ
{66} |
65.
Andolsun sana ve senden öncekilere vahyolundu ki: "Eğer şirk koşarsan,
andolsun ki amelin boşa çıkar ve muhakkak zarar edenlerden olursun.
66.
"Hayır -işte bundan ötürü- yalnız Allah'a ibadet et ve şükür edenlerden
ol."
"Andolsun sana ve
senden öncekilere vahyolundu ki: Eğer şirk koşarsan ... " buyruğu ile
ilgili olarak şöyle denilmiştir: ifadede bir takdim ve tehir vardır. ifadenin
takdiri şöyledir: Andolsun ki sana vahyolundu ki: Eğer şirk koşarsan ... ve senden
öncekilere de böylece vahyolundu. Takdim, tehir olmadığı da söylenmiştir.
Mukatil dedi ki: Yani
sana ve senden önceki peygamberlere tevhid vahyolunmuştur. Burada
"tevhid" lafzı hazfedilmiştir. Sonra da: Ey Muhammed! "Eğer şirk
koşarsan, andolsun ki amelin boşa çıkar." Bu da özel olarak Peygamber
(s.a.v.)'e bir hitaptır. Hitabın ona olmakla birlikte maksadın onun ümmeti
olduğu da söylenmiştir. Çünkü Yüce Allah onun şirk koşmadığını ve koşmayacağını
bilmiştir.
''Boşa çıkarmak ve
bozulmak" demektir. el-Kuşeyrı dedi ki: Kim irtidad ederse, ondan önceki
itaatlerinin kendisine bir faydası olmaz. Fakat riddet dolayısıyla amelin boşa
çıkması küfür üzere ölmek şartına bağlıdır. Bundan dolayı Yüce Allah şöyle
buyurmaktadır:
"Artık içinizden
her kim dininden irtidad eder de kafir olaralı ölürse, işte böylelerinin bütün
amelleri ... heder olup gider" (el-Bakara, 217) diye buyurmuştur. O halde
burada mutlak olan buyruk, kayıtlı olarak gelen buyruk ışığında anlaşılmalıdır.
Bundan dolayı şöyle diyoruz: Kim hacceder, sonra irtidad ederse, sonra tekrar
islama dönerse, haccını tekrar yapması gerekmez.
Derim ki: Bu Şafii'nin
kabul ettiği görüştür. imam Malik'e göre ise yeniden haccetmesi icab eder. Buna
dair yeterli açıklamalar daha önceden el-Bakara Süresi'nde (217-218. ayette,
10. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
"Hayır -işte bundan
ötürü- yalnız Allah'a ibadet et!" en-Nehhas dedi ki: Benim Ebu İshak'tan
yazılı olarak kaydettiğime göre "Allah" lafza-i celali "ibadet
et" anlamındaki buyruğu ile nasbedilmiştir ve şöyle demiştir: Bu hususta
Basralılar ile Kufeliler arasında görüş ayrılığı yoktur.
en-Nehhas dedi ki:
el-Ferra da şöyle demiştir: Bu bir fiil takdiri ile nasbedilmiştir. Ayrıca
el-Mehdevı bunu el- Kisai'den de nakletmiştir. "-işte bundan ötürü- ...
ibadet et" lafzındaki "fe" harfi hakkında ez-Zeccac: Bu, şartın
cevabının başına gelen "fedir demiştir. el-Ahfeş ise bu fazladan gelmiştir
(zaiddir) demiştir.
İbn Abbas da şöyle
demiştir: "İbadet et" tevhid et demektir. Başkası ise: "hayır,
bundan ötürü yalnızca Allah'a" itaat et diye açıklamıştır.
"Ve"
müşriklerin aksine O'nun nimetlerine "şükür edenlerden ol."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN