ANA SAYFA             SURELER    KONULAR

 

SAFFAT

180

/

182

 

سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ {180}

وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ {181}

 وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ {182}

 

180. İzzet sahibi olan Rabbin onların niteleyegeldiklerinden münezzehtir.

181. Gönderilmiş peygamberlere selam olsun.

182. Alemlerin Rabbi Allah'a da hamdolsun.

 

Bu buyruğa dair açıklamalarımızı dört başlık halinde sunacağız:

 

1- Yüce Allah'ın Tesbih ve tenzih Edilmesi:

2- "izzet Sahibi" Olmanın Anlamı:

3- Surenin Son üç Ayetinin Okunacağı Yerler:

4- Peygamberlere Selam, Alemlerin Rabbi Allah'a Hamd Olsun:

 

1- Yüce Allah'ın Tesbih ve tenzih Edilmesi:

 

"Rabbin ... müzennehtir" buyruğu ile Yüce Allah, müşriklerin kendisine izafe ettikleri vasıflardan münezzeh olduğunu belirtmektedir. "İzzet sahibi" de "Rabbin" lafzından bedeldir. Övgü olmak üzere "Rab" lafzının nasb ile okunması da caizdir. Ref' ile okunması ise: (...): O izzetin Rabbidir" anlamında olur.

 

"Onların niteleyegeldiklerinden" buyruğunda kastedilen O'na izafe ettikleri eş ve çocuktur. Rasulullah (s.a.v.)'a: "Subhanallah"ın ne anlama geldiği sorulmuş o da: "O Yüce Allah'ın hertürlü kötülükten tenzih edilmesidir" diye cevab vermiştir.

 

Bu hususa dair yeterli açıklamalar daha önceden Bakara Suresi'nde (30. ayet, 17. başlıkta, 32. ayet, 1. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.

 

2- "izzet Sahibi" Olmanın Anlamı:

 

Muhammed b. Suhnun'a: "Rabbi'l-ızze: İzzet sahibi"nin anlamı ile ilgili soru sorularak: İzzet, zat sıfatlarından olmakla birlikte Yüce Allah'ın zatının sıfatlarından olup mesela "Rabbu'l-kudre: kudretin Rabbi" ve benzeri terkibler kullanılamadığı halde "Rabbu'l-ızze"nin kullanımı nasıl caiz olur? denilince, Muhammed b. Suhnun şu cevabı vermiş: İzzet hem zat sıfatı, hem fiil sıfatı olur. Zat sıfatı Yüce Allah'ın: ''İzzet bütünüyle Allah'ındır" (Fatır, 10) buyruğu gibidir. Fiil sıfatı ise "izzetin Rabbi (izzet sahibi)" buyruğu gibidir. Bunun anlamı ise, insanların kendi aralarında birbirlerine karşı güç ve kuvvet sahibi olduklarını ortaya koydukları izzet (gücün sahibi olmak) demektir. Bu da Yüce Allah'ın yarattığı şeyler arasındadır. (Devamla Muhammed b. Suhnun) dedi ki: Tefsirde belirtildiğine göre, burada izzetten kasıt, meleklerdir. Bazı ilim adamlarımız da şöyle demiştir: Her kim "Allah'ın izzeti hakkı için" diye yemin edecek olursa, eğer bununla O'nun sıfatı olan izzetini kastetmiş olup yeminini bozarsa, keffarette bulunması gerekir. Şayet kulları arasında yaratmış olduğu izzetini kastederse, onun için keffaret sözkonusu değildir.

 

el-Maverdi: dedi ki: "İzzet sahibi"nin iki anlama gelme ihtimali vardır. Birincisine göre izzetin mutlak maliki ve sahibi demek olur. İkincisine göre ise ister kral ve hükümdar, ister zorba olsun kendisini güçlü, kuvvetli kabul eden (müteazziz) olan herşeyin Rabbi anlamındadır.

 

Derim ki: Yemin eden kişi bu anlamlardan hangisini niyet ederse etsin (yeminini bozması halinde) ona keffaret düşmez.

 

3- Surenin Son üç Ayetinin Okunacağı Yerler:

 

Ebu Said el-Hudri: (r.a)'dan gelen rivayete göre Rasulullah (s.a.v.) (namazda) selam vermeden önce: "İzzet sahibi olan Rabbin ... " buyruğunu surenin sonuna kadar okurdu. Bunu es-Salebi: zikretmiştir. 

 

Derim ki: Ben şeyh, imam, muhaddis, hafız Ebu Ali el-Hasen b. Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Amruk el-Bekrı'nin huzurunda, Mısır diyarında Mansura karşısında el-Cezire'de şunu okudum: Dedi ki: Bize hür kadın Um el-Mueyyed Zeyneb bint Abdurrahman b. el-Hasen eş-Şi'rı birinci seferinde Neysabur'da haber verdi ki: Bize Ebu Muhammed İsmail b. Ebi Bekr el-Karı haber verdi, dedi ki: Bize Ebu'l-Hasen Abdu'l-Kadir b. Muhammed el-Farisı anlattı, dedi ki: Bize Ebu Sehl b. Bişr b. Ahmed el-Isferayinı anlattı, dedi ki: Bize Ebu Süleyman Davud b. el-Huseyn el-Beyhakı anlattı, dedi ki: Bize Ebu Zekeriya Yahya b. Yahya b. Abdurrahman et-Temimı en-Neysaburı anlattı, dedi ki: Bize Huşeym Ebu Harun el-Abdı'den anlattı, o Ebu Said el-Hudri'den dedi ki: Resulullah (s.a.v.)'ı bir değil, iki değil (defalarca) namazın sonunda yahut namazı bitirdikten sonra: "İzzet sahibi olan Rabbin onların niteleyegeldiklerinden münezzehtir. Gönderilmiş peygamberlere selam olsun. Alemlerin Rabbi Allah'a da hamd olsun" dediğini duymuşumdur.

 

el-Maverdı dedi ki: eş-Şa'bi rivayetle dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Her kim kıyamet gününde kendisine en eksiksiz ölçekle ölçülüp mükafat verilmesini arzu ediyor ve bundan memnun oluyorsa, meclisinden kalkmak istediği vakit meclisinin sonunda: "İzzet sahibi olan Rabbin, onların niteleyegeldiklerinden münezzehtir. Gönderilmiş peygamberlere selam olsun. Alemlerin Rabbi Allah'a da hamd olsun." desin.

 

es-Salebi bunu Ali (r.a) yoluyla gelen (Peygamber Efendimiz'e atfedilen) merfu' bir hadis olarak zikretmiştir.

 

4- Peygamberlere Selam, Alemlerin Rabbi Allah'a Hamd Olsun:

 

"Gönderilmiş" Yüce Allah'tan aldıkları tevhid ve risaleti tebliğ eden "peygamberlere selam olsun. "

 

Enes dedi ki: Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: "Bana selam getirdiğiniz vakit rasullere de selam getirin. Şüphesiz ki ben gönderilmiş peygamberlerden (rasullerden) bir rasulüm. ''

 

"Gönderilmiş peygamberlere selam olsun" buyruğunun şu anlama geldiği de söylenmiştir: O en büyük korku ve dehşet gününde Allah'tan onlara bir güvenlik olsun.

 

"Alemlerin Rabbi Allah'a da" müjdeleyiciler, uyarıp korkutucular olmak üzere rasulleri elçi olarak gönderdiği için "hamd olsun. "

 

Şöyle de açıklanmıştır: Yüce Allah'ın bütün insanlara ihsan etmiş olduğu nimetler dolayısıyla hamd olsun, diye açıklandığı gibi, müşrikleri helak ettiği için Allah'a hamd olsun, diye de açıklanmıştır. Bunun da delili Yüce Allah'ın: "Böylece zulmedenlerin ardı arkası kesildi. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun "(el-En'am, 45) buyruğudur.

 

Derim ki: Bunların hepsi kastedilmiştir. "Elhamdu: Hamd olsun" ifadesi de bunların hepsini kapsamına alır.

 

"Niteleyegeldiklerinden" buyruğu yalanlarından ... demektir. Yalan olarak onu niteleyegeldikleri şeylerden münezzehtir demektir.

 

es-Saffat Suresi'nin tefsiri burada sona ermektedir.

 

SAFFAT SURESİ'NİN VE ONDÖRDÜNCÜ CİLDİN SONU

 

SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

38-SAD سورة ص

 

 

ANA SAYFA             SURELER    KONULAR