YASİN 74 / 76 |
وَاتَّخَذُوا مِن
دُونِ
اللَّهِ
آلِهَةً
لَعَلَّهُمْ
يُنصَرُونَ {74} لَا
يَسْتَطِيعُونَ نَصْرَهُمْ
وَهُمْ
لَهُمْ
جُندٌ
مُّحْضَرُونَ
{75} فَلَا
يَحْزُنكَ
قَوْلُهُمْ إِنَّا
نَعْلَمُ
مَا
يُسِرُّونَ
وَمَا يُعْلِنُونَ
{76} |
74.
Kendilerine yardım olunur ümidi ile O'ndan başka tanrılar edindiler.
75.
Onlar kendilerine yardım edemezler. Halbuki kendileri tanrılar için hazırlanmış
askerlerdir.
76. O halde
onların söyledikleri seni üzmesin. Muhakkak Biz, onların gizlediklerini de,
açıkladıklarını da biliyoruz.
Yüce Allah'ın kudretinin
bunca ayet ve belgelerini görmüş olmalarına rağmen başlarına azabın inmesi
halinde uydurma ilahlar tarafından "kendilerine yardım olunur ümidi ile
O'ndan başka tanrılar edinirler" hiçbir iş yapmaya güçleri, kudretleri
olmayan uydurma ilahlara tapınırlar.
"Kendilerine yardım
olunur ümidi ile" buyruğu türünden Araplar arasından: "Belki o bunu
yapar" diye kullananlar da vardır.
"Onlar" yani
uydurma ilahlar "kendilerine yardım edemezler" buyruğunda:
"Edemezler" lafzı uydurma ilahlar hakkında "vav" ve
"nun" ile (aklı eren varlıklar gibi) çoğullarının yapılmış olmasının
sebebi onlardan da insan gibi söz edilmesidir.
"Halbuki
kendileri" yani kafirler "tanrılar için hazırlanmış
askerlerdir." el-Hasen der ki: Onlar bu tanrıları savunurlar ve onlara
gelecek zararları önlemeye çalışırlar.
Katade de şöyle
demektedir: Dünya hayatında onlar namına kızar ve öfkelenirler.
Şöyle de açıklanmıştır:
Onlar bu uydurma ilahlara ibadet ederler ve onların işlerini görürler. O
bakımdan onların uydurma ilahlara karşı durumu tıpkı hazır askerler gibidir.
Halbuki bu uydurma ilahların onlara yardım edebilmeye güçleri de yoktur. Bu üç görüş de anlam itibariyle birbirine
yakındır.
Şöyle de açıklanmıştır:
Uydurma ilahlar, ibadet edenler için, onlarla birlikte cehennemde hazır
edilecek askerlerdir. Biri diğerine gelecek zararı önleyemez.
Anlamının şöyle olduğu
da söylenmiştir: Bu putlar, bu kafirler için cehennemde onların aleyhine
hareket edecek Allah'ın askerleridir. Çünkü bu putlar onlara lanet okuyacak ve
onların kendilerine ibadetlerinden uzak olduklarını belirteceklerdir.
Şöyle de açıklanmıştır:
Uydurma ilahlar kıyamet gününde -onlara ibadet edenlerin zanlarına göre-
yardımcı olmak üzere hazır edilecek askerlerdir.
Haberde nakledildiğine
göre kıyamet gününde Allah'tan başka varlıklara ibadet etmiş bulunan herbir
kavme dünyada ibadet ettikleri varlık temsil olunur, onlar da onun arkasından
gider ve cehenneme varırlar. Böylece bunlar onlar için hazır edilmiş askerler
gibidirler.
Derim ki: Bu haberin
ihtiva ettiği mana Müslim'in Sahih'inde Ebu Hureyre yoluyla gelen bir hadis
olarak; Tirmizi'de de yine ondan rivayet edilen bir hadis olarak sabit
olmuştur. Buna göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Allah kıyamet
gününde insanları tek bir düzlükte bir araya getirecek, sonra alemlerin Rabbi
onlara görünüp şöyle diyecek: Dikkat edin, herbir insan (dünyada iken) neye
ibadet ediyor idiyse onun arkasından gitsin. Haç sahibi olanlara (haça
tapanlara) haçları, surete tapanlara suretleri, ateşe tapanlara ateşleri
müşahhas olarak gösterilecek. Onlar da (dünyada iken) ibadet ettiklerinin
peşinden gidecekler. Geriye müslümanlar kalacak. .. " deyip hadisi uzun
uzadıya kaydederler.
"O halde onların
söyledikleri seni üzmesin." buyruğunda: "seni üzmesin"
anlamında; (...) şekli, fasih olan söyleyiştir. Bununla birlikte Araplar
arasında; (...) diye "ye" harfi ötreli, "ze" harfi esreli
olarak kullananlar da vardır.
Buyruktan kasıt, Yüce
Allah'ın peygamberini teselli etmektir. Yani onların şair ve sihirbaz(sın)
şeklindeki sözleri seni üzmesin. İfade burada tamam olduktan sonra Yüce Allah
yeni bir cümle olmak üzere: "Muhakkak Biz onların" söz veya amel
olsun "gizlediklerini de açıkladıklarını da biliyoruz" ve onlara
bunun karşılığını vereceğiz, diye buyurmaktadır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN