FATIR 29 / 30 |
إِنَّ
الَّذِينَ
يَتْلُونَ
كِتَابَ
اللَّهِ وَأَقَامُوا
الصَّلَاةَ
وَأَنفَقُوا
مِمَّا
رَزَقْنَاهُمْ
سِرّاً
وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ
تِجَارَةً
لَّن
تَبُورَ {29} لِيُوَفِّيَهُمْ
أُجُورَهُمْ وَيَزِيدَهُم
مِّن
فَضْلِهِ
إِنَّهُ
غَفُورٌ
شَكُورٌ {30} |
29.
Muhakkak Allah'ın Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine
verdiğimiz rızıktan gizli ve açık infak edenler, asla durgunlaşmayacak bir
ticaret umabilirler.
30. Ta ki
mükafatlarını tastamam versin. Hatta lutfundan onlara fazlasını da versin.
Çünkü O, Gafurdur Şekurdur.
"Muhakkak Allah'ın
Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan
gizli ve açık infak edenler ... " ayeti, ilmiyle amil, namazı farzıyla ve
nafilesiyle dosdoğru kılan, Kur'an okuyanların ve aynı şekilde gereği gibi
infak edenlerin durumunu dile getiren bir ayet-i kerimedir. Kitabımızın
mukaddimesinde Kur'an okuyucusunun sahib olması gereken ahlaka dair açıklamalar
(Kur'an hamili, kimliği ve ona düşmanlık eden ile ilgili rivayetler, adlı
başlıkta ve devamında) geçmiş bulunmaktadır.
"Asla
durgunlaşmayacak bir ticaret umabilirler" buyruğu hakkında Ahmed b. Yahya
şöyle demektedir: "Muhakkak"ın haberi "umabilirler"
anlamındaki buyruktur.
"Hatta lütfundan
onlara fazlasını da versin" buyruğu hakkında denildiğine göre, buradaki
"fazlalık" ahiretteki şefaattir. Bu bir başka ayet-i kerımedeki şu
buyrukları andırmaktadır: ''(Bunlar) kendilerini ticaretin de, alışverişin de Allah'ı
anmaktan, namazdan, zekatı vermekten alıkoymadığı yiğitlerdir ... ve onlara
lütfundan fazlasıyla verecektir." (en-Nur, 37-38)
en-Nisa Süresi'nin
sonlarındaki şu buyruğa da benzemektedir: "iman edip salih ameller
işleyenlere gelince, onlara mükafatlarını eksiksiz ödeyecek, hem de lütfundan
onlara fazlasını verecektir. "(en-Nisa, 173) Nitekim bu hususları orada
açıklamış bulunuyoruz.
"Çünkü O"
günahları bağışlayan "Gafurdur" ihlasla yapılmış ameli az dahi olsa
kabul eden ve ona pek çok mükafatlar veren "Şekurdur."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN