FATIR 12 |
وَمَا
يَسْتَوِي
الْبَحْرَانِ
هَذَا عَذْبٌ
فُرَاتٌ
سَائِغٌ
شَرَابُهُ
وَهَذَا مِلْحٌ
أُجَاجٌ
وَمِن كُلٍّ
تَأْكُلُونَ
لَحْماً
طَرِيّاً
وَتَسْتَخْرِجُونَ حِلْيَةً
تَلْبَسُونَهَا
وَتَرَى
الْفُلْكَ
فِيهِ
مَوَاخِرَ
لِتَبْتَغُوا
مِن فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ
تَشْكُرُونَ |
12. İki deniz bir
olmaz. Bu çok tatlı, içimi hoş ve kolaydır. Diğeri ise çok acı ve tuzludur.
Bununla birlikte her ikisinden de taze et yersiniz. Giyeceğiniz bir süs
çıkartırsınız. O'nun lutfundan aramanız ve şükretmeniz için gemilerin onda suyu
yararak yürüdüğünü görürsün.
Yüce Allah'ın: "İki
deniz bir olmaz. Bu çok tatlı, içimi hoş ve kolaydır." buyruğu ile ilgili
açıklamalarımızı dört başlık halinde sunacağız:
1- Acı ve Tatlı:
2- Denizden Çıkartılan Süsler:
3- Herbir Eşyanın Giyilmesi Kendisine
Göredir: -
4- Denizi Yararak Giden Gemiler:
1- Acı ve Tatlı:
İbn Abbas dedi ki:
"Tatlı"; "Acı" demektir.
Talha: "Diğeri ise
çok acı ve tuzludur" şeklinde (tuzlu anlamındaki kelimenin)
"mim" harfini üstün, "lam" harfini esreli ve
"elif"siz olarak okumuştur. (...) ise "içine tuz katılan,
tuzlu" anlamındadır.
İsa ve İbn Ebi İshak
"içimi hoş ve kolay" anlamındaki buyruğu: (t:") diye okumuştur
ki birinci kelimesi "seyyid" ve "meyyit" (kelimelerinin:
"said" ve "mait" olarak da, okunmaları) gibidir.
"Bununla birlikte
her ikisinden de taze et yersiniz." Her iki denizden (acı ve tatlı
sulardan) yersiniz anlamında olduğu hususunda görüş ayrılığı yoktur. Buna dair açıklamalar
daha önceden en-Nahl Suresi'nde (14. ayet, 1. başlıkta) geçmiş bulunmaktadır.
2- Denizden Çıkartılan
Süsler:
"Giyeceğiniz bir
süs çıkartırsına" buyruğu ile ilgili olarak Ebu İshak'ın görüşü şudur: Süs
eşyası ancak tuzlu sulardan çıkartılır, Her ikisinden denilmesi bunların
birbirine karışması dolayısıyladır. Bir başkası da şöyle demiştir: İnci ve
diğer süs eşyalarının bulunduğu sadefler pınarları andıran şekilde tatlı ve
tuzlu suların bulunduğu yerlerden çıkartılır. Dolayısıyla bu süs eşyaları her
ikisinden çıkartılıyor demektir. Çünkü denizde tatlı su pınarları vardır.
Bunların birbirleriyle karıştıkları yerde aradan inci çıkar.
Yağmur suyundan çıktığı
da söylenmiştir. Muhammed b. Yezid dördüncü bir görüş olarak şöyle demektedir:
Süs eşyası sadece tuzlu sudan çıkar. en-Nehhas da şöyle demiştir: Bu görüşlerin
en güzeli budur. Çünkü bu özellik öbüründe (tatlı suda) bulunmamaktadır. Her
iki sudan birlikte sözedilmiş, sonra da bunlardan birisi hakkında (bu özelliği
ile) haber verilmiştir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Geceyi ve
gündüzü sizin için (birinde) sükım bulasınız ve (diğerinde) lutfundan
arayasınız diye yaratmış olması O'nun rahmetindendir. "(el-Kasas, 73)
Ayrıca bu bir kimsenin
şöyle demesine benzer: "Sen el-Hasen'i ve el-Haccac'ı görecek olursan, bir
hayır ve bir şer görmüş olursun. Eğer el-Esmai'yi ve Sibeveyh'i görürsen, elini
lugat ve nahiv ile doldurursun." Böyle bir ifade kullanıldığında bunun
manası açıkça bilinir ve böyle bir ifade hem, fasih, hem de çokça kullanılan
bir tarzdır. Aynı şekilde: "Bununla birlikte her ikisinden de taze et
yersiniz, giyeceğiniz bir süs çıkartırsınız" buyruğu da böyledir.
Birincisinde her ikisi de ortaktır, ikincisi ise sadece tuzlu su hakkında
sözkonusudur.
3- Herbir Eşyanın
Giyilmesi Kendisine Göredir: -
Yüce Allah'ın:
"Giyeceğiniz" buyruğunda herbir şeyin giyilmesinin kendisine göre
olduğuna delil vardır. Mesela, yüzük parmağa giyilir, bilezik bileğe geçirilir,
gerdanlık boyna takılır, halhal ayağa takılır. Buhari ve Nesai de İbn Sirin'den
şöyle dediği kaydedilmektedir. Ben Abide'ye: İpeğin üzerine oturmak onu giymek
gibi midir? diye sordum o, evet dedi. Sahih eserlerde de Enes'ten şöyle dediği
kaydedilmektedir: "Uzun süre giyildiğinden (kullanıldığından) ötürü
kararmış bir hasırımız vardı. Onu gidip aldım ... "
4- Denizi Yararak
Giden Gemiler:
"Ve şükretmeniz
için gemilerin onda suyu yararak yürüdüğünü görürsün" buyruğu ile ilgili
olarak en-Nehhas şöyle demiştir: Gemiler sadece tuzlu suyu yararak giderler.
Çünkü böyle olmasaydı -"Onda" yerine"İkisinde" demesi
gerekirdi. "Gemi suyu yararak gitti, gider" denilir. Bu anlamdaki
açıklamalar daha önce en-Nahl Süresi'nde (14. ayet, 9. başlıkta) geçmiş
bulunmaktadır.
"O'nun lütfundan
aramanız ... için" buyruğu hakkında Mücahid şöyle demektedir: Bundan
kasıt, uzak yerlere kısa bir süre içerisinde gemilerle ticaret yapmaktır.
Nitekim daha önce el-Bakara Süresi'nde (164. ayet, 3. başlıkta) geçtiği gibi.
Oradan çıkartılan, süs
eşyaları ve avlanılan balıklardır, diye de açıklanmıştır.
"Ve" size
lütfundan verdiklerine karşılık "şükretmeniz için ... " Denizin
dehşetli hallerinden sizi kurtardığı için, diye de açıklanmıştır.
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN