SEBE 54 |
وَحِيلَ
بَيْنَهُمْ
وَبَيْنَ
مَا يَشْتَهُونَ كَمَا
فُعِلَ
بِأَشْيَاعِهِم
مِّن قَبْلُ إِنَّهُمْ
كَانُوا فِي
شَكٍّ
مُّرِيبٍ |
54. Daha önceden
benzerlerine yapıldığı gibi, onlar ile arzuladıkları -şeyler arasına, bir engel
konacaktır. Çünkü onlar endişeye düşüren. bir şüphe içinde idiler.
"Daha önceden
benzerlerine yapıldığı gibi" buyruğundaki: "Benzerler" kelimesi,
(...)'in çoğuludur. Bu da: "Taraftar, benzer" lafzının çoğuludur.
"Onlar ile
arzuladıkları şeyler arasına bir engel konacaktır" buyruğu ile ilgili
açıklamalardan birisi şöyledir: Onlar ile azaptan kurtulmaları arasına bir
engel konacaktır. Bir başka açıklamaya göre onlar ile dünyada iken ellerinde
bulunup da (şu anda) arzuladıkları mal ve yakınları arasına engel konacaktır.
Katade'nin görüşüne göre
de anlam şöyledir: Onlar azabı göreceklerinde Yüce Allah'a itaat etmek ve
onlara vermiş olduğu emirleri yerine getirmek isteklerinin kabul edilmesini
arzu edecekler, fakat bu istekleri ile kendileri arasına engel olunacaktır.
Çünkü böyle bir şey dünya hayatında olabilirdi. İşte o vakitte dünya hayatı
sona ermiş olacaktır.
"Engel kondu"
fiilinin aslı: (...) şeklindedir. Burada "vav"ın harekesi
"ha" harfine verildikten sonra "ye" harfine dönüştürüldü,
sonra da ağırlığı dolayısıyla harekesi hazfedildi.
"Daha önceden"
buyruğu, daha önceden geçip gitmiş olan kafir nesiller demektir.
"Çünkü onlar"
rasullerin durumu, öldükten sonra diriliş, cennet ve cehennem hakkında, bir
başka açıklamaya göre din ve tevhid hakkında -ki anlam birdir- "endişeye
düşüren bir şüphe içinde idiler."
"Endişeye
düşüren" kendisi sebebiyle şüpheye düşülen şey demektir. Mesela:
"Adam şüpheye düştü" demektir. "Şüphe eden" demektir. Bunun
şüphe ve itham demek olan: (...)'den geldiğini söyleyenler şunu da derler:
(...) denilir, nitekim pekiştirici ifade kullanılmak istendiğinde: "Çok
hayret edilecek bir şey ve çok güzel bir şiir" demek de buna
benzemektedir.
SEBE' SURESİNİN SONU
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E
TIKLAYIN