SEBE 1 |
بِسْمِ
اللهِ
الرَّحْمنِ
الرَّحِيمِ الْحَمْدُ
لِلَّهِ
الَّذِي
لَهُ مَا فِي
السَّمَاوَاتِ
وَمَا فِي
الْأَرْضِ
وَلَهُ الْحَمْدُ فِي
الْآخِرَةِ
وَهُوَ
الْحَكِيمُ
الْخَبِيرُ |
1. Göklerde olanlar
da, yerde olanlar da yalnız kendisinin olan Allah'a hamdolsun. Ahirette de hamd
yalnız O'nundur. O, Hakimdir, herşeyden haberdardır.
"Göklerde olanlar da,
yerde olanlar da yalnız kendisinin olan Allah'a hamdolsun" buyruğundaki:
(...) ism-i mevsulü (Allah lafza-i celaline) sıfat veya ondan bedel olmak üzere
cer mahallindedir. Bir mübteda takdiri ile ref' konumunda olması ve yine
"ya' ni" anlamında bir kelime takdiri ile nasb mahallinde olması da
mümkündür.
Sibeveyh "Hamde
layık olan Allah'a hamdolsun" buyruğunda (layık anlamı verilen ehl
kelimesinin) ref', nasb ve cer ile okunabileceğini nakletmektedir.
Kamil hamd ve kapsamlı
sena (övgü) bütünüyle yalnızca Allah'adır, çünkü bütün nimetler O'ndandır.
Fatiha Suresi'nin baştaraflarında (2. ayet, 4. bölüm, 1. başlıkta) buna dair
açıklamalar geçmiş bulunmaktadır.
"Ahirette de hamd
yalnız O'nundur" buyruğu ile Yüce Allah'ın: "Bize olan vaadini yerine
getiren ... Allah'a hamdolsun." (ez-Zümer, 74) buyruğuna işaret edildiği
söylendiği gibi, bu buyruk ile Yüce Allah'ın: "Dualarının sonu da elhamdu
lillahiRabbi'l-alemindir" (Yunus, 10) buyruğuna işaret olduğu da
söylenmiştir. O halde, Yüce Allah dünya hayatında kendisine hamdedilen olduğu
gibi, ahirette de kendisine hamd olunandır. O dünyanın mutlak maliki olduğu
gibi, ahiretin de mutlak malikidir.
"O"
yaptıklarında "Hakimdir" yarattıklarının işlerinden
"haberdardır."
SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN